English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Evet burada

Evet burada Çeviri İngilizce

6,523 parallel translation
Evet burada.
Yeah, right here.
Evet burada, partiye gelmişti.
He's out there at the party.
- Evet, burada her şey kontrol altında zaten.
- Yes. Absolutely. E... everything here is completely under control.
- Evet, işte burada.
Yeah. It's right here.
Evet bir kaç hafta burada kaldım.
Yeah, been down here a couple weeks now.
Evet, o burada.
Yeah, he's here.
Burada iyi satar. Saçım nasıl, Burun? Evet, iyi.
What about offering people cheaper rents?
Evet, burada.
Yes, he is.
Evet ama sizin başınız daha fazla derde girebilir eğer sakin kalmazsanız ki bunu burada yapmak çok basit değil.
Yeah, but you could get in even more trouble if you don't stay calm, which isn't easy to do in here.
Evet, burada.
Yeah, here it is in my hand.
- Evet, burada güvendeyiz.
Yeah, we're safe here.
- Evet, burada.
Yeah, he-he is here.
Evet ama burada peynir gibi eriyenler et, pepperoniye benzeyenlerse yanmış kas.
Yeah, except here the cheesy looking bits are flesh and the pepperoni is charred muscle.
- Evet, burada.
- Yeah, yeah it's here.
Evet, burada yaşıyorum.
Yeah, I live up here.
- Evet, ama biz burada yaşıyoruz.
_
Evet burada.
Well, she's right here.
- Evet, tam burada kalacaksınız.
You will stay right here.
Evet, burada.
Yup, here it is.
Evet, burada değil.
Yeah, she's not here. " Tell her
- Sen de burada eski filmleri izliyorsun. - Evet, aynen öyle.
- And here you are, watching old movies.
- Evet, burada beş kişiyiz.
- Yeah, you know, there are five of us here.
- Evet, burada.
They sure are.
Evet, burada.
Oh, it's right here.
Evet, yardım paranızı burada toplayabilirsiniz.
I was fixing greenhouse.
Şey, evet. Sanırım burada.
Well, yes, I think she is.
- Evet ben de. - Josh sen burada oturuyorsun.
- Josh, you live here.
Burada bir şeye evet dedim.
_
Burada biraz abartıyorlar, sanırım, ama evet.
It's a big deal here, I suppose, but yeah.
Evet, ama Steve bir aydır burada.
Yeah, but Steve's been here a month.
Partiyi burada, evde vereceğiz. Evet.
We're gonna have the party right here in the house.
Evet, tam burada.
Yeah, over here. Over here. That's right, come and get it!
Burada her şeyi pişiyoruz, evet.
We bake all sorts here mate, yeah.
Evet bu yüzden İsa'nın yaraları ile burada dolaşıyorsun.
Yeah, that's why you're walking around with the wounds of Christ.
Hâlâ burada mısın? Evet.
You're still here?
- Evet. Haa, ve o burada değil.
Oh, and he's not here.
Burada dönen uyuşturucu ile ilgili yazman hakkında diyorum. - Ne kadar zarar verdiği falan. - Evet, yani...
About writing about all the drugs that go on round here, about how much damage it's doing.
Evet ama burada ise de en az o kadar tehlikeli.
Yeah, but if he's back up here, he's just as dangerous.
Evet, ama burada ne işi var?
Yeah, but what is it doing here?
Evet, hala onunla arkadaşım burada.
Yes, I'm still friends with her on here.
- Evet. - Burada da turuncu bir leke var.
-.. there's a little orangey bit in there.
Yan yana. Ama, evet... Aşağıda durduğu kadar hoş durmuyor burada.
But, er... it doesn't sing as nicely.
Evet, senden önce burada oturan ucube.
Yeah, he's the freak who lived here before you.
"Evlat, arkadaşlarını da al gel burada çalışmaya başlayın." - Evet!
"Hey, son, why don't you come and bring your friends, they can work here, too."
"Parkta Seks Bayanı" Evet, o burada.
"Sex in the park" lady. Yeah, she's here.
- Evet ama bunu ben göremiyorum. - Burada değil.
Not here.
Evet, işte burada.
Yep, here it is.
Evet de burada kaç farklı lehçenin olduğunu biliyor musun?
Yeah, well, you know how many dialects they speak around here?
- Evet, ama sen burada takılabilirsin.
- Yeah, but you can hang out up here.
Evet, ama burada takılmaktan başka yapacak bir şeyimiz yoksa kendi başıma da yapabilirim.
- Yeah, but if we're doing nothing but hanging out here, I can do all that by myself.
Evet, burada bir seyler dönüyor.
Yeah, there's something going on there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]