English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Buraya geldim

Buraya geldim Çeviri İngilizce

9,885 parallel translation
Walter Gillis'e gittiğim aynı sebeple buraya geldim, durumu düzeltmek için.
I came to you for the same reason i went to walter gillis, To make it right.
6 : 00'da kalktım, bir şeyler yedim, koştum, 7 : 00'de buraya geldim.
Got up at 6 : 00, ate, ran, got here about 7 : 00.
İlk on dakikada buraya geldim. Victoria otobüsünde soyuldum.
The first ten minutes I got here, I got mugged on the bus from Victoria.
Bu yüzden buraya geldim.
So, I came to this school.
Bir şekilde ona yardım etmeye çalışmak için daha sonrasında buraya geldim.
I came back here later to try to help her somehow.
Bu sebeple buraya geldim.
That is the thing that brought me here.
Doğru buraya geldim.
I came straight here.
Ailemi bırakıp buraya geldim. Bu köy benim hayatım..
I left my family and came here assuming that this village is my life..
Çocuğun parasıyla buraya geldim.
I got here using his money.
Sen buraya geldin, ben buraya geldim.
This is where you came in. This is where I came in.
Buraya geldim çünkü Muspelheim'da savaşan her eski asker saygıyı hak eder.
I am here because any veteran of Muspelheim is worthy of respect.
Haklarım korunduğu için buraya geldim çünkü Almanya vatandaşlarına ve ziyaretçilerine bunu garanti ediyor.
I moved here because of the protections Germany guarantees its citizens and its guests.
Bu diyarlarda sihir olduğunu duyduk o yüzden sonunda kılıcımı tamamlayabilme umutlarıyla buraya geldim.
We heard rumor of magic in these lands, so I landed here in the hopes I could finally complete my sword.
Buraya seni ihbar edeceğimi söylemeye geldim.
I'm here to tell you I'm turning you in.
Buraya amcamı görmeye geldim.
I came to see my uncle.
Buraya ülkemi geri almaya geldim.
I came here to take my country back.
Buraya ne söyleyeceğimden emin bir şekilde geldim ama..
I came here certain in the knowledge of what I would say, but I...
Dikkatimi çekti ve bende buraya araştırmaya geldim.
Caught my attention, so I flew in to investigate.
Buraya, onu yapmamanı söylemeye geldim.
And I'm here to tell you don't do it.
Bana inan buraya kadar... Başkan'ın senin bugünkü küçük yemin törenine katılamayacağını söylemek için geldim.
And so believe me when I say... hmm... the president regrets to inform you that he is unable to attend your little swearing-in today, senator.
Buraya teslimiyet anlaşması yapmaya geldim.
I'm here to negotiate a surrender.
Buraya kadar onca yol geldim ama beni içeri bile davet etmeyecek misin?
I drove all the way over here, and you're not even gonna invite me inside?
- Hanımefendi bakın, alınmayın ama ben buraya kocanızı öldürmeye geldim.
- Lady, look, no offense, but I came here to kill your husband.
Buraya daha yeni geldim.
I just got here.
Buraya nasıl geldim?
How did I get here?
Bugün buraya sizi özgür kılmaya geldim.
I have come here today to liberate you.
Buraya, kültürünüzü öğrenmek için geldim.
I came for your culture lessons.
Ama buraya bir şeyi gerçekleştirmek için geldim ve o da FBI ajanı olmak.
But I came here to do one thing, and that's become an FBI agent.
Buraya otoyol genişletme antlaşması için geldim.
I came to talk about the highway expansion contract.
Buraya tanıdığım insanlarla geldim.
Someone else's function and I came with known people.
Buraya köy için iyi bir şeyler yapmaya geldim.
I came here to do something for the village.
Ben buraya şu ana kadar neleri aldığınızı tartışmaya geldim.
I came here to discuss about what you grabbed till now
Buraya Washington davasını konuşmak için geldim.
I'm here to discuss the Washington Township case.
Buraya yeni geldim.
I just got here.
Dünyalıyım. Buraya bir geçitten geldim.
I'm from Earth, and I came here through a portal.
Buraya gönüllü olarak geldim.
I came here voluntarily.
Ben buraya seninle zaman geçirmeye geldim.
Look. I-I-I came here to spend time with you.
Buraya güvenlik kartımı almak için geldim.
Yes. I'm here to collect my security pass.
Ama buraya programı bulmaya geldim. Ve tespit etmem için giriş yapmam gerek. Truva Atı donanımı sinyal yaydığı için UDP veya TCP girişlerinize erişim imkanı veriyor dostum.
But I am here to find the exploits, and I'm gonna need a log-in to determine if... the trojan horse hardware emitted a signal pulse that allows access... to your UDP or TCP ports, mate.
Buraya senden birkaç dakika önce geldim ve benim kendi jetim vardır.
I only got here a few minutes before you, and I have my own jet.
Bak, ben buraya iyi haberlerle geldim.
Look, I-I came here with good news.
Bu akşam buraya bir randevu için geldim Stuart.
I am here tonight on a date, Stuart.
Ben buraya kendimi bulmaya geldim.
Well, I'm actually here to find myself.
Buraya, ihtiyacım olduğunda bana yardım eden bir kardeşe yardım etmeye geldim.
I'm here to help a sister out who helped me when I needed it.
- Suçlulara, onları tutuklamadan önce söylediğiniz şey değil mi bu? Ben buraya size yardım etmek için geldim.
Isn't this what you say to criminals before arresting them?
Buraya Amira'yı bulmaya geldim, seni görmeye değil.
I came here to find Amira, not to see you.
Buraya sizinle anlaşmak için geldim.
I'm here to make a deal with you.
Şimdi söyle bana. Ben neredeyim ve buraya nasıl geldim?
Now, tell me... where am I and how the hell did I get here?
Buraya, sana kılıcı bırakmanı söylemeye geldim.
And I'm here to tell you, leave the sword alone.
Hayır, buraya başka bir mutlu müşterim için geldim Kral Fergus için.
No, I'm here because of another happy customer of mine... King Fergus.
Hazırım ve buraya katılmaya geldim. Kulübem neresi?
Well, I'm ready and I'm here to join.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]