Bir daha asla olmayacak Çeviri İspanyolca
395 parallel translation
Bir daha asla olmayacak.
No ocurrirá de nuevo.
Bunlar yaşandı, ama bir daha asla olmayacak.
" Esto será el pasado, y no volverá a suceder.
- Bir daha asla olmayacak.
Le prometo que no volverá a ocurrir.
Bir daha asla olmayacak.
No volverá a ocurrir.
Lütfen Sayın Yargıç, size söz veriyorum... bu bir daha olmayacak, bir daha asla olmayacak.
Por favor, Juez, le prometo que esto nunca volverá a pasar.
- Evet bir zamanlar başım beladaydı ama bir daha asla olmayacak.
- Sí eso es verdad, pero nunca se volverá a repetir.
Bu bir daha asla olmayacak.
No volverá a pasar.
Bir daha asla olmayacak.
No volverá a pasar.
Bir daha asla olmayacak.
Nunca volverá a aparecer.
Bir daha asla olmayacak. Hayatın 10 saniye bir şey!
¿ No sabes que la vida se pasa en un instante?
Bir daha asla olmayacak.
Nunca volverá a suceder.
Dün gece olanlar, bir daha asla olmayacak.
Lo que pasó anoche no volverá a pasar otra vez.
Söz veriyorum, bir daha asla olmayacak.
Le prometo que no volverá a suceder.
Bu tarz bir şey, bir daha asla olmayacak.
No es probable que eso vuelva a suceder.
Bu, bir daha asla olmayacak.
Nunca mas.
Bir daha asla olmayacak. Değil mi, evlat?
Que no vuelva a suceder otra vez, ¿ o no hijo?
Bir daha asla olmayacak.
Ocurrió anoche y no volverá a pasar.
Bir daha asla olmayacak.
No sucederá de nuevo.
Söz veriyorum bir daha asla olmayacak.
No volverá a pasar.
Bir daha asla olmayacak.
No volvera a repetirse.
Oh, iyi çocuk. Bir daha asla olmayacak.
- Nunca jamás volverá a suceder.
Bir daha asla olmayacak, amca. Yarın gelmesi beklenen lokar fasulyeleri için biraz depolama yeri bulmaya çalışıyordum.
Ahí estaba yo, el primero en colonizar esta luna,... y no tenía ninguna herramienta agrícola.
Şimdi unut, çünkü bir daha asla olmayacak.
Olvídalo porque no volverá a suceder jamás.
Bir daha asla olmayacak.
No volverá a suceder otra vez.
bir daha asla olmayacak.
Y... No volverá a pasar.
Bir daha asla olmayacak.
Nunca volverá a ocurrir.
Bir daha asla böyle birşey olmayacak.
Nunca tendrás que hacer eso.
Bir daha böyle bir şansım asla olmayacak.
Seguramente es mi única oportunidad.
Bu asla bir daha olmayacak.
nunca volverá a ocurrir.
Size söz veriyorum, bir daha böyle bir şey asla olmayacak.
Os prometo que este tipo de cosas no volverá a pasar.
İnsanlık bir daha asla muhtaç veya korku dolu olmayacak.
La humanidad no volverá a carecer ni a tener miedo de nada.
Bir daha asla olmayacak.
- ¿ Ayudarla?
Ama bir daha asla aynı olmayacak bir İngiltere.
Una Inglaterra que ya nunca sería la misma.
Ve asla bir daha olmayacak.
Y no volverá a suceder.
Dünya bir daha asla öyle olmayacak.
El mundo no será el mismo jamás.
Bir daha olmayacak. Asla!
No permitirás que vuelva a suceder.
Asla bir son olmayacak, sadece daha iyi başlangıçlar olacak.
No habrá final, mejor comienzo solamente.
Ve Rab bunu gördü... bir daha paraya ihtiyacımız olmayacak. Asla.
Y el Señor lo verá, y ya no necesitaremos dinero.
Dizin bir daha asla eskisi gibi olmayacak. Tekrar futbol oynamayı unutsan iyi olur.
Tú rodilla nunca será la misma, así que olvidate de jugar a futbol otra vez.
Bir daha onu asla giymeyecek ve de üzerinde tasarrufum olmayacak.
Nunca lo llevaré puesto, ni conmigo.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Esto no volverá a ocurrir.
Öyleyse bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Entonces nunca sera lo mismo, nunca.
Eğer şimdi yapmazsan bir daha asla böyle bir şansın olmayacak
Si no lo haces ahora mismo, nunca lo harás.
Park Avenue ve Wall Street'in Sherman McCoy'u bir daha asla Sherman McCoy olmayacak!
¡ Sherman McCoy de Park Avenue y Wall Street... no volverá a ser Sherman McCoy!
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Una cosa como ésta no puede repetirse jamás.
Daha mükemmel bir gece ya da iki insanın çok çaba göstermeden birbirini sevme şansı asla olmayacak.
Nunca habrá una noche más perfecta que ésta. Ni una oportunidad mejor para que se quieran Dos personas si no se esfuerzan tanto.
Hepimiz saftık. Bir daha asla öyle olmayacak.
Éramos inocentes pero ahora todo ha cambiado.
Bir daha onunla asla bir ilişkim olmayacak.
Nunca más volveré a tener nada que ver con ella.
Bu şirkette artık çalışmadığım için bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Jamás volverá a suceder, ya que ahora estoy desempleada.
Bir daha asla böyle bir şansımız olmayacak.
No volveremos a tener esta oportunidad.
Yeniden yapılandırılsa bile yüz bir daha asla aynı olmayacak.
Incluso con reconstrucción, su cara jamás será la misma.
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmasın 24
bir daha olmaz 55
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmasın 24
bir daha olmaz 55
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248