Bunun yerine Çeviri İngilizce
2,309 parallel translation
Bunun yerine kitap okuyabilir miyiz?
Can we read a book instead?
Bunun yerine bir otomatik alabilir miyim?
Can I trade this in for an automatic?
Bunun yerine üstüne bir jessoped saldın ve onu oyun dışı mı bıraktın?
So instead you sicked a Jessoped on him to take him out of the play?
Bunun yerine ne yapıyorsun?
What are you doing instead?
Ama bunun yerine bana doğru baktı, kulaklarını yasladı, başını eğdi, ve o agresif at davranışını sergileyerek direk üzerime geldi.
pinned his ears, ducked his head, and did that aggressive horse behavior and came right at me.
Diyelim ki, hastanedeki enfeksiyon oranlarına dikkat çekmek isteyen bir hemşire var ama ortaya çıkmaktan korkuyor ve bunun yerine isimsiz bir mektup yazıyor.
Let's say there's a nurse who's trying to blow the whistle on the hospital's infections rates, but she's too afraid to come forward, so she writes this anonymous letter instead.
Bunun yerine, her zaman yaptığın şeyi yaptın.
Instead, you did what you always do.
Bunun yerine ben de sana bir soy ağacı hazırlamaya karar verdim.
So instead, I thought I would make you a family tree.
Bunun yerine göreceğiniz biyolojinin çevre bağlamı dışında nasıl çalıştığını anlamanın imkansız olduğudur.
What you see instead is that it is virtually impossible to understand how biology works outside of the context of environment.
Eğer satın almak isteyen para talebi ise bunun ihtiyaçla hiç bir ilgisi yoktur. Çünkü belki de kişinin para talebi yok. Bunun yerine aşırı derecede suya ihtiyacı var.
Well, if it's money demand that wants to buy it has nothing to do with need because maybe the person has no money demand and desperately needs, say, water supply.
Bunun yerine seninle evlenmemi mi istedin?
So instead, you asked me to marry you?
Bunu satın alacağına,... bunun yerine ders de alabilirsin.
$ 12. Um, instead of buying that, you could take a class instead.
Ben bunun yerine Ralph Fiennes'i tercih ederim.
I'd rather have Ralph Fiennes. Right, ladies?
Bunun yerine yapmak istediğin bir şey mi var?
Is there something you want to do instead?
Bunun yerine beni bir sandalyeye bağlamayı düşünmez miydiniz?
I don't suppose you'd consider tying me to a chair instead?
Evlerini temizlemem gerekiyordu, ama bunun yerine...
I was supposed to be cleaning their house, but instead...
Evet, ona bunun yerine karısı ile deneyim etmesini söyledim.
Yeah, I-I told him to experiment with his wife instead.
Bunun yerine kelepçe kullanalım.
Let's just use the handcuffs instead.
Bunun yerine Ulusal Demokrasi Partisi, ileri gelenleri birer birer tutuklanıyor, ve kendisi de hala kilit altında.
Instead she remains under lock and key, while leading members of her party, the National League of Democracy, are arrested one by one.
Ama bunun yerine, onu neredeyse öldürecektim.
Instead, I nearly killed him.
Bunun yerine görünüşü aynı ama iyi biri olan... benim gibi komik ve havalı birini seçmek varken?
When she could have the same shit, but, like, a decent bloke who's, like, funny and cool and that, with me.
Bunun yerine sana bir yük oldum.
Instead I become a burden for you.
Yani bunun yerine perdelerini kapalı tutacaksın, öyle mi?
So instead you're just gonna keep your curtains closed?
Bunun yerine görüntün üzerinde çalış.
Work on your looks instead.
Bunun yerine "Ameliyat sonrasında biraz rahatsızlık hissedebilirsiniz." deriz.
We say, "you'll experience some discomfort."
Peki ya bunun yerine kahraman olursan?
But what if you became a hero instead?
Ama bunun yerine yaşayan bedende kalacaklar ve- - çoğalacaklar.
But instead they're going to stay in the living body and - multiply.
Bu itaatsizliği sebebiyle görevi askıya alınmalı bunun yerine onu ödüllendirecek misin?
She should be suspended for insubordination, but you're gonna reward her instead?
Kıta aşırı kaçakçılık yapmak istesen gümrüğe takılacaksın ki bunun yerine, aklını kullanıp...
So if you wanted to arrange a drug shipment, you'd bypass civilian border inspection, which is smart...
