Onları bulacağım Çeviri İngilizce
388 parallel translation
Bana güven, onları bulacağım.
Be a pal, I'll go get them.
Onları bulacağım.
I have to find it.
Şehri alt üst etmem gerekse de onları bulacağım.
I'll turn this town inside out, I'll find them.
Onları bulacağım, yapacağım son şey de olsa.
I'm gonna find them, if it's the last thing I do.
- Onları bulacağım.
I'll find them.
- Onları bulacağımızı tahmin etmemiştin, değil mi?
- Didn't think we'd find them, did you?
Onları bulacağım.
Look, I'll find them.
Onları bulacağım.
I'll find them.
Dinleyin onları bulacağım.
Give me some time...
Onları bulacağım.
I'll go find them.
Eğer öyleyse, onları bulacağım.
And if they are, I'll find them.
Buradaysalar onları bulacağım.
If they're up here... I'll find them.
- Tüm kahrolası hayatımı alsa da onları bulacağım.
- I'll find'em if it takes all my darn life.
Gidip onları bulacağım ve biraz eğleneceğim.
I'm gonna go find'em and have some fun for a change.
Birgün onları bulacağım ve normal bir annem ve babam olacak.
I'm going to find them someday and have a regular mother and father like a regular kid.
Kaç çocuğa sattığını bilmiyorum Stegman ama onları bulacağım.
I don't know how many kids you sold to, Stegman, but I'm gonna find'em.
Onları bulacağım!
I'll find them!
Gidip onları bulacağım.
I'm Gonna Find Them.
Onları bulacağım.
And I will find them.
Onları bulacağım ben.
Find them I will.
Onları bulacağım.
I'll find them. I'll bloody find them.
Onları bulacağım ve o herifi öldüreceğim.
I'll bloody find them and I'll bloody kill him!
Onları bulacağım hayatım. Ne yapsak?
What should we do?
Onları satmanın bir yolunu bulacağım.
I will manage to sell them back.
Onlar cinayetine kavuşacak, ben de yapanı bulacağım.
I'll get them their murderer.
Hayatım boyunca sürse de onları mutlaka bulacağım.
I'll find'em if it takes me to the end of my life.
Onları nerede bulacağım?
Where will I find them?
Yetkililerin onları son derece açıklayıcı bulacağından eminim.
I'm sure the authorities would find them extremely revealing.
Sonra onları gözden kaçırdık... Onları tekrar nerede bulacağımızı bilmiyorduk.
Then they escaped our sight... not knowing we were again trailing them
Onları nerede bulacağımı bilmiyorsun her halde?
Course you wouldn't know where to find them?
Onları bulacağız ve hayatımızın geri kalanını mutlu bir şekilde geçireceğiz.
We'll find them and we'll be happy for the rest of our lives.
Sizi nerede bulacağımı onlar söyledi.
They told me where to find you.
Amacımı başarmak için rehber olmalıyım, ya da daha çok seni izlemeliyim,... ancak onların sonunda aradığımı bulacağım kaçınılmaz sınamalar boyunca.
To achieve my goal, I must guide, or rather follow you through the inevitable trials, only at the end of which I will find what I seek.
Onları ya da kemiklerini bulacağım ama onları kaybetmeyeceğim.
I'll find them, or I'll find their bones, but I won't lose them.
- Onları bir yerde bulacağım.
- I'll find them somewhere.
Onları nasıl bulacağımızı biliyorsun.
You know how to find them.
Bu sandık sayesinde onların yerini bulacağım.
At least I'll find out where they are
Bütün bu insanların önünde yemin ediyorum ki, o katilleri bulacağım, ve onları öldüreceğim.
I want to promise you, in front of this people, that I will find the murderers, and that I will kill them.
Onların yararlı bulacağına ve en zor... bölümün acısız olacağına eminim.
I'm sure you will find them profitable and, for the most part, painless.
Bariz şekilde onların defterlerini inceleyeceğimizi... ve gerçek üretim rakamlarını bulacağımızı düşünüyorlar...
They obviously think we'd audit their books... and find out their actual production figures...
Bulacağız onları. Bu sefer hâlletmek için ben orada olacağım.
We'll get them, and I'm gonna be there to handle it.
- Peki onları nasıl bulacağım?
If I wanted to find them, where would I look?
Sonunda onları bulduğumda seni de bulacağımı sanmazdım!
I didn't expect to run into you here!
Onları koklayarak bulacağım. Ben de gidiyorum.
I wanna boost some Decepticon right in his turbo charger.
onları nerede bulacağımızı biliyor musun?
You know where we can find her?
Onları bulabilirsem, ki bulacağım, o zaman yakalarına yapışacağım.
And if I can get to them, and I will, then I got one hand on their balls.
Onların da bizi aynı oranda sevimsiz bulacağına eminim.
I'm sure they find us unattractive.
Ve onları nerde bulacağımı biliyordum.
And I knew just where to find them.
Onlar dışarılarda bir yerdeler. Ancak onları nasıl bulacağımı bilseydim, mahvederdim onları.
We know they're out there, but I'll be damned if I know how to find them.
- Bunu biliyorum, bilmek istediğim onları nasıl bulacağım.
- I know that already. I wanted to know how they were found.
Onları ayırmanın bir yolunu bulacağım, efendim.
I'd find a way to separate them, sir.
bulacağım 72
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlardan biri 72
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onlara dokunma 16
onlara iyi bak 17
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onlar nerede 35
onlara dokunma 16
onlara iyi bak 17