English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ H ] / Hatırlarsanız

Hatırlarsanız Çeviri İngilizce

378 parallel translation
Hatırlarsanız, George'un bulduğu şey 1964'teki büyük Alaska depreminin bir faylı yüzeyde oluşup, Alaska'nın altına doğru, böyle, hafifçe bu hareket ile battığıydı.
What George found, if you remember, of course, was that the great Alaskan earthquake of 1964 was produced on a fault plane, dipping gently under Alaska like this, with this sense of motion.
Doğru. Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
True But don't forget he got here the day after the Toulon bank job Remember?
- Hatırlarsanız, ben...
- You remember, I....
Eğer gazetede çıkan haberimi hatırlarsanız ben bir yabancıdan daha fazlasıyım.
I'm a little better than a stranger, if you'll remember my press clippings.
Hatırlarsanız çocukken çok aksiydim.
You remember that, as a boy, I could be disagreeable.
Hatırlarsanız sizinle anlaşmıştık.
You remember what we arranged. - Oh.
Hatırlarsanız o ara oldukça hastaydınız efendim.
You were rather ill at the time if you remember, sir.
Hatırlarsanız, McIvers bana kapatmam için 24 saat verdi.
If you remember, Mclvers gave me 24 hours to close.
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş.
Now, if you'll remember the Belerephon expedition...... their ship was vaporized trying to lift off.
Hatırlarsanız, Golgotha'da da darağacı vardı.
If you recall, there was also scaffolding at Golgotha.
Hatırlarsanız geçen Kasım'da günün büyük bir kısmını müşterilerin yakasındaki parti rozetlerini okuyarak harcamıştınız.
I REMEMBER LAST NOVEMBER YOU SPENT THE DAYS READING CAMPAIGN BUTTONS ON CUSTOMERS'LAPELS.
Ve eğer beni hatırlarsanız, bir macera gibi olacak, bir meslek ilişkisi ile küçük köpekli bir kadın.
And if you ever remember me, it'll be like about an adventure, a vacation affair with a lady with the little dog.
Hatırlarsanız, siz...
You remember, you...
Hatırlarsanız, kocam hastanede sizi bekliyor!
If you recall, my husband is waiting for you at the hospital.
Hatırlarsanız bu sahneye, Richard Burton,
As you remember, here on this stage, Richard Burton,
Aleyhimde yazılmış hiç bir şey olmadığını hatırlarsanız iyi edersiniz.
Remember, there's nothing chalked up against me.
Ancak, iyi hatırlarsanız, biz biraz genç bayanlarla ilgilendik.
But if you'll remember correctly, we were somewhat involved with several young ladies.
Hatırlarsanız, Ruslara yakından bakmak istemişti.
If you recall, she wanted to get a good look at the Russians.
Hatırlarsanız, alan kapalı olduğu için ona Sepulveda'da park edebileceğini söylememi istemiştiniz.
If you'll remember, you instructed me to tell her that as the field was closed, she could park on Sepulveda.
- Hatırlarsanız eğer...
- If you remember the last bulletin...
Hatırlarsanız, efendim, Hiç savaş tecrübem yoktu.
If you will recall, sir, I hadn't had any combat experience.
Söylediğiniz kelimeleri tam hatırlarsanız, Kaptan...
If you can remember your exact words, captain...
Hatırlarsanız, Tanrı, topraktan geldiniz ve toprağa döneceksiniz dediği zaman ne hakkında konuştuğunu iyi biliyordu.
God knew what he was talking about when he said : Remember, thou art dust and to dust thou shalt return.
Eğer birşeyler hatırlarsanız, herhangi bir detay, lütfen bana haber verin.
If you remember anything, a detail, please, let me know.
Hatırlarsanız, olaylar kontrolden çıkmıştı.
You remember, it got rather out of hand.
Evet değerli izleyiciler, hatırlarsanız biraz önce jandarma dostumuz ağacın daha fazla yüke dayanamayacağını ve aşağı düşeceğini söylemişti.
If somebody gets out it'll come up. The lethal roller coaster. It's terrible.
Hatırlarsanız yardımı olabilir.
Might help if you try to remember.
Hatırlarsanız, ben de görmek istedim, ama vermediniz. ... Ancak resimleri ellemiştim.
Remember I wanted to see'em and you wouldn't let me and I even touched'em?
Eğer hatırlarsanız yeni bir şövalyeye ek bir isim bahşetmek adettendir.
