Fakat neden Çeviri İngilizce
1,062 parallel translation
- Evet, fakat neden?
- Yes, but why?
Fakat neden?
But why?
Fakat neden seni sürekli rahatsız ediyor?
But why does he keep bothering you?
Fakat neden burda olduğunuzu kavrayamadım.
But I don't understand why you're here
- eve gidin. - Fakat neden?
- Go home.
Fakat neden bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmeliyim?
But why should I think that's a good idea?
Fakat neden yeniden başladın?
But why did you start again?
Fakat neden bana kızgınsın?
- But what are you angry about?
Fakat neden olmasın?
But why not?
Fakat neden birisi Oyura'yı korumak istedi?
But why would someone like that be guarding Oyura?
Bana elinizi verin. Fakat neden? Özür diliyorum.
Give me a hand.
Fakat neden bu serserilerle o kadar ilgilendinizi anlamadım.
But I don't understand why you're so interested in hoodlums.
Fakat neden bilim daha en başta yanlış yola girmişti?
But why had science lost its way in the first place?
Fakat neden köklenip çiçek açmadılar?
But why didn't they take root and flourish?
- Fakat neden siz...
- But why are you... - What?
Fakat cesurluğum sizi neden bu kadar ilgilendiriyor?
But why are you so concerned with my courage?
Fakat hala anlamış değilim senin gibi duygusuz bir adam kendini ilgilendirmeyen bir sebep yüzünden neden hayatını riske atmak istesin ki.
What I didn't understand yet is why a callous man like you is willing to risk his life - for a cause that's not his own.
Fakat sen neden bize katılmıyorsun?
But why don't you join us?
- Fakat neden?
- But why?
Fakat gördüğün gibi kötü alışkanlıklar insanların elindeki malı mülkü kaybetmesine neden oluyor...
But there are addicts, you see who have lost their lands and fields...
Fakat aynı zamanda onu gerçekte neden tuttuğunuzu da biliyorum.
But I also know why you're really holding him.
Fakat sen... Neden seni farklı buluyorum?
But you why do I find you different?
Fakat takmamanız için de bir neden yok, değil mi?
No reason But there's no reason why you shouldn't, either
Fakat bu işler gerçekleşirken burda kalman için bir neden yok.
But there's no reason you gotta sit here while it does.
Siz ikinizin neden bu kadar gururlandığını bilmiyorum fakat öğreneceğim.
I don't know what you two are so proud of, but I'm going to find out.
Fakat güç kaybına neden oluyor.
But it is not the source of the power drain.
Fakat tam olarak neden korkuyor?
But what exactly is she afraid of?
Fakat başka neden anlarlar ki, Mr Spock?
But what else can they understand, Mr. Spock?
Fakat biz sesleri elde ettik, laboratuarda inceleniyor ve sen bütün o gürültüye neyin neden olduğunu biliyor musun?
- I can't seem to get through. You wanna try mine? - You have a phone?
Elbette ihtiyacın için ağaç kesmene bir itirazım yok, fakat ormanlar neden tahrip ediliyor?
I don't object, of course, to cutting wood from necessity but why destroy the forests?
Fakat şimdi neden beni sorguya çekme gereği duyduğunuzu anlayamıyorum.
but now I cannot understand why you had to put me through this examination.
Biz polisle işbirliği yapmak istiyoruz, fakat... Eğer gizli bilgi istiyorsanız, korkarım ki siz... Oh, pekala, bakın, uh, bir rahatsızalığa neden olmak istemiyorum.
We like to cooperate with the police, but... if you want confidential information, I'm afraid that you...
Fakat, neden?
But why?
Fakat diğer ikisine neden ihtiyacımız var?
But why do we need the other two?
Neden ölüm hemen yakınında dururken sadece hayatını yaşayıp keyfine bakmazsın ki? Fakat, yapamazsın.
I don't know why you don't live it up all the time when dying is just around the corner but you don't.
