Şansını dene Çeviri İngilizce
283 parallel translation
Şansını dene.
Try your luck.
Şansını dene!
Take a chance!
- Pirinç düğmelerde şansını dene.
- Why dont you have a crack at brass buttons.
Şansını dene! Git!
Take your chance.
- Şansını dene, Bay Sımii!
- Try your luck, Mr Smee?
- Şansını dene!
- You can try!
Bir şansını dene yine de.
Give it a try anyway.
Başka yerde şansını dene.
Try elsewhere.
Sen de bizde şansını dene.
You take a chance with us.
- Yan odada şansını dene.
- Try the next room.
Şansını dene.Bir bilet al.
Try your luck. Buy a ticket.
şansını dene bakalım!
Now is your chance
Oh, Walter, bu yatırımda da şansını dene.
Oh, Walter, why don't you take a shot at this mutual account?
"Lady of Egypt" salonunda şansını dene, O'Hanlan.
Try the Lady of Egypt Saloon, O'Hanlan.
Delikanlı, şansını dene!
Young man, try your luck!
Eğer, konu paraysa, paradan konuş ve şansını dene.
If it's money, talk money and good luck.
- Şansını dene Eno.
- You try your luck, Eno.
Lakin git ve şansını dene.
But go ahead and try.
İyi öyleyse, uzat parmağını ve şansını dene.
Well, stick it out and hope.
Şansını dene ve geç.
Take a chance, go through.
Şansını dene.
Take a chance.
Şimdi o kulbu çek, Şansını dene
So pull that handle, try your luck
Dediğin gibi, Michael, şansını dene.
As you say, Michael, give it a shot.
Şansını dene.
Haggle with them.
- Devam et, şansını dene bakalım.
- Go ahead, give it a try.
Teşekkürler. Şansını dene vur, Agnes!
TAKE ANOTHER SHOT, AGNES!
Hey, şansını dene.
Hey, take a chance.
Şansını dene.
Take chances.
Beni soruşturmak istiyorsan, zarlarını at ve şansını dene.
You wanna investigate me, roll the dice and take your chances.
Bir kez söyle, iki kez söyle Zar at, şansını dene
Say it once, say it twice Take a chance and roll the dice
Şansını dene tatlım.
Take a chance, baby.
Şansını dene.
Put me to the test
Eğer cesaret ediyorsan, şansını dene ve Boksör Eryx'le ringe çık!
If you dare take a chance and step into the ring with Eryx, the boxer!
Şansını dene.
Take chance.
Ya burada kalıp bizimle yaşa ya da orada şansını dene.
You either stay here and do your share, or take your chances out there.
Şansını dene.
Take your fucking chances.
Şansını dene.
Take your chances.
Odamda şansını dene.
Try out of my quarters.
Büyük ve yakışıklı, şansını şunlarda dene.
Here you are, big and good-looking. Try your luck on those.
Gel de iyi biriyle dene şansını.
Come on up here and see what you can do with a good man.
Şansını Chuck-A-Luck'ta dene.
Try your luck at Chuck-A-Luck.
- Şansını Goldilocks ile dene.
- Try your luck with Goldilocks.
Bu yeni tıbbi buluş üzerinde, şansını bir dene :
Grab your chance with this new, medical discovery :
- Şansını bir dene.
- Go ahead, take a chance!
Dene şansını.
Try it.
Başka bir kasabayı dene, daha fazla şansın olur.
Try in another city, you may have more luck.
Şansını bir dene.
Try your luck?
Şansını bir dene.
Try me. Try me.
Şimdi bunu al ve şansını gidip başka bir yerde dene.
You take that and head someplace where you got a chance.
Şansını yarın dene.
Well, you can try tomorrow.
Sansını dene.
Try me.
dene 355
deneme 116
deneyeceğim 330
deneyin 95
deneriz 28
denedim 373
denerim 316
deneyelim 84
deneyebilir miyim 50
denemelisin 50
deneme 116
deneyeceğim 330
deneyin 95
deneriz 28
denedim 373
denerim 316
deneyelim 84
deneyebilir miyim 50
denemelisin 50
denedik 50
denemeye devam et 77
denemek ister misin 152
deneyecek misin 16
denedin mi 23
denedi 21
dene beni 20
deneyeyim 22
denemeye değer 82
denemek istiyorum 24
denemeye devam et 77
denemek ister misin 152
deneyecek misin 16
denedin mi 23
denedi 21
dene beni 20
deneyeyim 22
denemeye değer 82
denemek istiyorum 24
deneyelim mi 28
deneyebilirsin 23
deneyecek 16
denemek ister misiniz 36
denemeliyiz 28
deneme bile 19
deneyebiliriz 34
deneyeceğiz 39
denebilir 18
denedin 17
deneyebilirsin 23
deneyecek 16
denemek ister misiniz 36
denemeliyiz 28
deneme bile 19
deneyebiliriz 34
deneyeceğiz 39
denebilir 18
denedin 17