English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Afedersiniz ama

Afedersiniz ama Çeviri İspanyolca

401 parallel translation
Ona "Afedersiniz ama bu köpeği ben alıyorum" dedim. Ve o bana gülümsedi.
Le dije : "Disculpe, voy a comprar este cachorro." Y él me sonrió.
Afedersiniz ama yanlış.
Le corrigo, Sr :
Afedersiniz ama sözlükleriniz beni rahatsız ediyor.
Su diccionario esta en mi poder.
Afedersiniz ama Wölfiisheim'a çok var mı?
Perdone, ¿ Esta muy lejos Wölfiisheim?
Afedersiniz ama, kendinizden başka şeyler de düşünürseniz Bunun, bugüne kadar kaybettiğiniz tüm paralardan çok daha değerli bir şey olduğunu anlarsınız.
Lo siento, pero si usted pensará en algo más que usted comprendería que esto vale bastante más que su dinero, que en cualquier caso, sólo habría malgastado.
Afedersiniz ama bileklerinizi gösteriyor.
Señala, si me permite decirlo, a sus tobillos.
Afedersiniz ama, geleneklere göre önce genç hanımın anne babasıyla görüşmek icap eder.
Sabe, permiso, el procedimiento acostumbrado... es dirigirse a los padres de la joven dama primero.
Ah, afedersiniz ama orada, kaptanın hangi tarafta yaşadığını bilen bir kadın var.
Disculpe, hay una mujer que sabe... en qué lado del río vive él.
Afedersiniz ama eğer siz- - Burası iki yıllığına benim evim ; o karta dokunayım demeyin. Affetmiyorum!
- DiscúIpeme si Ud. Es...
Afedersiniz ama, o benim Kraliyet Orkestram olur.
Perdóneme. Resulta que es mi Orquesta Real.
Afedersiniz ama ne istiyorsunuz?
¿ qué desea usted?
Afedersiniz ama...!
¿ Qué estás haciendo?
Afedersiniz ama burada yanlış giden bir şeyler var.
Parece que ocurre algo.
Sayın Başkan, afedersiniz ama...
Bueno... Señor Presidente disculpe pero...
Beyler afedersiniz ama gerçekçi davrandığınızı düşünmüyorum.
Disculpenme caballeros, pero... no creo que esté siendo muy realista.
Merhaba... Afedersiniz ama...
Hola...
Afedersiniz ama soruları gezinin sonunda alacağım.
El tiempo de preguntas será al fin de la sesión.
- Bakın afedersiniz ama, onun kahve olduğundan emin misin? içki olmasın
Discúlpeme. ¿ Está seguro de que eso que bebe es café?
Afedersiniz ama sesler duyuyorum.
Lo siento, pero oí voces.
"Afedersiniz, ama mahkemeyi temizlememiz gerekiyor."
Perdón, pero tenemos que limpiar la Corte.
Afedersiniz, Profesör ama polis buraya geldi.
Perdóneme, señor profesor. Ha llegado la policía...
Afedersiniz Profesör ama...
Perdone, profesor.
Afedersiniz bayan, ama sizin de gelmenizi istiyoruz.
Discúlpenos, señorita, pero quisiéramos que también viniera.
Afedersiniz General, ama Buffalo Bill Cody kasabada.
Discúlpeme, pero Búfalo Bill Cody acaba de llegar.
Afedersiniz... Biraz geç oldu ama, anladığım kadarıyla ikiniz de aslında profesyonel suçlusunuz, değil mi?
Discúlpenme, quizás sea algo lento, ¿ pero ustedes comprenden que los dos son, de hecho, criminales profesionales?
Afedersiniz komutanım, ama suç er Prewitt'te değil.
Señor, disculpe, pero no es culpa del soldado Prewitt.
Afedersiniz bayım ama barones geç saatlere kadar burada olmayacaktır.
Lo siento, monsieur, pero la baronesa no llegará hasta entrada la noche.
