Yok be Çeviri İngilizce
27,383 parallel translation
- Aslında o Merlin, Nick. - Farkı yok.
- Uh, it's supposed to be Merlin, Nick.
İçten ve ilgili bir insansın utanılacak bir şey yok.
- Well, y-you're an open and a caring person, and there's nothing to be ashamed of.
Seni temin ederim, bunların aslı astarı yok.
- Well, I can assure you, nothing could be further from the truth.
Dinle, bunu sana söylememem gerek, ama bu Graznyole olayının, üzerinde çalıştığın işle alakası yok.
Look, I shouldn't even be telling you this, but this whole Graznyole thing, it's not part of the puzzle you're working on, so just...
Rahatsız edilecek zamanım yok.
I have no time to be harassed.
Fazla söze bile gerek yok, çok güzel olmalı.
Needless to say, she must be beautiful.
O zaman çaresi yok.
It can't be helped.
Yok sıkıntı olmaz.
No, he'll be fine.
Amerikan tarihinden benim için mükemmel bir... zaman yok.
There is literally no place in American history that'll be awesome for me.
Telaş yapmanıza gerek yok çünkü, bu bebek gerçek değil.
Nobody be alarmed, this isn't a real baby.
Bir şey demene gerek yok.
No, there's nothing to be said.
Tüm o veriler gerçekten yok olursa yazık olur.
It will be quite melodramatic if all that data is really destroyed.
Sence de bir casus yok mu?
Don't you think there must be a spy?
" Herhangi bir hayatın, ne kadar uzun ve karmaşık olabileceğinin önemi yok önemli olan tek bir anının fark edilmesidir.
"Any life, no matter how long and complex it may be," is made out of a single moment.
Aktivite de yok ; insanları boş boş oturup, hüzünlenmeye terk ediyorsun.
No activities, just letting people sit around and be sad.
Hayatımıza devam etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Hastalarımızın ve arkadaşlarımızın yanında olacağız ve akşam partiye gideceğiz.
All we can do is just go on, live our lives, be there for our patients and our friends, and go to dinner parties.
Pitbull köpek gibi onun uğruna kavga etmenize gerek yok.
Don't need to be fightin'over her like pit bulls.
- ilk olarak evde uyusturucu veya alkol yok.
First thing's first, there will be no drugs or alcohol in this house.
- Hemen panik olmana gerek yok.
Okay, I don't want you to be alarmed.
Masaları beklemesine gerek yok hayallerini benimkilerle perdelemesine de gerek yok.
She shouldn't be waiting tables, putting all of her dreams on hold for mine.
Evet, ama kahramanı oynamana gerek yok.
Yes, but you don't have to be a hero about this.
Aslında Zachariah Webb olan Edgar Spring'e oğul olarak Patrick Spring adlı sahte bir kimlik yaratarak zamanda geçen haftaya atladı, Makinenin Adamlarını yok etti ve gelecekteki kendisiyle görüşmek için Perriman Grand'a gitti.
Patrick Spring, who was a fake identity, created to be the son of Edgar Spring, who was actually Zachariah Webb, jumped forward in time to last week, destroyed the Men of the Machine, and then went to the Perriman Grand to confront
Başarısız olursan eski Kara Kanatlar yok edilecek, Dirk Gently'den başlayarak.
- And if you fail again, the former Black Wing subjects will be eliminated, starting with Dirk Gently.
- Bu kadar aceleye gerek yok.
Todd, there's really no need to be in such a rush.
O köşkün sahibi olduğu iddiasıyla aramıza katılan öyle bir kişi yok.
The proson who met us claiming to be owner of that bungalow does not exist
Oraya kim giderse... Onun tarafından yok edilecek.
Whoever goes there will not be spareed, they will be destroyed by her.
Korkulacak bir şey yok, Azmera.
There's nothing to be afraid of, Azmera.
Bu yeni olayların onu nasıl etkilediğini söylemeye gerek bile yok.
There's no telling how this new round of violence could be impacting her.
Ve bir aydır rygeri deliği yok.
And no one will be inserted into the hole for a month.
İyi falan olacağı yok, Bahçıvan onu seçti.
She's not going to be okay, The Gardener chose her.
- Bugün burada olmalıydı ama yok.
- She had to be here today, but she isn't.
Bak, dünyadaki en iyi anne olmaya gerek yok.
Look, you don't have to be the greatest mother on Earth.
Korkmana gerek yok.
You needn't be afraid.
Benim gibi olmak ne demek haberin yok.
You have no idea what it's like to be me.
Benim müvekkilime yaklaşma ihtimali yok. Üzgünüm.
No way he's gonna be poaching a client of mine.
Tekli ışık noktalarına doldurulmuş onca canın gücü tüm bir türü yok etmeye yeter.
It's the power of all that life crammed down into single specks of light. It could be enough to destroy an entire species.
Sorun yok, bir şey olmaz.
It's fine. You'll be fine.
Bu konuda vahşiler gibi davranmamıza gerek yok.
We don't have to be uncivilized about this.
Hayır, herşeyde nefret ve kuşkuyla bakılmanın nasıl bir his olduğu ile ilgili bir fikrin yok.
No, you have no idea what it feels like to be looked at with hatred and suspicion at every...
Bir kaç hatıra ve bir takım tecrübeler yok olacak ama insan beyi bir çok gereksiz şeyi depolar.
A few memories, some life experiences will be lost, but the human mind is full of useless things.
Çünkü bir daha hazırlıksız yakalanma şansım yok.
Because I will not be caught unprepared again.
- Sorun yok, ben Susan olmayacağım.
- It's ok, I won't be a Susan.
Javier bebeğim, sorun yok.
Javier, baby, it's gonna be okay. It is gonna be okay.
Korkacak bir şey yok Sheldon.
There's nothing to be afraid of, Sheldon.
Neden yok edilmeniz gerektiğini sorgulayacak bir...
Is there any question why you must be eliminated...
Düzeltilmeye ihtiyacın yok, ailen seni anlamıyor.
You don't need to be fixed. Your family doesn't get you.
Anlamana gerek yok.
You don't have to be.
Geleceğin teknolojisi kötü sonuçlar doğurmazsa Dünya'nın yok olması birkaç milyar yıl içerisinde olacak.
Unless a future technology goes very wrong indeed, Earth is most likely to be destroyed in several billion years'time.
Ama sen yine de bizim kaderimizi yok ediyorsun?
We're supposed to be gods together, and yet you want to destroy our destiny?
Şu an burada olmanıza hiç gerek yok.
There's absolutely no reason for you to be here right now. You don't need to see this.
Gaz zarar verdi. Bu konuda yapılabilecek hiçbir şey yok.
Gas damage... there's... nothing to be done about it.