English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Baş

Baş Çeviri İspanyolca

218,051 parallel translation
Başımın üstünde bir çatı var ve hafta sonları golf oynayabiliyorum. Yemek içmekten bahsetmişken bekle beni. Her zaman yemeğim hazır oluyor.
Me da un techo sobre la cabeza y fines de semana libres para jugar al golf, comida en la mesa.
Başınız mı dönüyor?
¿ Está mareado?
İşte, bunu al. Burada bir başımızayız.
Toma esto estamos por nuestra cuenta.
Bodrumdayım. O bir başına. Sarah yok.
Estoy en el sótano, está sola, sin Sarah.
Geçen gün bilirsiniz Gemma beni delirtiyordu. Ona çığlık attım, dedim ki, "Eğer odanı temizlemezsen seni ayak baş parmaklarından asar... Ve senin o lanet olası kirli çorap toplarını ağzına tıkarım."
El otro día, Gemma me estaba volviendo loca así que le grité y le dije "Si no limpias tu habitación voy a colgarte de los pulgares y te meteré tus medias en la boca".
Başım dönüyor.
Estoy mareada.
Çünkü seni herkesten daha iyi tanıyorum, ve şuan başından geçenleri tamamen anlayabiliyorum. Berbat bir şey.
Porque te conozco mejor que nadie y sé exactamente por lo que estás pasando ahora mismo y es el infierno.
Bu başından beri Scott'ı arzuladığında dolayı, değil mi Jarod?
Es porque querías llegar a Scott, ¿ no es así, Jarod?
Başının üzerinde oturuyorum sanırım.
Creo que estoy sentándome en su cabeza.
Sadece başım kötü durumda.
Es más la cabeza que otra cosa.
Pelvisin içindeki uyluk kemiğinin başı mı?
¿ Eso es la cabeza femoral dentro de la pelvis?
Pelvis kırılmış ve bebeğin başı içinde sıkışmış.
La pelvis está rota, atrapando la cabeza del bebé.
Hayır ama başım hala acıyor.
No. Pero todavía me duele la cabeza.
Az sonra başınıza da bakacağız.
Sí, vamos a echarle un vistazo a eso también.
Jo başının çaresine bakabileceğini söyleyecektir.
Sí, bueno, Jo diría que es bastante buena en lo de cuidar de sí misma.
Kılıçlı, ejderhalı ve baş kesmeli bir dizi izliyordum.
Yo tengo series con espadas, dragones y decapitaciones.
Asistanlar ameliyatlara baş cerrah olarak girecekler.
Un residente es el cirujano principal de su propio caso.
Dr. Warren'ı ameliyatta baş cerrah olarak görmek isterim.
Me gustaría que el Dr. Warren fuese el cirujano principal.
Dr. Warren, benim de yalnız başıma ilk ameliyatımı Dr. Webber'la yaptığımı biliyor muydun?
Dr. Warren, ¿ sabías que mi primera operación en solitario fue también con el Dr. Webber?
Evet ama neden bir asistan pediatrik laparoskopik kolesistektomi ameliyatında baş cerrah olarak görünüyor?
Sí, pero ¿ por qué hay una residente como cirujana principal en una colecistectomía en un caso de pediatría?
Sen baş cerrahsın. Hastayı ben hazırlayacağım.
Eres la cirujana principal, lo que significa que yo preparo a tu paciente.
Düşünüyorum ama bu benim baş cerrah olarak katıldığım ilk ameliyattı.
No, sí que lo creo. Solo que... Esta ha sido mi primera operación como cirujano principal.
Başından beri kanıyordu.
Ha estado sangrando todo el tiempo.
Kendi başına geldiğinde ne yaptığını- -
Le dices : "Cuando me pasó esto a mí...".
Benim başıma hiç gelmedi.
Nunca me ha pasado.
Asistanlar ameliyatlara baş cerrah olarak girecekler. Hastanın bakımı baştan sona onların olacak.
El residente es el cirujano principal en su propio caso... desde el principio hasta el final.
Başımızda Karev olacak. İyi misin?
Es Karev. ¿ Estás bien?
Chris'i listenin başına çıkarmaları gerektiğini söyle.
Diles que necesitamos colocar a Chris - al principio de la lista.
Ergenliğin sonunda, 20'li yaşların başında ortaya çıkar.
Final de la adolescencia, principio de los 20 es cuando comienza a manifestarse.
Başımın çaresine bakarım.
Estaría bien.
- Başında kask yokmuş.
- No llevaba casco.
Silmeye çalışmış olsan da üzerindeki veriler videonun başından tam bir dakika yirmi saniye kesinti olduğunu söylüyor.
Aunque intente borrarlo, los metadatos nos dicen que hay un minuto y 20 segundos perdidos
Cook County böyle davalarla başına silah dayatılmasına müsaade etmeyecek.
El condado de Cook va a dejar de tener un arma apuntándole a la cabeza - con estas demandas.
Ciddi misin sen, başına silah dayatmak mı dedin?
- ¿ En serio, arma a la cabeza?
Müvekkilimin başına dayatılmış gerçek bir silah varken metaforla konuşmak da iyiymiş.
Qué bonito poder hablar con metáforas cuando personas como nuestro cliente tiene literalmente un arma en la cabeza.
Beş parasız kaldım ve işsizim ama kötü şeyler iyi insanların başına gelir.
Estoy en bancarrota y sin trabajo, pero, mira, a la gente buena le pasan cosas malas.
Bayan Quinn'i baş tanık olduğu için göz altına alıyoruz.
Detenemos a la Srta. Quinn como testigo material.
Başıma darbe aldım.
Me golpeé la cabeza.
Sana yardım etmekten daha çok isteyeceğim hiçbir şey yok. Birlikte atlattığımız onca şeyden sonra. Ama başımda epey hukuki sorunum var zaten.
Nada me gustaría más que ayudarte, después de todo lo que hemos pasado, pero ya tengo mis propios problemas legales.
- Kıtlıkla baş edebiliyor musunuz?
¿ Cómo va la sequía?
Frank güya 70 bin çalmış olmasına rağmen tek başına çalışmasına izin verildi yani? - Arka tarafta ve denetimsiz şekilde? - İtiraz ediyorum.
¿ Por ello, aunque Frank supuestamente robó 70.000 dólares, se le siguió permitiendo trabajar solo y sin supervisión en el almacén?
Başım dönüyor.
Me siento mareado.
- Cabe beni bunlarla yalnız başıma bırakamazsın tamam mı?
Cabe, no puedes dejarme sola con estos tíos, ¿ vale?
Kendi başına atacak... -... ve hiçbir derdi kalmayacak.
Latirá por sí mismo, y estará bien.
Yararı hepsinden ağır basıyor.
Pensamos que los beneficios los superan.
Basın konferansı yapıldı.
Hubo conferencias de prensa.
Babanın başı belada.
Papá necesita tu ayuda.
Başını öne eğ ve işine odaklan.
Pasa de lo que diga la gente. Agacha la cabeza y sigue trabajando.
Yönetim kurulunun damarına basıyorsun.
¡ Estás cabreando a la dirección!
Sözleşme yenilemenin eşiğindeyiz ve... -... yönetim kurulunun damarına basıyorsun.
Estamos en vísperas de una negociación de convenio y estás cabreando a la dirección.
Su basıncı dalgalanması yüzde beşten daha az değişim gösteriyor.
Fluctuaciones de la presión del agua con una variación de menos del cinco por ciento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]