Afedersiniz bayan, ama...
Disculpe señora pero...
- Afedersiniz, ama o benim.
- No, perdón, ésta es mía.
Afedersiniz, ama böyle...
Lo siento, pero no podemos...
- Dinle, Masha! Afedersiniz. Bu belki aptalca, ama ben her zaman diğer yöntemi seçerim.
Siempre había esperado algo diferente.
Afedersiniz, Bay Ashton, ama kilise işim var.
Lo siento, señor Ashton, tengo contrato para terminar una iglesia.
Afedersiniz bayım, ama beni duyun diye ölüleri uyandıracak kadar ses çıkardım burada.
No le oí. He hecho ruido suficiente para despertar a los muertos.
Afedersiniz Profesör ama sizinle konuşmam gerek.
Perdone, Sr. Profesor, pero debo hablar con usted.
Afedersiniz Profesör ama bunlar gerçek bira mı?
Perdone señor profesor, pero ¿ es eso realmente cerveza?
Afedersiniz.İnzivanızı bölmek istemezdim ama uzun yoldan geldim.
Discúlpeme. No quiero molestarle pero vengo de muy lejos.
Afedersiniz, ama o Kızılderili kızla aranızda bir şey mi var?
Perdone pero, ¿ hay algo entre usted y la chica india?
Afedersiniz efendim, ama biz neyi izliyoruz?
Disculpe, ¿ qué debemos vigilar?
Afedersiniz, ama açmam gereken bir sürü kolim var.
Lo siento, pero tengo mucho por desempaquetar.
Afedersiniz Haşmetlim. Ama bunu görmeniz lazım.
No fue Salluste, fue el, miren
Afedersiniz efendim ama dilek sahibi insanlar Tsuta-no-yu'ya bir tanrının siluetine dua ederek bedenlerini ve ruhlarını arındırmak için gelirler.
Perdóneme, señor, pero la gente con deseos viene aquí a Tsuta no Yu,... para purificar su cuerpo y su alma, y para rezar a la imagen de un Dios.
Afedersiniz efendim ama çocuğunuzun kiralık olduğu yazıyor lâkin gerçekten onu bize ödünç verebilir misiniz?
Leí que ofrecías a tu niño. ¿ Podemos cogerlo?
"Afedersiniz, bayım, ama bu kadar şiddet çok mu gerekliydi?"
Perdone, señor, pero, ¿ era necesaria tanta violencia?
Afedersiniz, ama eski eşinizle olan aşk ilişkiniz dışında, sizi ilgilendiren başka şey yok gibi.
Perdóneme pero sólo le preocupa su romance con su ex-esposa, nada más parece importarle.
Afedersiniz, ama Perugino hakkında ne diyordunuz...
Disculpe, pero a propósito de el Perugino.
Hanımefendi, afedersiniz, ama bu yabancı buraya gelmek istedi, ve beni dinlemedi.
Señora, disculpe, pero este forastero se ha empeñado en entrar. No ha querido hacerme caso.
Afedersiniz, Bay Taggart, efendim, ama sizi böyle görmeye dayanamıyorum.
Perdone, Sr. Taggart. Me parte el corazón verlo en ese estado.
Afedersiniz, yolunuzdan alıkoymak istemem ama arabaları değiştirmek istiyoruz.
No quisiera parecer descarado, pero nos gustaría intercambiar el coche.
- Afedersiniz efendim, ama kastettiğiniz...
- Disculpe, no estará pensando...
Böldüğüm için afedersiniz Mareşal, ama İngiliz paraşütçüleri buradan üç kilometre uzağa indiler.
Disculpe la interrupción, mariscal, pero descendieron paracaidistas británicos a 3 km de aquí.
Afedersiniz, Majesteleri... ama prenses Coo-Coo az önce kraliyet yatak odasından firar etti efendim.
Excuseme, Su Alteza pero la Princesa Coo-Coo ha escapado de su Real Dormitorio

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]