Evet, fakat görmemesi için gerçekte hiçbir neden yok.
Yes, but there's really no reason why not, is there?
Sevgili dani beni neden reddettiğini anlamış değilim.. Fakat umuyorum ki beni bir gün anlıyacaksın..
Dear Dani, I don't understand why you reject me but I know one day you'll understand me.
Fakat senin bu lanet bıçaklarla hafta sonu ne yapmayı planladığını..... neden bilemiyorum?
But what I don't see is... what you plan to do with your damned knives this weekend.
Fakat onu yoketmek için bir neden yok
But that is not a reason to destroy him
Fakat saldırılar, tarihteki en büyük ve en karmaşık deniz savaşına neden olacaktı.
But the invasion touched oft the largest and most complex naval battle in history.
" Kuzey'in tarihsel kayitlarinda insanlar sessizlik içinde hareket eder. Savasirlar, barisi yaparlar fakat kendileri ( veya kayitlar ) neden savastiklarini veya ne nedenlerle baris yaptiklarini söylemez.
In the Chronicle of the North men act in silence, they make war, they conclude peace, but they themselves... never say, nor does the chronicle add, why they make war, for what reason they make peace ;
Komiser, etin soğumadan neden oturmuyorsun? İskambil oynar mısın? Dinleyin, size katılırdım, fakat ne yazık ki, bu soruşturmayı sürdürmem gerekiyor.
Well... the circumstances, sir, at least as far as I understand them... are that... he and his partners, they stole nearly $ 400,000... from some unsuspecting investors.
Fakat farları gördüyse, ve sonra adamın arabasının otoyolda arıza yaptığını ileri süren sesi geldiyse, Kapıyı açmak neden?
But if she saw the headlights... and then a man's voice claims that his car is broken down on the highway... why open the door?
Cinselliği başka yerlerde aramasına kendisinin sebep olabileceğini düşünüyor, fakat buna neden gösterememişti.
He also thinks he may have given her reason... to seek sexual attention elsewhere, but he wasn't able to say how.
Fakat yüzmeye karşı yasal bir neden var, Komiser.
But there's a reason for the law against swimming, Lieutenant.
Şimdi, Bayan Hallet'ın arabasıyla neden geri dönmediğini bilmiyor olabilirim fakat bildiğim bir şey var :
Now, I may not know why Mrs. Hallet didn't drive her own car back... but one thing I do know :
Fakat başka anların degil de, deneyimlerin bu kişiye özel anlarının, başlangıçta hiç mıknatıslanmamış olmaları neden...
But why, at the start, they were ever magnetized at all... why those particular moments of experience and no others...
Fakat size anlatacağım... neden size anlatmam gerektiğini bilmememe rağmen.
But I'll tell you... although I don't know why I should tell you.
Fakat asıl sizin ona neden ihtiyacınız var?
But what do you need it for?
Fakat düşünüyordum da benimle gelmeyi de ciddi olarak düşünmlisin. Neden?
But I think you should put some serious thought in coming with me.
Fakat böyle bir konuda genel mantığa neden güvenelim ki?
But why should we expect our common sense notions to have any reliability in a matter of this sort?
neden 17190
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden sordun 312
neden bilmiyorum 122
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden acaba 102
neden gelmiyorsun 20
neden olsun 25
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden sordun 312
neden bilmiyorum 122
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden acaba 102
neden gelmiyorsun 20
neden olsun 25
neden beni dinlemiyorsun 23
neden beni terk ettin 16
neden korkuyorsun 202
neden ağlıyorsun 140
neden geldin 124
neden ama 97
neden soruyorsun 117
neden ona sormuyorsun 26
neden benimle gelmiyorsun 29
neden ki 433
neden beni terk ettin 16
neden korkuyorsun 202
neden ağlıyorsun 140
neden geldin 124
neden ama 97
neden soruyorsun 117
neden ona sormuyorsun 26
neden benimle gelmiyorsun 29
neden ki 433