Kendi kendime dedim ki Çeviri İngilizce
286 parallel translation
Kokladığım zaman kendi kendime dedim ki Charlie, işte yanında çok terbiyeli bir kadın duruyor.
When I smelled it, I thought to myself, Charlie, now this is obviously a woman of significant breeding.
Kendi kendime dedim ki, "Bizim ihtiyar belki yerindedir."
Says I to myself, says I, "Maybe the old gentleman is in."
Bunu duyduğuma sevindim. Kendi kendime dedim ki : "Tam Lucy'ye göre biri."
I was glad to hear that. I said to myself, "That Leeson's just the man for Lucy."
Dün gece kendi kendime dedim ki, " Sevimsiz, yani Bay Lovett...
I said to myself last night, "Lovey, Mr. Lovett..."
Kendi kendime dedim ki, burada istediği kadar kalabilir.
Therefore, Mary... you can stay as long thou wilt
Tam dalïsa geçmeden önce, kendi kendime dedim ki :
Just before I put her into that dive, I kept thinking to myself :
- Yoldan gelirken tarlada kesilmiş odunlar gördüm. Kendi kendime dedim ki :
- As I was coming up the road there I seen a load of cut wood over in that field and I said to myself :
Kendi kendime dedim ki, "Belki de eve fazla kapandım."
" Perhaps I stay indoors too much.
Senfoni Sarayı'na uğramıştım ve kendi kendime dedim ki :
I just happened to be passing Symphonic Hall, and I said to myself :
Polis merkezinde seni ilk gördüğümde kendi kendime dedim ki :
When you walked into the police station, I said to myself :
Dün gece seni gördüğümde, kendi kendime dedim ki :
That was why when you walked in last night, I said to myself :
Kendi kendime dedim ki, kesin Gouard'ların işi.
I said to myself, this is Gouard's doing.
- Kendi kendime dedim ki Alman Büyükelçiliği'nde ataşe olsam.. ... hangi şifreyi kullanırdım?
- I said to myself if I were an attaché in a German Embassy what combination would I use?
Kendi kendime dedim ki, " Bunu o gelene kadar sakla.
I said to myself, " I'll put it away for him until he comes back.
Kendi kendime dedim ki :
And I said to myself :
Hatta, kendi kendime dedim ki ;...
I even said to myself...
Sizi ilk gördüğümde, kendi kendime dedim ki "İşte, mantıklı bir adam."
You know, the first time I laid eyes on you, I said to myself, "Now, there's a sensible man."
Kendi kendime dedim ki, "Bill Starbuck, ismin bu iskemlenin arkasına yazılmış."
And I says to myself, "Bill Starbuck, your name's written right across this chair."
Kendi kendime dedim ki "Artık güzel kadınlar seyahat etmiyor mu?"
I thought : "Don't beautiful women travel any more?"
Subay olmaya alışmaya başlamıştım ve hastaneye getirildiğimde önce erlerin, sonra da subayların koğuşuna bir göz attım ve kendi kendime dedim ki, "Bir süre için subay olmaktan birşey çıkmaz."
I kind of got used to being a commander so when I arrived at the hospital I took a look at the enlisted men's ward and then the officer's ward and I said to myself, "Let's let it ride along for a while."
Kendi kendime dedim ki ;
So I said to myself :
Kendi kendime dedim ki...
I said to myself...
Ve kendi kendime dedim ki...
And I said to myself...
Orada öylece durup Tanrı'ya isyan etmemek için kendimi tuttum ve kendi kendime dedim ki :
I just stood there right still trying not to blaspheme.
O an, kendi kendime dedim ki, "Bırak, yutsun, zavallı şey."
At the time, I thought to myself : "Let him have something, poor thing."
Hazır yolum düşmüşken, bilirsin işte,... kendi kendime dedim ki :
I was just passing by. You know how it is. I said to myself,
Kendi kendime dedim ki : "Bugün cumartesi, çok vaktim var."
I said to myself : "it's Sabbath today, there's plenty of time."
