English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Sana aşığım

Sana aşığım Çeviri İngilizce

1,560 parallel translation
Ben sana aşığım.
I'm in love with you.
Sana aşığım.
I am in love with you.
Soo-yoen, ben sana aşığım.
Soo-yoen, I'm in love with you.
Sana aşığım, gerçekten, önceden beri...
I'm in love with you, for real, from before...
Sana aşığım, Kotohiki... çok uzun, uzun... süredir...
I've been in love with you, Kotohiki... for a long, long... time...
"Sanırım sana aşığım" dan, "Onu aramayacağım" a geçtin?
You went from, "I think I'm in love with you" to "I'm not gonna call her"?
Sanırım sana aşığım.
I think I'm in love with you.
Ben hâlâ sana aşığım.
I'm still in love with you.
Skye, ben sana aşığım.
- Skye, I'm in love with you. - Don't...
Bak, sana aşığım.
Look, I'm in love with you.
Sana aşığım.
I'm in love with you.
Ben sana aşığım... bırak gözlerinle kalayım.
"I am in love with you... let me take shelter in your eyes."
Ben sana aşığım... bırak gözlerinle kalayım.
"I will be thankful to you if you let me tell you my feelings."
Ve sanırım sana aşığım. - Ne?
And I think I'm in love with you.
Ben eşcinsel değilim ve sana aşığım.
I'm not gay and I think I'm in love with you.
- Ben sana aşığım.
- I'm in love with you.
Sana aşığım Jackie.
I'm in love with you, Jackie.
Hâlâ sana aşığım, Hawkins.
I'm still in love with you, Hawkins.
"Sana aşığım, çok güzelsin Ve seni gerçekten sikmek istiyorum".
" I'm in love with you, you're beautiful and I really wanna fuck you
Sana aşığım.
I am so in love with you.
Sana aşığım george.
I'm in love with you, George.
Sana baktığım kadar gerçek.
As real as my looking at you now.
Paylaştığımız tecrübeler boyunca anladım ki, ciddi ve dürüst bir meslek erbabı olarak sana hayran kalmışım.
During the experiences we shared, I found I admired you as a serious and honest professional,
Kendimize yaptığımız gibi sana da kötü davrandık cahil insanlara yakışır şekilde.
We've treated you as badly as we have been treated ourselves, by certain ignorant people.
Bunu sana yaptığımın yanına koyman için yaptım..
I created this one as a companion to the one I already sold you.
Aşığım sana, çeyreklik.
I love you, quarter.
Brooke, sana çok aşığım
Brooke, I'm so in love with you
Bazı tanıdığım insanlar konuştum - Sana tur aşamasında iş ayarlayabileceklerini düşünüyorlar.
I talked to some people that I know - they think they can get you a job as a label rep for the tour.
Sana aşık olduğuna inanması için ne çeşit bir oyun yaptığından emin değilim.
I'm not sure what you did to trick her... into believing that she was in love with you.
Sana arkadaş olacam, ve bende aşı olacam. Sana borçluyum, şu ölü rakunu senin üzerine attığım zaman, ölü olmadığı anlaşılmıştı.
So I'm gonna be a pal and get'em with you,'cause I owe you for that time that I chucked that dead raccoon at you, and then it turned out to not be dead.
Bu yüzden dostun olarak ve ben de aşı olacağım,'çünkü sana borçluyum, üstüne ölü rakunu attığım zaman için, ve sonra ölü olmadığı ortaya çıkmıştı.
So I'm gonna be a pal and get'em with you,'cause I owe you for that time that I chucked that dead raccoon at you, and then it turned out to not be dead.
Söylemeye çalıştığım şey sana aşık olduğum.
What I'm trying to say is I'm in love with you.
Senin standart yaptığın işler ne kadar mükemmelse, Onu daha iyiye taşımak için sana yardım edebilirim.
Well... as fabulous as your regulars are, a remodel might bring in a higher class of lush.
Evet, ama, bilirsin yaşlanıyorum ve insanlar yaşlandığın zaman sana daha az aldırıyorlar.
Yeah, but, you know, I'm getting older... and... people don't care about you as much when you get older.
Daha yeni tanıştığımız için sana duygusuz piç diyecek kadar ileri gitmem.
Now, having just met you I wouldn't go as far as calling you a cold-hearted bastard.
Sana cevabım evet Harry iş yapmanın bir bedeli olarak Fraud'un zarar mantığını seviyesini anlıyoruz.
So to answer you, Harry, yes we do see a reasonable level of fraud loss as a cost of doing business.
Lanet olsun, dostum, koşmak zorunda olmadığım sürece sana patron bile diyebilirim.
Shit, man, long as I don't gotta run, I'll call you "boss," homey.
Sana ne kadar uzun aşık kaldığımı tahmin edemezsin.
You can't imagine how long I was in love with you.
Sana gerçekten aşığım.
I'm so totally in love with you.
Sana hala aşık olup olmadığımı bilmediğim için beni bağışla.
Forgive me if I don't know if I'm in love with you yet.
Hayatın boyunca aşığınım, yanında oturana değil, sana gülüm "
I am your lifelong admirer, not of your friend sitting close. "
Sana hala aşığım...
I'm still in love with you...
Ağladığım an, derhal sana fotoğrafımı e-posta ile gönderirim.
As soon as I cry, I'll e-mail you the digital photos.
Sana delice aşığım ben.
I'm madly in love with you.
Sana sırılsıklam aşığım.
I totally love you.
Ve ben sana sırılsıklam aşığım.
And I'm completely and totally in love with you.
Sana deliler gibi aşığım ve tekrar bir araya gelmemiz için her şeyi yaparım.
I'm desperately in love with you and I'd do anything for us to be together again.
Ebedi Merhametin Hanımı, eğer bu oğlan yaşarsa sana bir mum yakacağım ve yaşadığım sürece söndürmeyeceğim.
Our Lady of the Perpetual Help, if this boy lives... I'll light a candle to You and I'll keep it burning as long as I live.
Diğerlerinin sana yaptığı şeyi burada uygulayacak mısın, Jeff?
Does "Do unto others as you would have them do unto you" apply here, Jeff?
Sana, onu üniversiteye göndermek için hayatım boyunca sekreterlik yaptığımı da söyledi mi?
Did she tell you that I worked my whole life as a secretary - saving money for her to go to college?
Lynette, Bree'nin partisinde sana asıldığımı düşünüyor.
Lynette thinks I was hitting on you at Bree's party.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]