English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Saat 8

Saat 8 Çeviri İngilizce

3,673 parallel translation
Dün akşam, saat 8 : 00 civarında, Giovanna Reggiani yolda yürürken uğradığı saldırıda...
Yesterday evening, just after 8 p.m., Giovanna Reggiani was attacked as she walked along the path...
Efendim, saat 8 : 50.
Sir, it's 8 : 50.
- Saat 8 : 02.
- It's 8 : 02.
- Saat 8 : 00 ECHO'sunu yapmak istiyorum.
- I want to do the 8 : 00 ECHO.
Sadece geceleri dışarı çıkacaktı ve yalnızca saat 8'den sonra yatağında olmayan çocukları alabilecekti.
He could only go out at night. And take the kids that were not in bed after eight.
Saat 8.45'e kadar çıkmıyor. 15 dakika sonra karı-koca öldürülmüş.
15 minutes later, the parents are dead, and they're out of there.
Rezervasyon saat 8'de.
Reservation's at 8 : 00.
Az önce fark ettim de saat 8'e kadar yayınlamam gereken bir makale vardı.
You know, I just realized I have an 8 : 00 deadline.
Oraya saat 8'de gittim.
I got there at 8.
Tatlım saat 8'e kadar bekleyemedim.
LEMON : Oh, honey, I can't wait till 8 : 00.
- Dün gece saat 8'de.
8 : 00 last night.
Saat 8'de.
At 8 o'clock.
Dave, seni saat 8 : 00'de alıyorum?
Dave, can I pencil you in for an 8 : 00 pickup?
İlk yemek saat 8'de.
First course is at 8.
Duştaki sızıntıyı onarmak için saat 8'de geleceğini söylemişti. Üçtür gelmiyor.
He said he'd be here at 8 : 00 to fix the leak in the shower, this is the third time he didn't show.
Saat 8 : 00 için iki kişilik rezervasyonum var.
I've got a standing reservation for two. 8 : 00.
Kız arkadaşına göre Showalter dün gece saat 8'de bir galerinin açılışındaymış.
According to his girlfriend, Showalter was among the living at an art gallery opening at 8 : 00 P.M.
Simdi yola koyulmazsak, saat 8 : 00'de nasil eve varacagiz?
Unless we leave now how can we reach home by 8 : 00 P.M?
Dün gece saat 8'de eski eşinin resepsiyon görevlisiyle konuşmuş.
She talked to her husband's receptionist around 8 : 00 last night.
Ne, dün gece saat 8'de mi?
No, no- - 8 : 00 p.m. last night?
Bunu yapmak 8 saat sürer.
It'll take around 8 hours to make this.
Vücuda girmesinden 8 saat sonra kanı sulandırıp, kalp krizine neden oluyor ve hiç iz bırakmıyor.
Diluted in blood, it causes a cardiac 8 hours after ingestion and leaves no trace.
Tam 8 saat lanet bir morgda kapalı kaldık.
We've been at it 8 hours straight, shut in a goddamn morgue.
Gözünü diktim ama sarsıntı riskinden dolayı en az 8 saat onu ayık tutmak zorundasınız.
I already stitched his eye, but you're gonna have to keep him awake... at least for the next eight hours because of the risk of concussion.
Saat sekizde annemlerde görüşürüz, tamam mı?
I'll see you at mom's at 8 : 00, okay?
[Yayınlanma Günü - 8 saat sonra]
[Release Day - 8 Hours Later]
Rezervasyonunuz saat sekiz için yaptırıldı.
- Your reservation's for 8 : 00.
Karşınızda Jay, saat sabah 8.25.
Jay in the a.m. It's 8 : 25.
Saat 20.00.00.
The time is 8.12.00 p.m.
Neyse, prova yarın saat tam 8.00'de.
Okay. Rehearsal tomorrow, 8 : 00 a.m. sharp.
- Saat tam 8.02.
It's like 8 : 02.
Söyleyeyim de anlaşalım güneş yaklaşık 8 saat içinde batıyor.
Just so we're clear, the sun sets in about eight hours.
Aynı aptallarla takılmak için 8 saat yolculuk ediyoruz zaten.
We travel eight hours to hang out with the same idiots.
Eşyalarımı almak için saat tam sekizde buradayım.
I'll be back for my things at 8 : 00 sharp.
Saat daha 8 : 00 bile değil ama şimdiden Gray'den gelen 6 tane e-mailim var.
It's not even 8 : 00 and I already have six e-mails from Gray.
Saat 20 : 00 oldu.
It's 8 : 00.
Evet, ama son toplantı 8 saat sürmüştü.
Yes, but the meetings last eight hours!
Damien ve Brent ona tecavüz edip öldürdükten sonra onu dışarıda oldukları 24 saat boyunca küvette bırakmışlardı. Güzel bir akşam yemeğinden sonra akşam 8'de Salako Romano filmini izlemişler.
Erin Ng... after Damien and Brent raped and killed her, they left her in a tub for 24 hours while they went out, had a steak dinner, and then caught an 8 : 00 showing of Corky Romano.
O zaman seni saat sekiz civarı alalım mı?
So should we pick you up around 8 : 00?
kestirmeyi özlerim, o kaçış o pek tatlı 8-saat kestirmeyi.
I miss that rest, the escape... ♪ I dreamt that I was swimming ♪ ♪ And the stars above ♪... that luscious 8-hour break.
Ve bu gece saat sekizde...
- MAN And tonight at 8 : 00...
Emir verildikten sonra ordumuz 8 saat içinde Güney Osetya'da olacak.
Upon receiving the order our troops will be in South Ossetia in eight hours time.
Affedersin ama daha 8 saat önce Juliet'in bize ait olduğunu söyleyen sen değil miydin?
I'm sorry, but weren't you the one that said to me eight hours ago that Juliet belonged with us?
Kazadan bir saat kadar önce David'le yaptığı 8 dakikalık görüşmenin kaydı da dâhil.
Including an eight minute call between her and David within an hour of the accident.
Storybrooke'da saat akşam 8 : 15'di
That's 8 : 15 at night in Storybrooke.
Evet, ama saat 20 : 45 ve kalbimde bir sızı var.
Yeah. It's 8 : 45. And I have heartburn.
Sonra Doktor Webber ve ben, dolaşım yapacak kan kalmadığı için kalbinin çalışmayacağına kanaat getirdik ve saat 20.52'de ölüm saatini ilan ettik.
Then Dr. Webber and I decided that without any blood left to circulate, his heart would not restart, so we called time of death at 8 : 52 P.M.
Saat 20.52'de ölüm saatini ilan ettik.
We called time of death at 8 : 52 P.M.
Yaklaşık 8 saat buradaydı.
She was here for over eight hours.
Saat sekizde.
8 : 00 sharp.
30 Aralık tarihli istihbarat raporuna göre, saat 18.45'te... Branilaca Otesa 32'de bulunan kapalı otoparkta... devlet yetkilisi Bay Mirsad Melic'e görevi başındayken... saldırıda bulundunuz.
According to an intelligence report dated December 30th, at 1 8.45 in a parking garage located at Branilaca Otesa 32 you assaulted a state official, Mr. Mirsad Melic while he was performing his duties.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]