English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Benim arabam

Benim arabam Çeviri İngilizce

1,480 parallel translation
Arabayı mı? Benim arabamı mı?
Drive?
- Bu benim arabam.
- It's my car.
Yani benim arabamı verdin?
So you gave away my car?
Turk, bu benim arabam.
Turk, that's my ride.
Benim arabamın nasıl bir şey olduğunu biliyor musn?
Do you know what kind of car I drive?
"biliyor muydunuz benim arabamı mahvetmek için bir sürü serseriyi ayarladığını?"
"did you know he hired a band of thugs to dismember my car?"
Benim arabamı alırız.
We'll take my ride.
Arabamız vardı, benim arabam, 80 bin dolarlık arabam.
My car. My $ 80, 000 car.
- Ama o benim arabam!
But it's my car.
- Bu benim arabam!
My car.
Hey, o benim arabam!
Hey, that's my car!
O benim arabam!
That's my car!
Bu da benim arabam.
And this is my crate.
Hey, benim arabam arka tarafta.
tyler : Hey, my car's back there.
- Bu benim arabam, benim yoluma gideceğiz, geriye dön!
- It's my car, my road, turn around!
Bu benim arabam, Senden korkmuyorum.
It's my car. You don't scare me.
Bu benim arabam.
That's my car.
Bu benim arabam.
This is my car.
Benim arabamı çekecek kadar cesur bir çalışanı nereden buldum?
Where did you find a parking employee with the balls to tow my car?
Benim arabamı alırız, tamam.
All right, calm down.
Dostum, bu benim arabam, burada kuralları ben koyarım.
Dude, it's my car, and I make the rules.
Benim arabam var.
I've already got a car.
O bir araba değil, benim arabam.
No, it's not only a car. It's my car, maricon.
Bu benim arabam değil.
This isn't my car
Çünkü The House Company'ye benim arabamı götürdü.
That's because he took my car to the house company.
Benim arabam nerede?
Where's my car?
Çünkü sana soruyorum, bu benim arabam, eğer benim arabamsa kuralları ben koyarım, tamam mı?
Because I asked you to, and it's my car and if it's my car, - I make the rules, okay?
Bu benim arabam. Oh, tanrım.
That's my car.
Benim arabamı, atlarımı ve tacımı çaldılar,
They took my carriage, my horses, my crown,
Sanırım benim arabam başka bir iğrenç domuz tarafından çalındı.
¶ fi-ga-ro ¶ Oh, and I suppose my carriage Was stolen by some other disgusting pig.
Bu benim arabam!
That's my car!
Bahçivan çocuğun arabası, yine benim arabamın önünü kapayp yolu kesmiş
That's the yard guy's, and he's blocking my car in the driveway again.
Ne isterse desin. O hâlâ benim arabam.
He can say whatever he wants, it's still my car.
Ahbap, benim arabam iğrenç.
Dude, my car sucks.
Senin araban, benim arabam.
Your car, my car.
Benim arabam falan yok.
I got nothing. Not a damn thing.
- Benim arabam var.
- Great.
- Benim arabamı alabilirsin, anne.
You could use my car, Mom.
... ve arabamı kullandığımız için fazladan biletler benim!
and I should get extra because we used my car!
Evet, benim de arabamı çekmem gerekecek.
Yeah, I need to probably move my car, too.
Seksen bin dolarlık arabamı bırakmak benim işim değil.
So, it's not my business to leave my $ 80,000 car in Mexico.
Benim de bir arabam var.
I also have a car
Benim arabam ileride senin olacak...
Come here.
Ya benim yiyecek arabam?
What about my food cart?
Benim işim, benim şovum Böyle köşeyi döndüm Böyle aldım pahalı şeylerimi Evimi, arabamı, havuzumu, mücevherlerimi
My flow, my show bought me the dough that bought me all my fancy things.
- Bu benim lanet arabam!
- It's my fucking car!
Keşke bir gün benim de arabam olsa.
It would be nice to have my own car someday.
Bu benim arabamın aylık masrafı kadar.
That's my car payment.
Bu, benim kaçış arabam.
- It's my getaway car.
O benim arabam değildi.
That wasn't my car.
Belki Veronica da seni... Benim de arabam var.
I can drive too.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]