Onları buldum Çeviri İngilizce
667 parallel translation
Onları buldum.
Je les ai trouvés.
Ne istiyorsun? Onları buldum.
- What do you want?
Onları buldum.
I found them.
Sanki onları buldum, gelmemi istediler, ve bu yüzden aynı saatte giden trene bakıyorum,
It's as if they found me, asked me to come, and so I am on a train going to see them,
Onları buldum - bir kum tepeciğinin ardına saklanmış halde.
I found them - crouched behind a sand dune.
Onları buldum.
We found them.
Onları buldum!
I found them!
Bütün gece aradık. Sonunda onları buldum.
We searched all night, and then I found them.
Ben onları buldum.
I've found them.
Ve sonunda, onları buldum. Kapkara ve korkunç bir diyarda, tıpkı her şeyi içine alan, gecenin zifiri karanlığı gibiydi.
And I found them, finally, in a place as black and terrible as a patch of midnight that had never been cleared away.
Onları buldum.
I've found them.
Tekrar ediyorum. Onları buldum.
Repeat, I've found them.
Onları buldum
I've found them.
Onları buldum.
Found them
Onları buldum.
I have found them.
- Onları buldum.
I found them.
Onları çok sevimli buldum.
I found them very charming.
Buldum millet. Onları buraya getirtelim.
Let's get'em over here.
İşte buradalar! Buldum onları!
Here they are!
- Buldum onları.
- I got them. They're all right.
İnanın Napolyonları ben kırmadım, onları o şekilde buldum.
I never broke the Napoleons I tell you I found them that way.
Sonuçta onları ben buldum.
After all, I found them.
Onları çok şaşırtıcı buldum.
I found them quite astonishing.
Onları baş aşağı boğazları kesilmiş olarak buldum.
They were both hanging from the beams upside down, dead. Their throats were cut.
Domates fidesi buldum. Onları toprağa ektim.
I found some real tomato seeds and put them into earth.
Ama onları kandırdım, çıkıp bir iş buldum.
But I fooled them, I went out and got a job.
Buldum onları!
I found'em!
- Hayır onları ben buldum.
- I have found them.
Onları yerde buldum efendim.
- That's fine, thank you.
Venüs'ün bu iki kızı gladyatörleri kışkırttılar... onları ölümüne dövüşmeye zorladılar, ve ne oluyor demeye kalmadan... kendimi bir devrimin ortasında buldum.
These two daughters of Venus had to taunt the gladiators... force them to flight to the death, and before I knew what had happened... revolution on my hands!
Onları çekmecede buldum.
I found them in the drawer.
- Onları nehrin yanında buldum.
- I picked them up near the river.
Onları buldum.
Found them.
Onları oldukça öğretici buldum.
I found them quite refreshing.
Eldivenler, Komiser. Onları Carol'un büro çekmecelerinden birinde buldum.
There are the gloves, Lieutenant I found them in one of Carol's bureau drawers
Vardığımda öyle buldum onları.
I rode in and found'em there.
Odayı temizlerken buldum onları.
I discovered them when I was cleaning up the house
Onları alt etmenin bir yolunu buldum.
I have a way to defeat Karate
Doğru, ben sadece buldum, onlar barınaktaydı.
Right, I just found them, they're down in the shelter.
Bir gün, kendimi, eğer azla yetinebilirsek, bizim de onlar gibi mutlu olabileceğimizi düşünürken buldum.
One day, I found myself thinking that we, too, could be happy, if we were content with little, like the larks, if we could live as they live, singing and thanking the Lord who created us.
Onları kadın satıcısının arabasında buldum.
I found them in the pimp's car.
Bir kaç hata buldum, onları burada düzeltebilirsin.
I found a few errors you can fix up here.
Tüm bu işte şeytanın avukatını oynadım ve bunu yapmak için çok tehlikeli olan belgeli kanıtlar aradım ve buldum, şenlik ateşi yaksınlar diye de onları iş arkadaşlarıma verdim.
I play the devil's advocate in all this, and to do so I... seek and I find dangerous documentary evidence, which I'll give to our colleague so he can make a nice bonfire.
Onları tekrar buldum.
I found them again.
Geldiğimde onları sandalyelerin üzerinde buldum.
I found them on the chairs when I arrived.
- Doğrusu ben onları çok değişik buldum.
- No, I really felt it was very derivative.
Luo BEy, işte buldum onları!
Master Luo, I've found them
Kıza iş buldum onlar da bana bedava tatil ayarladılar.
I keep the daughter company and they give me a free holiday.
Adamlarımı buldum. Şimdi onları gömme işini bitirmeliyim, geride kalanlarını demek daha doğru olur.
I found my men. I just finished burying them, or should I say, what was left of them.
Bu sefer buldum onları.
This time I've got them.
Onları sürpriz bir şekilde aşırı konuşkan buldum.
I found them surprisingly articulate.
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21