Bütün gece mi Çeviri İspanyolca
697 parallel translation
- Bütün gece mi?
- ¿ Toda la noche?
Bütün gece mi?
¿ Todo el tiempo?
- Bütün gece mi sürecek?
- ¿ Y sería toda la noche?
- Bütün gece mi?
¿ Toda la noche?
Bütün gece mi?
¿ Toda la noche?
Bütün gece mi boşsun?
¿ Todas las noches de tu vida?
Bütün gece bana bakan adamın... sen olduğunu biliyordum.
El hombre que cuidó de mi toda la noche... Sabía que habías sido tú.
- Bütün gece böyle mi kalacağız?
- ¿ Esto durará toda la noche?
Billikins'imle bütün gece dans edebilirim.
Podría bailar toda la noche con mi gatito.
- Bütün gece sürer mi?
- ¿ Tomará toda la noche?
Önümüzde bütün bir gece var, değil mi?
Tenemos toda la noche, ¿ no?
Bütün gece soğuk yerde mi oturacaksın?
¿ Vas a estar ahí sentado toda la noche?
Aklıma bir şey geldi. Hayatım boyunca hiç otelde kalmadım. Belki bir şey satıp üçümüz bütün gece o otelde kalabiliriz.
He pensado que nunca he pasado una noche en un hotel en toda mi vida y he pensado que podríamos vender algo para pasar la noche los tres en el hotel.
Bütün gece bana yaslanırlar.
Duermen a mi lado toda la noche.
Ne yaptınız? Bütün gece yatar gibi yapıp beni mi dikizlediniz ikinizde?
¿ Qué hacías, espiarme tú también?
Ama Bay Lowry'nin bütün gece evde olduğunu biliyorsunuz, öyle mi?
¿ Pero usted supo en cada momento donde se encontraba el señor?
Bütün gece bana değil, anneme baktın.
Llevas toda la noche mirando a mi madre y a mí ni caso.
Bütün gece bekledin mi? Bakın, Bay Ribble...
¿ Levantado toda la noche?
Bütün gece odamda oturdun ve bana yeni bir hayat verdin.
Pasaste la noche en mi habitación y me diste una vida nueva.
Düşünsene, bütün gece onunla birlikte olacağım, bakmalıyım değil mi?
Quiero saber. ¿ Vamos a estar... nosotros cuatro vamos a estar juntos toda la noche?
Bu gece bütün yollar bana çıkıyor. Size mi?
Esta noche todos los caminos conducen a mi casa.
Kocam görevdeyken neredeyse bütün gece uyumam.
No me deja dormir cuando mi marido está trabajando.
Bütün gece ve yarın izleyelim mi?
¿ Vigilarle hoy y mañana?
Bu bütün gece sürecek mi?
¿ Esto va a seguir toda la noche?
Bütün gece seninleydim.
Antes de que mi padre descubra que he pasado la noche contigo.
Bütün bir gece mi?
¿ Solo con Vd.? ¿ Toda la noche?
Bütün gece benimle mi eğlendiniz?
He estado en desventaja toda la noche?
Bütün gece bunu düşündüm ve kendi bildiğim gibi yapmaya karar verdim.
- Lo he estado pensando toda la noche y he decidido hacerlo a mi manera.
Bütün gece sarılacaksın bana, ama o kadar. Çocuğumuz olsun istiyoruz, değil mi Jim?
Queremos tener un hijo, ¿ no es así, Jim?
Şerefe. Ama bütün gece dışarıda kalmasına izin verilmeli mi?
Salud. ¿ Pero debe dejarle pasar la noche fuera?
Bu gece bütün ailemle birlikte..... bir İngiliz gemisine sığınıyoruz.
¡ Esta noche yo y toda mi familia nos refugiaremos en la iglesia que tenemos al lado!
Bütün gece bunu düşündüm.
Pensé en eso la noche toda. Esta es mi decisión.
Bütün gece at sırtına gitmek beşime iyi gelmedi.
Cabalgar toda la noche no es bueno para mi lumbago.
Peki, bütün gece burada böyle dikilmemi mi istiyorsun?
¿ Piensas dejarme aquí fuera toda la noche?
Bütün gece hiç gerilmedin mi?
¿ En toda la noche?
Bütün bu sayfaları dün gece mi yazdınız?
¿ Escribió anoche todas estas páginas? ¿ Usted solo?
Marco, gece çökene kadar bütün içebileceğimiz bu, öyle mi?
Marco, ¿ es lo que queda hasta la noche?
Küçük Paul bütün gece uyuyamadı. Şimdi de çok huzursuz.
¡ Mi hijo Paul no ha podido dormir en toda la noche y ahora este terrible ruido!
Bütün gece sevişmekten hoşlanmam.
Esas sesiones que duran toda la noche no son mi debilidad.
Bu gece bütün dünyayı mutlu görmek istiyoruz, değil mi?
Queremos que todo el mundo esté contento esta noche, ¿ verdad?
Bütün gece bu kanepede mi uyudun? Bu da ne?
¿ Estuviste durmiendo en ese sofá toda la noche?
Bütün gece benim kız kardeşimle konuştun.
Por supuesto que sí. Has estado hablando con mi hermana toda la noche.
Ed'le olanlardan sonra bütün gece somurtup durdun.
Estás enfurruñada desde mi escenita con Ed.
Bu gece tek başıma otururken kafama dank etti. Bütün hayatımı mahvettim.
Esta noche sentada aquí sola, de pronto comprendí... que he desperdiciado toda mi vida.
- Bütün gece sıtmaya karşı mücadele mi ettin?
- ¿ Toda la noche luchando con la malaria?
Bu bütün gece devam edecek mi?
¿ Esto va a durar toda la noche?
Brian, bütün gece film mi göstereceksin, yoksa başka bir şey yapacak mısın?
Oh, Brian, ¿ vas a hacer algo, o sólo mostrarme películas toda la noche?
Ben de bütün gece bunu düşündüm Egomu yaralamaktan başka bir şey olmadı.
Bueno, me pasé toda la noche pensando en ello... Todo lo que logre fue dañar mi ego.
Bütün gece seni beklediğimi söylediğimde karım da aynen böyle diyecek.
Igual dirá mi mujer cuando le diga que he estado esperándote toda la noche.
Bunu aklından çıkar. Bütün gece dans edecek mi?
Se te debe haber caído.
Bu benim hatam değil, Bütün gece çalışıyorum
No es mi culpa. Yo he estado trabajando toda la noche.
bütün gece neredeydin 17
bütün gece 59
gece mi 18
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
bütün gece 59
gece mi 18
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52