Böyle olmaz Çeviri İspanyolca
2,275 parallel translation
Böyle olmaz.
Así no es como deberían ser.
Böyle olmaz.
Debe suceder esto.
Walter, böyle olmaz.
Walter, no me gusta esto.
Böyle olmaz.
No de esta forma.
Böyle olmaz.
Esto no va así.
Böyle olmaz. Sana anal muayene borusu ve morfin iğnesi lazım.
No funcionará, necesitas una sonda anal y una dosis de morfina.
Böyle olmaz. Kim olduğunu biliyor.
Él sabe quién eres tú.
Bana bunu yapamazsın, böyle olmaz.
No puedes hacerme eso, así no.
- Lütfen, böyle olmaz.
- Por favor, así no.
Ethan, bu böyle olmaz.
Ethan, esto no va a funcionar.
Hem öyle hem böyle olmaz, doktor.
No... No puede jugar de los dos lados, doc.
Gitmene izin veremem, böyle olmaz.
No puedo dejar que te vayas, no así.
Sürekli böyle olmaz Dave
- No puedes seguir haciendo esto.
Böyle olmaz ama.
Eso no va a valer.
Birinin sabrını taşırdıktan sonra böyle olmaz mı?
¿ No es lo que suele pasar después de la gota que rebalsa el vaso?
Randevuların sonu böyle olmaz.
Así no es como termina una cita.
Bu iş böyle olmaz.
Esto no va a funcionar.
- Böyle olmaz adamım.
- Así no, amigo.
Böyle olmaz, tamam mı?
No funciona de esa manera, ¿ está bien?
Ayriyeten, Ulusal Meclis üyesi olur olmaz böyle bir sözleşmeyi niye yerine getiresin ki?
Además, una vez que te conviertes en un miembro de la Asamblea Nacional... ¿ por qué no puede un convenio aplicarse?
Dinle, bana bir şey lazım, böyle çok, nasıl desem güller olmaz.
Tengo que comprarle algo muy lindo, algo como...
Böyle canları istedikçe kurallar koyarlarsa tecrübenin hiç katkısı olmaz.
La experiencia no vale nada cuando ellos hacen las reglas a su conveniencia.
Ama Tanrım. İnsanın evine böyle gelip üstelik ekleyeyim, sabahın dördünde gelip aşkı zorla kabul ettirmek olmaz.
Pero por Dios, no entras bailando el vals a la casa de alguien... a las 4 : 00 de la mañana... dando discursos sobre el amor.
Bas git, böyle bir şey asla olmaz.
Olvídalo. Nunca va a suceder.
Böyle sıkıntılı günlerde utanacak bir durum olmaz.
No es ninguna vergüenza hoy en día.
Böyle şeyler hiç belli olmaz.
No podemos estar seguros.
"Olmaz! Niçin böyle bir şey yaptın ki?" dedim.
Yo dije : "¡ Oh, no No deberías haber hecho eso!".
Böyle başlangıç olmaz.
No es un buen comienzo.
Böyle sürersem arabayı çaldım zannederler. Hiç iyi olmaz.
Si manejo así, creerán que robé el auto, y no sería bueno.
Günün sonunda... Olmaz böyle şey!
- Y al final del día, yo sólo...
Böyle şeyler olmaz!
¡ No es posible!
- Böyle olmaz.
BIEN VAMOS.
Böyle olmaz
- ¿ Recuerdas lo que solías decirme?
Böyle şeyler öylesine olmaz.
Algo así no sucede porque sí.
Böyle yaşarken olmaz.
No de la forma en que vives.
- Teşekkür ederim. - Sence bu resim böyle daha iyi olmaz mı?
Gracias. ¿ No crees que esa foto quedaría mejor así?
Bu ona adil davranmak olmaz ve ben böyle bir ilişki istemem.
No es justo con ella y no es el tipo de relación que quiero.
Bizden biri olursan böyle bir şey denemende sakınca olmaz. Ben veya Donald gibi olursan.
Una cosa es que intentes algo así si eres parte de nosotros si eres como yo o como Donald.
İşadamıyım. Böyle şeylerle alakam olmaz.
Soy un hombre de negocios.
Bir sosyopattan gelince böyle bir şey hiç de iyiye işaret olmaz.
Eso nunca es una buena señal viniendo de un sociopata.
Böyle şaka olmaz.
Eso no es ninguna broma.
Sevgilinin yasını böyle mi tutuyorsun? Şimdi olmaz.
¿ Es así como llora la pérdida de su novia?
Arkadaşına böyle davranan biri öğrenci konseyine uygun olmaz.
Nadie que trate a un amigo como yo lo hice merece representar a los estudiantes.
Böyle şeyler zenci mahallesinde olmaz. Yemin ederim bak.
Esto no pasa en un vecindario de negros.
Böyle bencillik olmaz.
¿ Son tan egoístas?
ayrıca, böyle bir zamanda Rusya'da neyle ilgileniyorsan bırakman akıllıca olmaz mı?
De hecho ¿ no sería prudente desprenderse de sus intereses en Rusia en un momento como este?
- Böyle olsa olmaz mı?
- ¿ No podemos dejarlo así?
Sen böyle bir bela içindeyken benim nasıl haberim olmaz?
¿ Cómo te has podido meter en tantos problemas sin que yo lo supiera?
Asla olmaz. Okuluma gelip böyle şeyler yapamazsın!
¡ No es una opción que vengas y trates de hacer esas cosas en mi escuela!
- Olmaz, böyle iyi.
- No, estaré bien.
Normalde böyle şeyler hiçbir yerde olmaz.
Eso no sucede inesperadamente.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle söyleme 179
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle olsun istemedim 34
böyle söyleme 179
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42