English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ A ] / Ama olmaz

Ama olmaz Çeviri İngilizce

6,731 parallel translation
İçerdeydi ama olmaz.
He was there but it's not happening.
Ne olduğunu bilmiyorum ama olmaz.
I don't know what that is, but no.
Kulağına saçma geldiğini biliyorum ama olmaz mı?
I know how it sounds, but isn't it possible?
Şey arada bir içerim, ama bu akşam olmaz.
Well, sometimes, but not... not tonight.
Ben burada gelmiş geçmiş en kudretli büyücüyü çağırmaya çalışırken "İngiliz büyüsünü vereceğim ama maalesef Norrell'in kitapları olmaz." mı diyeyim adama?
I am not about to stand here and summon the most powerful magician who has ever lived and say to him, "I offer you " all of English magic, apart from, "I am sorry, Gilbert Norrell's books."
- Olmaz! - Hadi ama.
Come on.
Bu pek belli olmaz ama evet aslında bu konuda çok da iyi değilim.
That doesn't show up publicly, but, actually, I'm not terribly good at it...
Seyahate çıkabiliriz. Tatil zamanı olmaz çünkü uçak biletleri çok pahalı ama sonrasında olabilir.
We could take a trip... not during the holidays because the airfare's too high, but maybe right afterwards.
Yakında hapisten çıkması gerekiyor, ama oradaki domuzların sağı solu belli olmaz.
He's supposed to get out pretty soon, but you never know with these fucking pigs up there.
Ben ayrılırdım ama çocuklar için bu iyi olmaz. O yüzden sen gitmelisin.
I would leave, but I don't think it's good to move the kids so you have to go.
- Ama biliyor musun, hala mazeret olmaz.
But you know what, there's still no excuse.
Fena olmaz tabii ama hayır, o yüzden çıkmıyorum.
It doesn't hurt, sure. But, no, that's not why I'm going on tour.
Çok isterim ama maalesef bu akşam olmaz.
I would love to, but I'm sorry, I just...
Eminim Amanda da krize iyi çözüm buluyordur ama sence de bu durumda 911'i arasan daha iyi olmaz mı?
I'm sure Amanda is great in a crisis, but don't you think this call is more suited to 911?
- Söyleyebilirsin ama umurumda olmaz.
You can tell me, but I won't care.
Ama gece ise orada olmamızın bahanesi olmaz.
But at night, when someone sees us, we have no excuse to be there.
Bütün gün evde oturup işlerin birdenbire düzelmesini bekliyorsun. Ama asla öyle olmaz.
You're just sitting around the house, hoping that things will magically get better, but they never do.
Hiç belli olmaz ama, değil mi?
Well, you never know, right?
Evet, ama belki kardeşlerinin gittiği bir zamanda falan çıkarız, olmaz mı?
- Yeah, yeah, but maybe when one of your brothers are down, we could, we could do lunch?
Ama bu gece olmaz efendim.
I cannot do it, boss.
At arabasının dışındaki ilk kızdan sevgili olur ama bu kızdan olmaz.
First girl out of the carriage is always a wifey, and that is not a wifey.
Hayır, gelmiyor ama akrostiş yaparsan eğer sanırım "the" lar sayılmıyor, yani "The Fifth Chord" olmaz, "F" olarak gelir "T" değil.
Nope, it does not, but if you're making an acronym, maybe the "thes" don't count, so it wouldn't be "The Fifth Chord," so use an "F," not a "T."
Bir şey olmaz ama.
But you'll be fine.
Yapma ama, olmaz ki!
- No, no, no.
- Olmaz ama, öyle bir hakları yok.
You don't get to do that.
Yarın zaten bildiğim tüm o şeyleri söylemeye devam edebilirsiniz ama şimdi sadece güneşin doğuşunu seyredip her şey yolundaymış gibi davransak olmaz mı?
Tomorrow you can tell me everything I probably already know, but... Now can we just all watch the sunrise and... Pretend that everything's gonna turn out fine?
Ryan Seacrest ya da Houston'ın Hizmetçileri'ni kim bulduysa o alınmasın ama öyle. Etik olmaz bu.
It's just what's ethical.
- Hadi ama beyler, bugün olmaz.
- Oh, come on, boys. Not tonight.
Ama bu sorun olmaz. Ne yaptığını biliyor.
But that's no matter, he knows what he's doing.
Ama senin için iyi olmaz.
This isn't good for you.
Berber randevumu kaçıracağım... ama birkaç saatten bir şey olmaz.
I'll miss my hair appointment... but a few hours won't hurt us.
- Ama hangi ailede olmaz ki?
- but what family hasn't?
Ama bu pek iyi olmaz.
But this wouldn't be cool.
- Gelirim ama tek başıma olmaz.
_
Bu şekilde ifade edersek Kongre'den daha çok destek alabiliriz ama bir yıl beklersek destek falan olmaz.
If we frame it that way. More support from congress, but not if we wait a year.
Yanlışsam düzeltin ama Zeus'la savaşmak yerine su kaynağı arayışına devam etmek sizce de akıllıca olmaz mı?
Do you think it would a better to keep looking for the water source. I don't know. Instead of, you know, fighting Zeus.
Ama yeterince iyi olmaz.
But that's not good enough.
- Fung sorun olmaz. Ama diğerleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
- Fung'll be fine, though I'm not so sure about everyone else.
Düşünceli, yardımsever biri oldun ve trans çocuklarla falan ilgileniyorsun. Tabii kiraya biraz yardım etsen fena olmaz. Ama yine de seni zorlamayacağım.
You're become thoughtful, and helpful, and you take care of trans kids, and a rent check would be nice, but I'm not gonna push it, right?
- Dinliyorum. Blaine'in ölmesine göz yumarız ama o zaman da birini büyük bir kötülük yapmaktan alıkoymak için burada olmaz.
We let Blaine die, but then he's not around to stop someone else from committing some huge fucked-up act of evil?
Bu işler böyle olmaz ama.
That's not how it works.
Hiç önemli değil ama gelecekte Beverly aradığında bana doğru bağırmasan olmaz mı?
Um, totally not a big deal, but in the future, when Beverly calls, would you mind not shouting it over to me?
Ama Sara olmaz.
But not Sara.
- Beni incitmelerine izin verdim, ama artık olmaz.
- I let them hurt me, but not anymore.
Alan'ınki olmaz ama.
- Not Alan.
Ama bu şekilde olmaz.
But not like this.
Ama sormazsam olmaz, neyi kanıtlamaya çalışıyorsun?
What are you trying to prove?
Ama reklamın iyisi kötüsü olmaz, değil mi?
But any press is good press, right?
Yani bana olmaz, at gibi emanetim var ama Brezilya'ya gidiyoruz.
I mean, not me, I'm hung like a horse, but look we're going to Brazil.
Hadi ama, yaar. O olmaz.
Come on yaar.. not him..
Sanmıştım ama olmaz.
Feel it, you saw.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]