Ama onu gördüm Çeviri İngilizce
463 parallel translation
Başını eğmeye çalıştı, ama onu gördüm.
He tried to duck, but I saw him.
Biliyorum, ama onu gördüm.
I know, but I saw him.
Ama onu gördüm.
But I did see it.
Ama onu gördüm.
I saw her.
- Joffrey yanmadı ama onu gördüm...
Joffrey did not burn. But I saw...
Ama onu gördüm.
But I saw it.
Ama onu gördüm!
But I saw her!
- Ama onu gördüm.
- But Ive seen her.
kandırıldım ama onu gördüm kung fu'yla ilgilendiğini biliyorum.
Me fooled, and she got hooked! Not kicking me into water means she likes Shaolin kungfu
Hep içimden bunun kötü bir rüya olduğunu, onun orada olmadığını umuyordum ama sonra onu gördüm ve öz kardeşime ne yapmış olduğumu fark ettim.
Part of me hoped that it was just a bad dream, that he wouldn't be there, and then I saw him and realised what I'd done to my own brother.
Ama onu kendi gözlerimle gördüm.
Oh, but I saw her with my own eyes.
Biliyorum, bende ilk başta deneyimizin başarısız olduğunu sandım, ama onu yürürken gördüm.
I, too, at first thought that we failed, but I've actually seen it walk. Walk?
Ama annemi, tıpkı babamın onu resmettiği gibi gördüm.
But I tell you, I saw my mother just as my father painted her.
Ama onu sadece ben gördüm.
But only I saw her.
Ben de kaçabilirdim... ama sonra onu gördüm.
I could've got clear, then I discovered he was here.
Onu gördüm. Ama o inatçı keçi gelir mi bilmiyorum.
But that pigheaded mule, I don't know if he'll come.
Sanırım onu Skagway'da gördüm ama emin değilim.
Seems like I seen him in Skagway, but I can't be sure.
Ama onu birkaç defa gördüm.
But I saw him a couple of times, I tell you.
- Ama onu gördüm.
- But I saw her.
Sadece birkaç kişiydik, ama onu yaparken gördüm.
There were only a few of us, but I actually saw her do it.
Ama onu iş yerinde gördüm.
Only, I saw him do the Work.
Ama ben onu Intermediate'tan önce gördüm.
But I got that before Intermediate
Ben onu gördüm, ama bir şey söylemeyeceğime dair yemin ettim.
- I saw him, but I swore I'd say nothing.
O andan itibaren daha az tanrı daha fazla insan olarak gördüm onu ama zayıflığı yüzünden ondan nefret etmedim.
From that moment, I saw him less as a God, more as a man but I didn't hate him for his weakness.
Sana öyle olduğunu söylüyorum, sadece bir an için için onu gördüm ama..
I tell you it was so, though I only saw her for an instant..
Ama kurtulunca pencereye koştum... ve onu Mayella'mla gördüm!
But when I got loose, I run up to the window... and I seen him with my Mayella!
- Ama onu gördüm.
- But I saw it.
- Ama onu sadece bir kez gördüm.
But I only met him once.
Ama onu bir yerlerde gördüm.
But I've seen him someplace.
Ama ben onu yabancı çevrelerde onu izlediğimi bilmiyorken gördüm.
I've seen him in strange surroundings. He didn't know I was watching.
Ama onu dün gece gördüm.
But I saw him last night.
Onunla konuştum, onu gördüm ama gerçek miydi, bilmiyorum.
I talked to him, I saw him but I don't know if he's real.
Ama sanırım bir keresinde gördüm onu kızıl saçlı bir kadınla bir at arabasındaydı.
Although I think I saw him once on a trolley car with a redheaded woman.
Onu gördüm ama düşündüğünüz gibi değil.
Okay, I have seen her, but not like you think.
Onu orada bazı insanlarla gördüm ama kim olduklarını bilmiyorum.
I saw him there with some people I don't know.
Ama onu "gördüm"
But I did see her.
Evet ama bu sabah onu başka bir yerde daha gördüm.
Yes, but I'd already seen him elsewhere this morning.
Ama gördüm onu. Oradaydı, duvara çivilenmişti.
But I saw him, there, nailed to the wall.
Onu gördüm ama bizden değil.
I saw it, but it's not ours.
Ama nerede gördüm onu?
But where was it I saw him?
- Ama onu gözlerimle gördüm.
- But I saw her.
Ama onu gerçekten gördüm.
- I saw him, really.
Ama onu orada gördüm.
He's in there. I saw him.
Ama onu bu öğleden sonra gördüm.
We met today.
Evet, onu gördüm. Ağzından tek bir kelime bile almak mümkün değil. Ama eminim ki çok şey biliyor.
I couldn't get a word out of her, but I'm sure she knows a lot :
Ama avukatın yanına gittiğim zaman, onu beklerken..... pencereden beni rahatsız eden bir şey gördüm.
I noticed something suspicious.
Ama dün gece yine imgeler gördüm. Onu kendi kanı içinde yatarken gördüm.
But I had the vision again last night.
Ama onu 18 yıl sonra dün gördüm ve dehşete kapıldım.
But I saw him yesterday after 18 years and I was horrified.
Seni daima kendi kızımmışsın gibi gördüm ; ama şimdi onu görüyorsun.
I have always thought of this girl as my daughter. But seeing her now, she is really beautiful... and I wonder why I never raped her.
Ben onu gördüm ama tarif etmenin pek işe yarayacağını sanmıyorum.
Well, I've seen him, but I don't think a description would do much good.
Ama gördüm onu burdaydı!
But I saw him! He was here!
ama onu seviyorum 24
ama onun 17
onu gördüm 460
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama onun 17
onu gördüm 460
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama olmaz 38
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama olsun 39
ama olmaz 38
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öncelikle 23
ama önemi yok 26
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama o zamana kadar 18
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama öncelikle 23
ama önemi yok 26