Seni görünce, kendi kendime dedim ki :
The minute I saw you, I said to myself
Kendi kendime dedim ki ; "Her şey bitti."
I thought to myself, " This is it.
Ben arabayı park ettim ve o polisleri gördüm. Sonra kendi kendime dedim ki, "Burada Bonnie'ye bir zarar gelebilir."
And I, I pulled up outside there and I saw them laws and I said to myself, I said, "Bonnie could get hurt here."
Bilirsin uyandığımda, veşu silahın tam suratıma dayandığını gördüğümde ve seni silahın ucunda görünce Kendi kendime dedim ki : "Miller, bir inç bile kıpırdarsan, ölü bir adam olursun."
You know when I woked up, and seen that gun pointing right at my mouth and you standing at the other end of it I said to myself, " Miller, you move one inch and you're a dead man.
Sonra bir gün, kendi kendime dedim ki...
Then one day, I said to myself...
İşte, sabah olduğunda kendi kendime dedim ki
Anyway, when t'mornin'came, I kept on sayin'to missen
Geçen hafta kendi kendime dedim ki ; " Arturo, sen bir salaksın.
Last week I said to myself, " Arturo, you're a fool.
Kendi kendime dedim ki : "Mikolka'nın bu işle bir alâkası yoktur!"
I said to myself, "Mikolka has nothing to do with this."
Yaklaşık 25 yıI önce buradan asla çıkamayacağımı gördüğümde... kendi kendime dedim ki : "Kid" dedim...
About 25 years ago when I seen I wasn't ever gonna get out of this place I said to myself, "Kid," I said :
Kendi kendime dedim ki "Eğer ufak bir ışık görebiliyorsam belki dünyayıda görebilirim"
I thought to myself that if I couId see light then maybe I would be able to see the world.
Ve, uh, iki haftalık tatilim yaklaşırken, kendi kendime dedim ki, " oraya kadar git, bölgeyi incele, araştır.
And, uh, since I got a two-week vacation comin'up, I said to myself, " Go on down there, check out the area, look to see. Mmm.
Başlangıçta öyle yaptım, ama sonra kendi kendime dedim ki ;
I pencilled it in first, but I said, " No, that's being dishonest.
- Kendi kendime dedim ki...
- I said to myself...
Kendi kendime dedim ki :
I said to myself :
"Kendi kendime dedim ki işte alabildiğine bilgi ve bilgelik edindim."
" I have seen
Ben de kendi kendime dedim ki...
So I said to myself...
Dedim ki kendi kendime : " Tamam, şekeri sonsuza kadar bırak.
"Okay - off sweets, forever."
Diyelim ki fırının oralarda bir tıkırtı duydum ve kendi kendime, "Pençeli ayakkabı sesine benziyor" dedim.
Only suppose I say I heard something come rattling down the incinerator... and I says to myself, "Sounds to me like a pair of shoes with cleats."
Bu günlerde kendi kendime çok konuşur oldum dedim ki "Bayan McKay gibi eski bir dosta bunu yapmak hiç hoş değildi."
I said "That's not a very nice way to treat an old friend like Miss McKay."
Kendi kendime ansızın dedim ki :
And now, I suddenly think :
Senin hakkında konuşuyorduk, Ve neden gelip bir selam vermiyorum ki dedim kendi kendime.
We were talking about you, and I thought, why not stop by and say hello.
Dedim ki kendi kendime :
In two days you'll be here.
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
I said to myself "Man, he's askin'for it." I said "Now, Ralph, all you gotta do when we get out... is just sneak up behind him and just... tap him." "And then just claim that somebody jumped us from the bushes."
Buralardaydım, canım Bay Klotz. Köln'den Bonn'a doğru gidiyordum, dedim ki kendi kendime :
I was in the area, my dear Mr Klotz, coming from Cologne and on my way to Bonn and I said to myself,
kendi kendime 91
kendime dedim ki 24
dedim ki 533
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendime dedim ki 24
dedim ki 533
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27