If your lordship recalls... it is the custom to grant the new knight... an additional name.
Hatırlarsanız o zaman Sussex torpidolanmıştı [3].
An incident after another one...
Hatırlarsanız bu birimlere "çocuklarım" derdi.
You remember how he called them "my children".
Normalde bu tür sorunlarla sizleri rahatsız etmezdim ama, hatırlarsanız şayet, geçen fırtınada savunma devrelerim harap olmuştu bu yüzden, tüm savunma sistemlerini elle aktif hale getirmeniz için 35 saniyeniz var.
Normally I wouldn't bother you boys with this problem... but as you recall my defensive circuits were destroyed in that other storm. Therefore you have 35 seconds to manually activate ALL defensive systems.
Hatırlarsanız Bay Scanlon, pek çok kez bunu tartıştık. Başkalarıyla birlikte geçirilen zaman çok iyileştiricidir.
Remember, Mr. Scanlon, we've discussed many times... that time spent in the company of others is very therapeutic.
Hatırlarsanız, Helga şarkı söyleyen bir çocuğun yanı sıra bir de evden bahsetmişti.
If you recall, as well as a child singing, Helga also mentioned a house.
Hatırlarsanız, "penis kıskançlığı" kavramı erkeklerin egemen olduğu bir ortamda ortaya atılmıştı...
Let's remember that the term "penis envy" was created in a predominantly male atmosphere...
Bu arada, bir şey hatırlarsanız, herhangi bir şey... Meselenin Takip Komisyonu'na kadar gitmesine hiç gerek yok.
By the way, if you do have something, anything it wouldn't have to go through the Chase Commission.
Hatırlarsanız beni buna içinizden biri bulaştırdı.
If you two remember correctly... you're the ones that got me into this.
Kaptan eğer bir şey hatırlarsanız bizi arar mısınız lütfen?
Captain, if you happen to remember anything, could you please give us a call?
Anlarsınız ya, fikriniz değişirse, ya da kontenjan boşalırsa, benim durumumu da hatırlarsanız, gerçekten sevinirim.
You know, someone happens to bow out, or a spot opens up I would appreciate it if you could keep me in mind.
Birkaç kuruşa çalışmadığınızı hatırlarsanız, üstesinden kolaylıkla gelebileceğimiz bir yorum sorunumuz var.
We have a conceptual interpretation problem, which is easy to overcome if you forget that you're dancers working for a couple of bucks.
Birşey hatırlarsanız, çok yardımcı olursunuz.
If you remember anything, let us know. I appreciate your help.
- Sanırım, adımlarınızı hatırlarsanız?
- I guess you'll remember the steps?
Ve, eğer hatırlarsanız, bizim en iyi savunma oyuncumuzdum.
And, if you'll recall, I was our best defensive player.
Hatırlarsanız, ona Köprü'den uzak durmasını emretmiştiniz.
Remember, you ordered him to stay off of the bridge.
En temel şeyi hatırlarsanız herkes bunu kolayca yapabilir :
Anybody can do it if you remember one basic element :
- Ama eğer hatırlarsanız.
- But only if you remember.
Bu sadece bir tahmin, ama hatırlarsan Ben'le tartıştığınızın ertesi sabahı Oscar aniden Chicago'ya gitti.
I'm only guessing, but remember Oscar made a sudden departure for Chicago... after you and Ben had your great fight.
Hatırlarsan Cross, dinlediğim tek müziğin ne çaldığımın hiçbir önemi olmadan, diğerleri işe gittiğinde her sabah birlikte çaldığımız o müzik olduğunu düşünürdüm.
You know, Cross, I used to think that the only music I would ever hear, no matter what I was really playing, was the music we played each morning when the others went out to work.
Pekala şarabı hatırladığın gibi Kızıl Boğa'nın ininin yolunu hatırlarsan...
Well, if you should happen to remember the entrance to the Red Bull's lair as well as you remember wine -
Koca Kızıl bilirsin, düşündüm de hatırlarsan geçen ay bir gece yemek tarifi takasından döndüğünde garip bir şekilde, nasıl desem sen azmış bir vaziyette geldin.
Oh, uh, Big Red... you know, I've been thinking. Remember about a month ago, one night you came back from swapping recipes... strangely, how could I say, horny as a toad.
Peg, hatırlarsan ukala bir ağız yalnız kalmış bir ağız demektir.
Peg, remember, a smart mouth is a lonely mouth.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]