English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Başardım

Başardım Çeviri İspanyolca

6,117 parallel translation
Yargıçtan mahkeme celbi almayı başardım Frenchman'nin adresi gerek. Frenchman...
Me las arreglé para conseguir que un juez emita una citación... pero necesito el domicilio del "Francés".
Şu an, iki tane tesellim var, Sarhoş olmamayı başardım ve...
Tengo dos cosas a las que puedo aferrarme... durante este tiempo, he estado sobria
Biraz yardımla... kamera kayıtlarını almayı başardım.
Me las arreglé para conseguir las imágenes de cámaras con un poco de ayuda.
Song Yi'nin kayıp olan babası Kim Jong Ho'yu bulmayı başardım.
Me las arreglé para encontrar Kim Jong Ho, padre de la desaparecida Song Yi.
Sanırım başardım.
Sí, supongo que lo hice.
Başardım işte.
Lo he bordado.
Yine de terfiimi başardım.
Pero aun así conseguí mi ascenso.
Bir tanesi, onu da sakat bırakarak dize getirmeyi başardım.
Una, y solo pude meterla en cintura lisiándola.
Seri numarası kazınmıştı ama yeniden oluşturmayı başardım.
Pues bien, el número de serie estaba completamente borrado, pero he podido recuperarlo.
Dürüst olmak gerekirse, bu okulda kim olduğumu çözmem biraz zaman aldı ama sonunda başardım.
Honestamente, me llevó un tiempo descifrar mi lugar en la escuela, pero finalmente lo hice.
Stresli falan. Bu doğru an olmayabilir ama başardım.
Esto podría no ser el momento correcto pero... para lo que vale, lo hice.
- Numaralarımızdan birini kurtarmayı başardım. Ama ofis binası o kadar şanslı değildi.
Tuve la oportunidad de rescatar a uno de nuestros numeros, pero me temo que su edificio de oficinas no fue tan afortunado.
Sizi tam da tuzağıma doğru yönlendirmeyi başardım.
Los dirigí directo a mi trampa.
Başardım ve senin sayende buradayım.
Lo logré y tú me trajiste aquí.
Ama nihayet olanları kabullenmeyi başardım ve sanırım, bu beni daha güçlü kılacak.
Pero al fin puedo aceptar lo que pasó y creo que eso me hará más fuerte.
Ayarlanabilir piksel çapı ve yüksek geçiş filtresi koyarak düşük frekanslı detayları çıkarıp yüksek frekanslı detayları daha net olarak bırakmayı başardım.
Creé un filtro de alto espectro con un radio de pixelado ajustable, y pude quitar los detalles de baja frecuencia, lo que me permitió enfocar con más detalle, las altas frecuencias restantes.
Arabaya dönmeyi başardım.
Me las arreglé para volver a mi coche.
Başardım.
Lo logré.
- Ama başardım. Oxford'dan mükemmel bir dilbilimi uzmanı buldum ve çevirisini e-postayla yolladı.
Encontré un profesor de lingüística en Oxford, y me acaba de enviar un correo con la traducción.
- Başardım, işte böyle!
¡ Lo he hecho! ¡ Sí!
Wirt, başardım.
Wirt, lo logré.
Başardım, işi aldım!
¡ Lo conseguí! ¡ Conseguí el trabajo!
O sahnede çalabilmek için % 50 ihtimal bile olsa çok çalıştım ve başardım. Sadece bir saniyeliğine olsa bile.
Sabes, me he esforzado un montón para tener una mínima oportunidad de tocar en este escenario, y lo hice incluso si era por un segundo.
Esrarengiz UFO'muzun bıraktığı izin bir kısmını ayırmayı başardım.
He aislado ciertos restos de nuestro OVNI.
Yerel bahisçinin izini bulmayı başardım.
He podido localizar al corredor de apuestas local...
Onun sayesinde kurtuldum. Bir insanla vakit geçirip onu öldürmeyince gayet iyi arkadaş olunabiliyormuş. Onun sayesinde başardım.
Ella es la razón por la que sobreviví, la razón por la que lo logré.
Gözlerin ve göz yaşların siyahsa başardım demektir.
Si tus ojos y lágrimas son negros, entonces lo hice.
Başardım!
¡ Sí!
