Yasalar böyle Çeviri İngilizce
90 parallel translation
Yardım etmek isterdim, ama yasalar böyle.
Oh, I'd like to help you, but unfortunately that is the law.
Yasalar böyle.
That's the law.
Ziyaret günlerinde bile olmaz ama yasalar böyle.
Not even on visiting days, but that's the law.
Federal yasalar böyle efendim.
Federal regulations, sir.
Yasalar böyle! Yasalar böyle!
That's the law.
- Yasalar böyle.
- It's a law, that's why.
Yasalar böyle.
It's a law.
Yasalar böyle.
That is the law.
Yasalar böyle söylüyor.
That's what the law says.
Kusura bakmayın ama yasalar böyle.
Sorry, that's the law.
Yasalar böyle.
It's the law.
- Yasalar böyle. - Tamam.
It's the law.
Yasalar böyle.
It's in the rules.
Yaşımı soruyorsunuz. Renge, cinsiyete, dine sakatlığa ya da yaşa göre ayrımcılık yapamazsınız, yasalar böyle.
You cannot discriminate against colour, sex, religion... infirmity or age.
Bu, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi adama rağmen yasalar böyle bir şey söylemiyor, bayanlar baylar.
But the law doesn't say that. Despite what these seven men claim. The law does not say you can't date people at work.
Yasalar böyle gerektirdiği için burada.
He's only here because the S.E.C. requires it.
Ben eski tüfeğim, gizli görevlerde yer aldım... sivil çalıştım, yasalar böyle.
I'm the Old Bill, Will, you know? I've been on the beat, undercover, in a suit, you know, it's the law.
Evet ama yasalar böyle. Tanığız.
I understand, but there is a law, And we witnesses.
Yasalar böyle.
- State law.
- Yasalar böyle.
- That's the law.
Yasalar böyle, tatlım.
It's the law, sweetie.
Devlet-i Şahanemizin yasaları böyle.
It's our beloved government's law.
Kilise yasalarını iyi bilir misiniz Peder? Şöyle böyle..
Are you well versed in church law, Father?
Yasalar böyle.
It's the rules.
Yasalar böyle!
That's the law!
İnsanoğlunun böyle evrensel bir yapı geliştirebileceğine..... bir gerçeklik modeli,..... tartışılmaz yasaların, mutlak doğrunun modelini oluşturabileceğine inanıyor musun?
Do you really think that mankind could devise a universal concept, a model, so to speak, of Absolute Law, of Absolute Truth?
- Yasalar, böyle bir operasyona izin vermiyor.
By law, we're not allowed or equipped to do this kind of operation.
Ve bütün yumuşaklığıma böyle yasaları çiğneyerek karşılık veriyorsunuz!
And this... day's lawlessness is how you repay my leniency.
Hiçbir suç burada cezasız kalmaz, yasalar böyle.
No crime goes unpunished here. It's the law.
Siz insanların böyle şeyleri engelleyen yasaları yok mu?
Don't you people have laws against this kind of thing?
Ama Anayasa'yı değiştirirsek böyle çılgın yasalar çıkarabiliriz.
But if we change the Constitution - Then we could make all sorts of crazy laws.!
Ayrıca fizik yasalarının zamanda yolculuğu teorik olarak kabul ettiğini de biliyorum, ancak insanların fiziksel dayanılıklılığı böyle bir yolculuğu imkansız kılıyor.
I also know that the laws of physics... would permit the theoretical possibility of time travel, but the limits of human endurance would prevent such a trip from ever happening.
Yasalar böyle, avukatlar da buna saygı göstermek zorunda.
That's the law.
Mahkûmlar içinse böyle yasalar yok.
There are no such laws for inmates.
Angel, Kaliforniya yasaları böyle. Polislerin bizi durdurmasını mı istersin?
Do you want us to get pulled over?
Bana böyle davranmaya devam edemezsin. Yasalar var.
You can't keep treating me this way.
- Böyle durumlarda, eyalet yasaları- -
- And in such cases, the state law requires -
Michigan yasalarına göre hayvanlar suç işlemiş sayılamaz. Bu olamaz. Hayvanlarda böyle bir şey yok.
Um, in Michigan, the law basically states that people can commit crimes that animals aren't some... form of, uh, you know, whatever that can commit a crime.
Yasalar böyle diyor.
That's the law.
Bundan böyle yasaların çiğnendiğini görmek, ya da işitmek istemem.
I'd prefer not to have to prosecute any further violations.
böyle birşey yaparak yasaları çiğnemiş olurum, başım belaya girer.
Such a search can be traced and I risk administrative sanctions.
- Yasalar böyle.
- It's the law.
Bundan böyle Farmington'da federal el koyma yasaları uygulanacak.
Federal asset forfeiture laws will now be enforced in Farmington.
Thumper, Felix'e yaptığının cezasını öyle ya da böyle bir şekilde çekecek bu işi ya yasalar halleder ya da ben.
Thumper's gonna go down for what he did to Felix one of two ways... either the law's gonna handle it, or I will.
Sen böyle yasaları çiğneyemezsin.
You can't just break the law.
Böyle bir yargılamayı sürdürmek kimsenin hoşuna gitmiyor. Ama kamuoyunun, hiç kimsenin yasaların üstünde olmadığına ikna edilmesi gerekiyor.
Now no one derives any pleasure from going through a hearing like this, but it is necessary to assure the public that no one is above the law.
Türlerin Kökeni'nin sonunda, böyle bir patika boyunca uzanan karışık bir arazinin, bereketli bitki, kuş, solucan ve böcek yaşamlarıyla beraber, çevremizde etkin olan görünmeyen yasalar tarafından nasıl oluşturulduğunu düşünüyordu.
At the end of Origin Of Species, he contemplated how an entangled bank along a lane like this, with its teeming life of plants, birds, worms and insects, had been formed by the unseen laws acting around us.
Böyle şeyler içinde yasalar olmalı.
There must be rules about things like that.
İsteklerinize saygı duyuyorum fakat eyalet yasaları böyle icap ediyor.
I do respect your wishes. But, you see, state law requires...
İkincisi, onu böyle şeyler söylemesine karşı koruyan yasalar var.
Second of all, there are laws protecting her against saying things like that.
New York yasaları böyle söylüyor.
New York law says that.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle şeyler 30