Bu ne tesadüf Çeviri İspanyolca
161 parallel translation
Oh neden, bu ne tesadüf,
Oh ¿ por qué? , ¿ por qué motivo, eres el único al que le gusto?
Bu ne tesadüf!
¡ Qué casualidad!
Bu ne tesadüf!
¡ Pero qué coincidencia!
- Jimmy! Bu ne tesadüf! Ben de tam...
- Jimmy, ¡ qué coincidencia!
Xu Abi, bu ne tesadüf!
Hermano Xu. Que casualidad.
Ugo, bu ne tesadüf!
Ugo, ¡ qué coincidencia!
Frosine, bu ne tesadüf!
¡ Frosine, qué reunión!
- Oh? Bu ne tesadüf!
- Qué coincidencia, ¿ no?
Bu ne tesadüf!
Que afortunado...
Bu ne tesadüf!
¡ Vaya coincidencia!
Bu ne tesadüf.
Que coincidencia que estás aquí.
Bu ne tesadüf!
¡ Qué coincidencia!
Bu ne tesadüf!
! Qué coincidencia!
Bu ne tesadüf.
Que coincidencia.
- Bu ne tesadüf!
- Qué coincidencia.
- Bu ne tesadüf!
- ¡ Qué coincidencia!
Bu ne tesadüf!
"¡ Qué coincidencia!"
Bu ne tesadüf! Bu ne tesadüf!
"¡ Vaya, qué coincidencia!"
Bu ne tesadüf.
¡ Eh! Estas aquí.
George'u sokakta elinde dokuz kiloluk bir hindi ve bir şişe şarap ile görünce düşündüm ki : "Bu ne tesadüf. Biz de tam yemek yiyecektik."
Cuando vi a George en la calle con un pavo de 8 kilos y una caja gigante de vino le dije : "Qué coincidencia, íbamos a comer".
Bu ne tesadüf!
- Bueno, pero mira aquí.
Bu ne tesadüf.
Qué coincidencia.
Aa, merhaba, bu ne tesadüf!
Qué coincidencia!
Ben de " Bu ne tesadüf!
Y yo le dije : ¡ qué coincidencia!
Bu ne tesadüf.
Qué raro verte.
Bu ne tesadüf!
- Hola. ¡ Qué coincidencia!
Bu ne tesadüf.
¡ Qué coincidencia!
- Selam Judy. Bu ne tesadüf.
Vaya, esto si es coincidencia.
Bu ne tesadüf?
¿ No es genial?
Bu ne tesadüf? Phil Jake'in futbol hocası.
Qué coincidencia.
Oh neden, bu ne tesadüf,
Oh ¿ por qué?
Bu tesadüf darbeden sonra su yüzüne çıktığında aranızdaki mesafe ne kadardı?
Después de ese golpe accidental, ¿ a qué distancia estaba usted?
Bu tesadüf değil de ne?
Qué coincidencia.
Binbaşı, bu ne tesadüf.
Hola, mayor. ¡ Qué coincidencia!
Bu ne güzel bir tesadüf.
¡ Qué agradable sorpresa!
Acaba o bölgeyi tanıyan birini... Bu ne büyük bir tesadüf Albay, şu anda resmi bataklık bekçisinin huzurunda bulunuyorsunuz.
Supongo que no conocerá a nadie que... coronel.
Ne tesadüf, elimde harika bir şurup var tam da bu fiyata.
Por casualidad, llevo conmigo una botella de un asombroso elixir que cuesta justo eso.
Bu ne güzel tesadüf!
- iToddy! iQué honor!
Ne hoş bir tesadüf bu böyle!
¡ Qué linda sorpresa!
Kumandan Nicoara! Bu ne güzel bir tesadüf!
¡ Capitán Nicoara, qué grata sorpresa!
Bu davetiyeleri almamız tesadüf değildi Kim olduğumuzu ve ne yaptığımızı biliyorlar.
No fue una coincidencia el haber recibido estas invitaciones ellos saben exactamente quienes somos y que hacemos
Bu ne güzel tesadüf.
Qué placer tan inesperado.
Ne büyük tesadüf ki, bu iki herifin dosyasına ulaşabilecek tek memur, sensin.
Gran coincidencia que el último oficial en tener acceso a los archivos de estos hombres fuiste tú.
Bu ne güzel bir tesadüf böyle.
Como un ángel!
Bu ne hoş bir tesadüf.
Qué agradable coincidencia.
Bu ne güzel tesadüf!
¡ Qué coincidencia!
Bu da geçen ay, ne tesadüf, geçen ay aynı gün golf sopalarımı ters çevrilmiş olarak çöpte bulmuştum.
Es hoy. Este es el mes pasado. Qué coincidencia que el mismo día del mes pasado hallé mis palos de golf de cabeza en la basura.
Sence bu ne tür bir atış? Şans, tesadüf? Yoksa başka bir şey mi?
¿ Qué ha sido esta vez : suerte, casualidad u otra alternativa?
Ne güzel bir tesadüf bu.
¡ Qué grata coincidencia!
Bu sabah kafam tamamen karışmış durumda. Ne tesadüf ama.
Qué coincidencia, en serio.
O MRI'da her ne görmüşse, bu hayallerle bir ilgisi olmalı. Tesadüf olamaz.
... en ese MRI tiene que tener algo que ver con estas visiones que estoy teniendo.
bu ne 1749
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41