English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ G ] / Gece

Gece Çeviri İngilizce

188,752 parallel translation
- Gece ayaktaydın o zaman.
You stayed up late then?
Bütün gece boyunca sürdün.
You rode all through the night.
Bir gece, çok fazla içtiler.
One night, they had too much to drink.
Hastaneden ayrıldıktan sonra... birkaç gece bizimle kaldı ama...
After he left the hospital, he stayed with us for a few nights, but...
Vücudumun % 40'ı yanıklarla dolu ve eşim her gece ağlaya ağlaya uyurken sikimin ucuna geçirilen bir tüple altı hafta geçirdim.
I have burns over 40 % of my body and I spent six weeks with a tube jammed into the head of my dick while my husband cried himself to sleep every night.
O gece okulda belediye başkanına başka bir yol gösterici daha olduğunu söyledi.
That night at the school, he told the mayor there was another beacon there.
Tiyatro grubu bütün gece evin önünden bizi gözledi.
His troupe has been camped outside all night keeping an eye on us.
Josephine Anwhistle, dün gece saatlerinde evinin camından aşağı atladı.
Josephine jumped out of the window of her own home late last night.
Sevgili Beatrice'im sanki her gün, her gece bana kötü haberler veriyormuş gibi hissederim.
It would be as if my darling Beatrice were bringing me bad news every day and every night of my life.
Charles'ı kurtarmış olabilirsiniz ama bu gece bıçkıhanede yine de ölümlü bir kaza olacak.
Yes, you may have saved Charles, but there will still be a fatal accident at the Lumbermill tonight.
O gece gerçekten de Meymenetli Kokular'da ölümlü bir kaza oldu.
There was a fatal accident at the Lucky Smells Lumbermill that night.
Gece vardiyası koyduğumu hatırlamıyorum!
I don't recall assigning a night shift!
Gece istifa etmiş olmalı.
- Must've quit in middle of the night.
Phil, gece ansızın geldiğini söyledi.
Phil said he just showed up last night.
Gece Odası...
- The Night Room... uh...
Gece gitmemiz gerekiyor.
We should be leaving in the dark.
Sürgünler gece hareket ederler.
Exiles are nocturnal.
Dışarıda ıssız yerde.. ... gece vakti hikâyeleri vardı.
Out there, in the wilderness, there were nighttime stories.
Bu gece kendimizi binaya gizlice sokacağız.
Smuggle ourselves into the building tonight.
Gece körlüğü var.
Night blindness.
Madende gece-gündüz köle gibi çalıştı.
He slaved away in that mine day in and day out.
Bu gece içinizden birisi seçilecek.
Tonight, one of you will be chosen.
Bu gece size yas tutma önerisinde bulunacağız.
Tonight, we offer you a way to mourn.
Bu gece seçilmiş kişine geleceği sunacaksın.
So, tonight, you will offer the future to your chosen.
Düşündümde bu gece seninle yemek yiyebilirim.
I thought I might like to dine with you tonight.
Bu gece senin işini devralacaklar.
I've hired to give you the night off.
Hastam, geldiği gece, konfeksiyonda H1N1 paniği vardı.
My patient, the night he came in, there was an H1N1 panic in the garment district.
Baltimore CDC'deki doktorlar bir aşı geliştirmek için gece gündüz çalışıyorlar.
Doctors at the Baltimore CDC are working day and night to develop a vaccine.
Bu gece.
Tonight.
Maria tüm gece dışarıdaydı.
Maria was out all night.
Bu gece karaokeye gitmek yerine onu tercih edebilirim.
I would be willing to negotiate that in lieu of singing karaoke tonight.
Tom Wu Lynn ile de ölümünden önceki gece konuşmuş.
Tom Wu reached out to Lynn the night before she was killed.
Bu gece en yoğun geceleri.
This is their busiest night.
Dün gece dahil.
Including last night.
Dün gece erkek arkadaşımdaydım sonra sabah buraya döndüm ve onu bu şekilde buldum.
I was at my boyfriend's last night and when I got back this morning I found her like that.
Dün gece yarısı neredeydiniz?
Where were you around midnight last night?
Yani öldürüldüğü gece evine mi gitmiştin?
So you went to her place the night she died?
Gece kulübünden bir müşterim var.
I've got a client at my nightclub.
Tüm gece uyanıktık, tüm karakolları ve acil servislere baktık.
We've been up all night, checking every ER and police station.
Gece bana iki saat uyku yetiyor. 30 dakika kâbus görürüm...
I only need two hours of sleep at night, 30 minutes of which are night terrors- -
Seni bu gece kapıdan çevirmeyeceğiz.
We're not going to turn you out-of-doors tonight.
Buna nasıl iyi bir gece dersiniz? Hayatımın en kötü gecesi olduğunu biliyor olmalısınız.
How can you call it a good night when you know this must be the very worst night I've ever had?
Dünya artık dün gece olduğu gibi kasvetli bir çöle benzemiyor.
The world doesn't seem such a howling wilderness as it did last night.
Dün gece dikkatimi çekti. Çıkardıktan sonra elbiselerini olduğun yerde yere attın.
I noticed last night that you threw your clothes all about the floor when you took them off.
Dün gece kafam öyle doluydu ki elbiselerim aklıma gelmedi.
I was so harrowed up in my mind last night, I didn't think about my clothes at all.
Bu gece güzelce katlıyorum.
I'll fold them nicely tonight.
Gece dua etmemenin ne kadar kötü bir şey olduğunu bilmiyor musun?
Don't you know it's a terrible wicked thing not to say your prayers every night?
Ay ışığında ya da akan suyun üstünde yapılması gerekiyor ama şimdi gece olduğunu hayal edeceğiz ve patikanın da dere olduğunu.
This ought to be done by moonlight or over running water, but we'll just imagine that it's night time and that this path is a stream.
Bu gece odandan çıkmayacaksın.
You're not to leave this room tonight.
Ön raporumu bu gece göndereceğim.
I will send my preliminary report tonight.
Ama belki Wally bu gece sizde kalabilir?
But maybe Wally can hang out at your place tonight?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]