English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Böyle konuşmamalısın

Böyle konuşmamalısın Çeviri İngilizce

157 parallel translation
Böyle konuşmamalısın.
You must stop that kind of talk.
Böyle konuşmamalısın.
Now you mustn't talk that way.
- Böyle konuşmamalısın...
- No, you shouldn't say... Please, Father.
Böyle konuşmamalısınız.
You mustn't talk like that.
Böyle konuşmamalısın.
I feel terrible when you say that.
- Onun karşısında böyle konuşmamalısın.
- You shouldn't have said that in front of him.
- Onunla böyle konuşmamalısın.
- Must you take that tone with him?
- Böyle konuşmamalısın Mike.
- You shouldn't talk like that, Mike.
- Böyle konuşmamalısın.
- You shouldn't talk like that.
Böyle konuşmamalısınız, Komiser.
You shouldn't talk like that, Lieutenant.
- Gil, böyle konuşmamalısın.
- Gil, you mustn't say that.
Böyle konuşmamalısın Clint.
You mustn't talk that way, Clint.
Ölünün arkasından böyle konuşmamalısın.
You oughtn't to speak of the dead like that.
Böyle konuşmamalısın, kesinlikle unutmayacağım.
What a thing to say, certainly not.
Ama böyle konuşmamalısın.
But you shouldn't speak like that.
Kanun koruyucularına karşı böyle konuşmamalısın.
You oughtn't speak like that against defenders of the law.
Böyle konuşmamalısın.
You shouldn ´ t speak like that.
Böyle konuşmamalısın.
You can't do that!
Böyle konuşmamalısın..!
For such talk I can give it to you! ...
Böyle konuşmamalısın.
You shouldn't speak like that.
Böyle konuşmamalısın!
Don't say that!
Dr. Burton hakkında böyle konuşmamalısın.
You shouldn't talk like that about Dr. Burton.
Onun hakkında böyle konuşmamalısın.
You ought not to talk about him that way.
Böyle konuşmamalısın.
You mustn't talk like that.
Hayır, böyle konuşmamalısın.
No, you mustn't say that.
Böyle konuşmamalısın.
You don't say.
- Senin minik Gerda'nla böyle konuşmamalısın.
Don't talk to your little Gerda like that.
Böyle konuşmamalısın.
You shouldn't talk like that.
Böyle konuşmamalısın.
You shouldn't say things like that.
Böyle konuşmamalısın!
Don't say things like that!
Böyle konuşmamalısınız!
You shouldn't say that
Böyle konuşmamalısın baba.
You shouldn't talk that way, Father.
Böyle konuşmamalısın, Blix.
You shouldn't talk like that, Blix.
Böyle konuşmamalısın.
You don't gotta talk about it.
Hey, böyle konuşmamalısın.
Hey, you shouldn't talk like that.
- Ohh. - Efendimizle böyle konuşmamalısın.
Thou should not speak to Master in such a manner.
Böyle konuşmamalısın, Stig. Sen de bir bilim adamısın.
You mustn ´ t say that, Stig, you ´ re a scientist yourself.
Böyle konuşmamalısın.
You ought not talk that away.
Babam hakkında böyle konuşmamalısın.
You shouldn't talk about Pop like that.
- Böyle konuşmamalısınız.
- Don't use that language.
Böyle konuşmamalısınız.
Forgive us.
Dünürün hakkında böyle konuşmamalısın.
Oh, you're talking of a future in-law...
Artık benimle böyle konuşmamalısın.
You can't talk to me that way anymore.
Lily, böyle konuşmamalısın.
Lily, you mustn't speak like this.
Ama böyle konuşmamalısın, Carlotta. Bay Poirot'yu sıkıntıya sokuyorsun.
But you shouldn't talk like that, Carlotta, you're embarrassing Mr Poirot.
Ölmüş insanlar hakkında böyle kötü konuşmamalısınız!
You shouldn't speak ill of them who are dead!
Benimle böyle konuşmamalısın, David.
You shouldn't talk to me like that, David.
Böyle konuları halk içinde konuşmamalısınız.
I don't think you want to be discussing this subject in public.
Böyle konuşmamalısınız, Bayan Buckley.
You mustn't.
Böyle kaba konuşmamalısın.
You shouldn't talk so tough.
- Böyle konuşmamalısın.
If you strike me,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]