Büyük anne Çeviri İngilizce
1,225 parallel translation
Büyük anne Bertine gibi.
Like granny Bertine.
Büyük anne nefesi gibi kokuyor.
It smells like grandpa breath.
- Merhaba, Büyük anne.
- Hi, Grams.
- Merhaba büyük anne.
£ Hi, Grandma.
Ne var büyük anne?
What, Grandmother?
Onları eve götür, büyük anne.
Take them home, Grandmother.
- Bilirsin, Büyük anne gelir.
- You know, Grandma comes over.
Büyük anne... Bu gün kü tören harikaydı. Değil mi?
Boy, Grandma... that was a great service this morning.
- Anne, Büyük annem telefonda!
- Mom, Grandma's on the phone!
Büyük anne oluyorsun.
You're gonna be a grandma.
- Seninle konuşuyorum, büyük anne!
- I'm talkin'to you, grandma!
Büyük anne, gerçekten bir masa örtüsüne gerek var mı?
Grandmama, do we really need a tablecloth?
- Büyük anne, bu adam yaralanmış.
- Grandmama, this man is hurt!
Kim oradaki büyük anne mi? Hadi, Gadget radar silahı. Hayır, hayır, hayır.
[Screaming] No brakes!
Bir şey yok büyük anne, İtalya'na gülüyorlar.
It's nothing grandma, they've been laughing at the Italian.
Büyük anne, ben Sameer.
Grandma, I'm Sameer.
Asıl onun karlı bir fırtına olduğunu söyle büyük anne, herkesi donduracak.
Call him a snowstorm grandma. He'll leave everybody cold.
Lütfen! Büyük anne haklı Sameer, soğuk rüzgâr gibi.
Grandma was right, Sameer, a whiff of air!
- Bunu nasıl bildin büyük anne?
- How do you know, grandma?
Ve büyük anne onları yakaladı!
And grandma caught them!
Ama baba sevgisi de gerek. Büyükbaba sevgisi de... Ve de büyük büyük anne- -
But the love of the father, and the grandfather, and the great-great-grandmother...
Merhaba büyük anne.
- "It's gonna come true, baby"
Büyük anne, Iütfen izin ver.
Please let me do it.
Büyük anne, bunun benim için ne demek olduğunu bilemezsin.
Grandma, you don't know how much this means to me.
- Anladılar büyük anne. İki tane daha var.
I've got two more.
Dikkat et, büyük anne, çok konuşuyorsun.
Careful, you talk too much.
Büyük anne Anastasia'nın yeri.
It's Grandmother Anastasia's place.
Büyük anne, seni hiç unutmayacağım.
Babushka, I'll never forget you.
Büyük anne?
Grandma?
Ölü bir büyük anne alınır. Yeni ölmüş olmalı. En fazla üç gün önce, fazlası değil.
We pick a grandmother... dead three days before, not more than that.
Büyük baba Hitler, büyük anne Hitler, baba Hitler, anne Hitler. Kız Hitler, oğul Hitler.
Grandma Hitler, grandpa Hitler, daddy Hitler, mommy Hitler... daughter Hitler, son Hitler.
- Büyük anne?
- Grams?
Büyük anne?
Grams?
Bugün bana iki kez "anne" bir kez de "büyük anne" dedi.
Twice today, he called me "Mommy." Once... "Nana."
Büyük Anne, kapıları kitlemek üzere.
Mother Superior is ready to lock up for the night.
İlk olarak bunu bana tarlalarda ve yol kenarlarında büyük anne ve babam öğretti ve ayrıca işte o zaman hangi ürünü nereden bulmam ya da almam gerektiğini öğrendim.
Firstly because my grandparents taught me to along fields and roads, and also because I then know what produce I get and where I get it from.
Büyük anne şimdi iyi.
Grannie is fine now.
İçki içen, fahişelerle yatan, etrafa saldıran... Anne-baban için büyük bir hayal kırıklığıydın.
A drunken, whoring layabout and a terrible disappointment to your parents.
Anne, bunlar en az iki numara büyük.
Mom, these are at least two sizes too big.
Sevgili anne, baba büyük kız kardeş, ortancı kız kardeş, küçük kız kardeş büyük kardeş, ortancı kardeş, küçük kardeş Dougie, Anry, Rodney, Mikey, ve küçük Sandra.
Dear Mom, Dad big big sister, middle big sister, little big sister big big brother, middle big brother, little big brother Dougie, Anry, Rodney, Mikey, and little Sandra.
Anne, bak, Joey Amca çorap hediyemi erken verdi çünkü oraya siğmayacak kadar büyük.
Mom, look, Uncle Joey gave me my stocking present early because it's too big to fit in the stocking.
Anne, evrendeki en büyük sorunun kimsenin birbirine yardım etmemesi dersin.
Mom, you say the biggest problem in this universe is nobody helps each other.
Anne, büyük yeşil valizi gördün mü?
Mom, have you seen the big green suitcase?
Bu, diğerinden büyük. Çünkü bu, anne. Bu da bebek.
This one is bigger than this one,'cause this is a mommy and that's a baby.
Anne, sen... - Seni sevmek büyük bir hataydı!
What nonsense is this!
Sadece anne babamızın dikkatini çekmek için..... aç kalan iki çocuktan bugünlere büyük bir yol katettik.
We've come a long way from those two little boys just starving for a parent's approval.
İşte benim büyük sırrım bu... seni çılgınca sevmem, Anne... ve hep seveceğim... artık seninle şimdiki gibi... olamayacak olsam bile.
So I guess my big secret... is that I love you like crazy, Mom... and I always will... even if I can't... be with you like this anymore.
Anne, çok büyük bir hata yapıyorsun. Bunun bir yararı olmayacak...
Mum, you're making a big mistake this isn't going to help...
Anne alacak sana camdan bir tane, ama daha büyük.
Mama's gonna buy you a looking glass
Çocuk sevkıyatı çocuklarının büyük bölümü soykırım sırasında anne ve babalarını kaybetti ama ilginçtir ki birkaç aile hayatta kaldı ve yeniden çocuklarına kavuştu.
Although the vast majority of Kindertransport children lost their mothers and fathers in the Holocaust remarkably a few parents survived to be reunited with their children.
Çocukların büyük bölümü bir daha anne-babalarını göremedi.
Most of the Kinder never saw their parents again.
anne 13707
annette 90
anneciğim 396
annem 830
annecim 120
annem hasta 26
annemin 46
annesi 120
anneni 25
annem ve babam 43
annette 90
anneciğim 396
annem 830
annecim 120
annem hasta 26
annemin 46
annesi 120
anneni 25
annem ve babam 43
annemi 40
annen 326
annem nerede 136
anneme 47
annem geldi 21
annenin 20
annesini 19
annen evde mi 29
annen mi 76
annemle 28
annen 326
annem nerede 136
anneme 47
annem geldi 21
annenin 20
annesini 19
annen evde mi 29
annen mi 76
annemle 28
annen nerede 107
anneanne 37
annemle babam 17
annem mi 79
annecik 27
annem öldü 65
annene 36
annemden 22
annene iyi bak 17
annesi mi 18
anneanne 37
annemle babam 17
annem mi 79
annecik 27
annem öldü 65
annene 36
annemden 22
annene iyi bak 17
annesi mi 18