Yani kısaca, diyorsun ki başardığım onca şeyin aslında bir anlamı yoktu.
Así que, básicamente, me estás diciendo que todo lo que he conseguido no ha servido para nada.
Bir sürü iyi iş başardık ve Varrick de bir takım yenilikler üzerinde çalışıyor. Birlikte, tarih yazıyoruz.
Hemos hecho mucho bien, y Varrick está trabajando en algunas nuevas innovaciones - Estamos haciendo historia.
Sanırım onu kendi kendine başardın zaten.
Creo que os las habéis arreglado muy bien por vos mismo.
Söyle bakalım Luski. Nasıl oldu da 2 tecrübeli MI-6 ajanını fark etmeyi başardın?
Asi que dime, Luski, ¿ cómo fue que reconociste dos experimentados MI-6 operadores?
Hesaptan para tırtıklanıyordu ve Weber'a bağlamayı başardığım bir şirket hesabına aktarılıyordu.
Ha sacando dinero... y lo envió a una cuenta distinta de una empresa... que pude relacionar con Weber.
Başardığımız o harika işleri anlatmayı bitirdiğimde, bize katılmak için yalvaracak.
Para cuando haya acabado de contarle todas las cosas geniales que hemos hecho estará pidiéndonos por favor poder unirse.
İstediğim, oğlun ile birlikte başardığımız şeyi göstermekti.
Quería enseñarte todo lo que tu hijo y yo hemos conseguido.
- Başardılar mı sence?
¿ Crees que lo lograron?
Aman Tanrım, başardık Sam, başardık!
Dios mío, lo hicimos, Sam, lo hicimos!
Pekala, millet, sanırım sonunda onu ekmeyi başardık.
Vale, chicos, creo que al fin le hemos dado esquinazo.
Su ve ben, en sonunda eski sorunlarımızı çözmeyi başardık.
Su y yo hemos resuelto finalmente nuestras riñas.
Sanırım Bolin, bu kutup ayısı köpeği evinden çıkmayı kendi yoluyla başardı. İşte bu be!
Creo que Bolin ya no tendrá que dormir en el sofá. ¡ Sí!
Gayet iyiyim. Nihayet, Zaheer'in sana yaptıklarını unutabilmeyi başardın mı sence?
¿ Crees que al fin puedas olvidar lo que te hizo Zaheer?
Eğer o tarzda bir karakter yazabilirsem ve okuyucuya onu sevdirirsem bir şeyler başardığımı hissedeceğimi düşündüm.
Pensé que si podía escribir sobre ese tipo de hombre, y hacer que al lector le agradase, sentiría que había logrado algo.
Naomi'nin Akademik Dekatlon Ekibi, merkezdeki finallere katıImayı başardı benim de seyahat masrafları için 1,500 dolar bulmam lazım.
El equipo de decatlón de la academia de Naomi ha llegado a las finales en D.C. y necesito recolectar 1.500 dólares para sus gastos de viaje.
Ve perileri çıkarmayı başardığımızda da oraya hapsettiğin zavallı yaşlı adam da dâhil herkesi serbest bırakmamıza yardım ederler.
Una vez consigamos sacar a las hadas del sombrero pueden ayudarnos a liberar a todos los demás incluido a ese pobre anciano que metiste ahí.
- Beraber başardık arkadaşım.
Gracias, Meryt. Lo hicimos juntas, amiga.
Fakat başardıklarına hayranım. İşinde iyi olmana saygı duyuyorum.
Pero admiro lo que lograste, respeto lo trabajadora que eres.
Başardın mı?
¿ Has tenido éxito?
Pasiphae ve Colcheans'in bir avuç dolusu adamı sınırımızı geçmeyi başardı.
Pasiphae y un grupo de Colcheans lograron evadir nuestras líneas.
Eğer bu benim tepemde olsaydı, kırmızı "X" e basardım.
Yo le pegaría una "X" si dependiera de mi.
Aman Tanrım, benim hatalarımı kendi acıların haline nasıl getirmeyi başardın?
Dios mío, ¿ cómo rayos transformas mis problemas en tu sufrimiento?
Bunu başardığımda ona her şeyi anlattım. Onu çok sevmiştim.
Pero cuando lo hice, le dije todo, todo, la amaba demasiado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]