English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Ben de seni

Ben de seni Çeviri İspanyolca

18,634 parallel translation
- Ben de seni seviyorum canım.
Yo también te quiero cariño.
Ben de seni seviyorum.
Yo también te quiero.
Ben de seni seviyorum.
Y yo a ti.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
A mí también me alegra verte.
Ben de seni seviyorum.
Te quiero.
Ben de seni seviyorum anne.
Yo también te quiero, mamá.
- Ben de seni seviyorum.
- Y yo a ti.
- Ben de seni hiç görmedim.
- Nunca te vi ahí. - ¿ Cómo...?
Ben de seni özledim.
También te extrañé.
Ve ben de seni dinlemek için daha iyi bir iş yapacağım.
Y también me esforzaré mejor en escucharte.
- Ben de seni seviyorum.
Yo también te quiero.
- Ben de seni.
Gracias.
- Amerikalı Johnny'nin geri döndüğünü duydum. Ben de seni yeni "Amerikalı Johnny nerede?" uygulamasıyla takip etmeye başladım.
escuche que Johnny, él E.U regreso, asi que te segui con la nueva app "donde Johnny, él E.U esta?"
Her zaman olduğu gibi çok güzelsin. Her günümü bir gün geri dönmeni umarak geçirdim. Ben de seni düşünmeyi asla kesemedim.
te vez tan bonita como siempre he esperado cada dia el dia de tu regreso nunca deje de pensar en ti
Hem ne kadar denesem de ben de seni bağışlayamıyorum.
Pero por más que lo intento, yo tampoco puedo perdonarte.
Ben de seni.
Yo también.
Ben de seni izlemekten keyif alıyorum.
Yo encuentro agradable verte soldar.
Ben de seni arayacaktım.
Iba a llamarte.
Ben de seni arıyordum.
Te estaba buscando, yo...
- Ben de seni arıyordum.
He estado buscándote.
Ben de seni görür görmez ölmek istedim.
Y yo quería morir cuando te vi por primera vez.
- Ben de seni.
- Yo también.
"Ben de seni."
Ya somos dos...
- Ben de seni özledim.
- ¡ Y yo a ti, amigo!
- Ben de seni seviyorum.
Y yo te amo a ti.
Ben de seni seviyorum.
¡ Y yo a ti!
Ben de seni seviyorum Alec.
Yo también te quiero, Alec.
Ben de seni seviyorum!
¡ Yo también te quiero!
Ben de seni.
Yo a ti.
Ben de seni görürüm diyordum.
Pensé en ver cómo estabas.
Tamam. Ben de seni hasta falan zannettim çünkü...
Pensé que tal vez estabas enferma porque no has...
Ben de seni seviyorum.
También te amo.
Ve ben de seni tanıyorum.
Y yo te conozco a ti.
Ayrıca bence bir bakıma senin beni yaratmandan ziyade ben seni yarattım.
Y yo pienso, En cierto modo. Te he creado más de lo que me creó.
Hem gerçek aşkımı hem de seni kaybettim ve bunların yerine bir şey koymak istemedim ben de kariyere odaklandım ve şu an sahip olduğum tek şey bu.
Había perdido mi verdadero amor y a ti, y no quería reemplazar eso, así que me avoqué a mi carrera, y eso es lo que tengo.
Ben de Shah Rukh Khan gibi, ayçiçek tarlasında kollarımı açıp seni bekliyor olacağım.
Y yo me parare como Shahrukh Khan en los campos de flores doradas.. .. con los brazos abiertos en bienvenida.
Savaşçı falan değilim ben, bunu son yaptığımızda seni öldürmeye çalıştım unuttun mu?
No soy una guerrera, y traté de matarte la última vez que hicimos esto, ¿ recuerdas?
Ben de şöyle duydum olayı : Kont ikisini de ormanda kıstırmış ve kaplanı vurup Goggins'e bir daha karşıma çıkarsan seni de buna benzetirim demiş.
Según lo que escuché, el conde los llevó hasta el bosque, le disparó al tigre,...
Seni... Seni ürkütmek istemeyiz, şu kurt hislerini falan, işte bu yüzden seninle önce ben görüşüyorum.
No... no queremos asustarte, los sentidos de araña lobo y todo eso, por eso hablo contigo primero.
Belki sen beni öldürürsün, belki de ben seni belki erken, belki geç, bunu biliyorsun değil mi?
Quizá tú me asesinarás, quizá yo te asesine a ti... quizá pronto, quizá más tarde, y eso lo sabes, ¿ verdad?
Tamam mı? Seni seviyorum ve seni ben seçtim.
De acuerdo, te amo y te escogí.
Kankan Oliver seni bu işe ne zaman karıştırır diye düşünüyordum ben de.
Me preguntaba cuánto tiempo le llevaría a tu amigo Oliver meterte en esto.
Seni Reiter'dan nasıl kurtardığına bakılırsa belki ben de inanmaya başlamalıyım.
Vaya manera de salvarte el pellejo con Reiter. Tal vez yo mismo debe empezar a creerlo.
Seninle her zaman anlaşamadığımızın farkındayım ama Laurel seni her zaman arkadaşı olarak görürdü. Bak. Ben de onu öyle görürdüm.
Lo mismo que yo a ella.
Önce, seni buradan çıkarmamız gerek. Ama Fitz, ben kaçtıktan sonra gedikleri kapattı. Bu yüzden kapıyı açamam.
Primero tenemos que sacarte de ahí... pero Fitz eliminó resquicios después de que yo escapase... así que no podré abrir la puerta... pero aún podemos hacer un MacGyver para sacarte.
- Ben de seni seviyorum.
- También te quiero.
Leslie, okulun sesi olman bekleniyor, ben seni... orada öyle oturup beklediğini görüyorum.
Bueno, Leslie, se supone que eres la voz de la escuela y veo que tú simplemente... te quedaste sentada y lo aceptaste.
Seni takip etmiyordum. Ben de doğa ile iletişim kurmaktan hoşlanıyorum.
No estaba siguiéndole, yo también disfruto de la naturaleza.
Ama ben buraya ne seni tehdit etmeye ne de günahlarını hatırlatmaya geldim.
Pero no he venido a amenazarte ni a recordarte tus pecados.
"Evet, ben de. Seni seviyorum" dedim.
Yo dije : " Sí, yo soy tu hermana.
Pederin dediğine göre seni de ben kurtarmışım.
El Reverendo dice que te salvé también.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]