Anne bunun yerine pizza ısmarlamak ister misin?
Hey, Mom, you just wanna phone in for pizza instead?
G.E.'yi de yönetebilirdi, ancak bunun yerine Lemonlandı.
And he could have run GE, but instead, he got lemoned.
Seni koruması gerekiyordu,.. ... bunun yerine senin güvenini kötüye kullandı ve seni hiçbir çocuğun yapmaması gereken şeyleri yapmaya zorladı.
She was supposed to protect you, and instead she abused your trust and made you do things that no child should ever have to do.
"Bunun yerine köyde harcaman için 6 peni verebilirim?"
Suppose I give you sixpence to spend in the village instead? '
Bunun yerine neden facia meydana geldi?
Why did the calamity happen instead?
Bunun yerine neden ağaç iblisiyle dövüşmüyorsun?
Why don't you fight the tree demon instead?
Vücudumuzdaki her atomun Dünya'da oluşmadığını bunun yerine uzayın derinliklerinde yıldızların destansı yaşam döngüleri boyunca nasıl yaratıldığını açıklıyor.
It explains how every atom in our bodies was formed, not on Earth, but was created in the depths of space, through the epic lifecycle of the stars.
Bunun yerine, adanın en büyük yırtıcısı dev bir firavun faresi.
Instead, the island's top predator is a giant mongoose.
Anlatabiliyor muyum? Mesela Fince öğrenebilirdin. Bunun yerine, alışveriş kanalının bir numaralı üyesi olmuşsun.
Instead, you've become a platinum member of the shopping channel.
Peki bunun yerine ne yapmak istersin?
And what do you wanna do instead?
Bunun yerine bizim ilişkilerimizi beğenmeyip, burnunu soktun.
So you start pointing the finger at us lot, start sticking your nose into our affairs.
Blair hakkında negatif birşeyler bekliyordum açıkcası, ama bunun yerine, tam tersi çıktı.
I-I expected something negative about Blair, but in fact, it was quite the opposite.
Nihayetinde seni aptal yerine koyacaklar ve bunun icabına bakacağım. Her zamanki gibi.
They'll end up making a fool of you and I'll have to sort it out, like always.
Kafamın orta yerine ateş etmek yerine Hightower'ın binadan çıkmasına izin verdin ve bunun için sana minnettarım.
You let Hightower exit the building Instead of shooting me in the brain stem, And for that, I'm thankful.
Bunun nabzı atıyor. Tabii eğer adamı öldürmek yerine yalnızca polislere kimsenin sorgulamayacağı bir tanık vermek istemiyorsan.
- You wouldn't, unless you didn't wanna kill them, you only wanted to wound them, to give them an alibi that no one would ever question.
İdam edilmek yerine hapiste ölecek ve bunun karşılığında on tane Aaron Brenner'ı daha içeri tıkma şansımız olacak, Julie.
He dies in prison instead of being executed, and in exchange, we get to put ten more Aaron Brenners away for life, Julie.
Yani motorumdan falan düşersem, bazı rüşvetçi yetkililerin yerine sizin bunun tadını çıkaracağınızı bilmiş olacağım.
Then if I fall off my moped, I know you're going to enjoy it rather than some corrupt local official.
Kamyonun yerine ve patlamanın gerçekleştiği saate bakacak olursak, eğer birisi daha fazla can ve mal kaybına yol açmak isteseydi bunun için burayı ve bu zamanı seçmezdi.
Based on the position of the truck and the time of the blast, if someone wanted to cause maximum damage and loss of life, this sure doesn't feel like the time and place to do it.
İlginç olan şey, insanlar bunun bir aldatmaca olduğunu anladıklarında aldatıldıklarına inanmak yerine kıyameti kendi imanlarının ertelediğine inanmalarıydı.
Interesting thing is that when people realized it was a hoax, they started to believe that their faith delayed the doomsday, Rather than believe that they had been tricked.
Sadece birinin yüzü yerine bunun fotoğrafını koyarız.
Instead of a face, we use this.
Ne olacak yerine bunun?
what will be built here?
Onu korumak yerine ortalık kızışmadan önce ona yardım etmelisiniz çünkü bunun sonu iyi bitmeyecek.
Instead of protecting him, you need to help him before this escalates, because there's no way this story ends well.
yerine 100
yerine koy 21
yerine otur 41
yerine geç 53
yerine dön 33
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
yerine koy 21
yerine otur 41
yerine geç 53
yerine dön 33
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62