Daha var mı Çeviri İspanyolca
13,192 parallel translation
Ama bunun için daha çok zamanımız var.
Pero tenemos un montón de tiempo para eso.
Hesapladığımızdan biraz daha fazla çuval var aşağıda.
Tenemos unas cuantas bolsas más aquí abajo que contamos.
Hesapladığımızdan biraz daha fazla çuval var aşağıda.
Nos dieron unas cuantas más bolsas aquí abajo que contamos.
Bence çok daha fazlası var. Riggs'le beraber çalıştım bir kere bile Hunt'ı tanıdığından bahsetmedi.
No, creo que va más allá de eso, porque trabajé con Riggs y nunca mencionó que conociera a Hunt.
Yanımda olacak birine ihtiyacım var. Daha da önemlisi sadece benim olacak birine ihtiyacım var. - Jo.
Necesito a alguien a mi lado y cuanto más lo pienso, la única persona a la que veo soy yo misma.
Pantolonunun üstündeki kan daha önce de var mıydı?
¿ Tenía sangre antes en sus pantalones?
Bundan daha yüksek topuklun var mı?
¿ Tienes tacos más altos que estos?
Bundan daha iyi birine açılma yolu var mı?
Hay una manera más digna de acercarse a alguien?
Bir de akvaryuma daha ne kadar var? Acıkmaya başladım.
¿ Cuánto falta para el acuario?
Justin'in barına hırsız girmiş ve birinin üstte kalıp mekâna sahip çıkmasını istiyor ki bir daha bu yaşanmasın. Yapabilecek kimse var mı?
Barra de Justin fue robado y quiere que alguien se quede arriba y mirar por encima de el lugar por lo que no volverá a suceder. ¿ Alguien puede hacerlo?
Bizi dünyadaki diğer herkesten daha zeki yapan bir torba hapımız var.
Tenemos una bolsa llena de pastillas que nos hacen más inteligentes que cualquiera en el mundo.
iZombie'de daha önce... Bay Boss'un suç organizasyonu ilgili söyleyebileceğin her şeye ihtiyacım var.
Necesito que me digas todo sobre la organización criminal del Sr. Boss.
- Korkarım korkacak daha tehlikeli bir işimiz var.
Me temo que tenemos asuntos más importantes que atender. ¿ De verdad?
Söyle bakalım Kenneth Rathers senin gibi bir kedinin daha neleri var?
Así que dime, Kenneth Rathers,
Tekrar söylüyorum kanaması var. Bir kişi daha kaybederseniz benim payım ne olacak?
Entonces otra vez, te desangras, una persona menos para recibir su parte del dinero.
- Geldiği yerde bundan daha çok var, kızım!
¡ Hay más de donde vinieron esos, señorita!
Daha iyi bir planın mı var?
¿ Tienes un plan mejor?
Evet, kesinlikle daha üst açıdan başlayacak bir mahfeye ihtiyacımız var.
Necesitamos un Howdah con un ángulo mucho más grande.
Aslında daha farklı bir planımız var.
De hecho, tenemos un plan diferente.
- Günü daha da mahvedebilecek var mı?
¿ Alguien quiere hacer de este día peor?
- Daha çok adama ihtiyacımız var.
Necesitamos más gente.
Yaptığım bir hata daha var. Bir grup arkadaş toplanmış, kediyi aramıza almış eğleniyorduk. Sonra işte...
Otro error que cometí fue una vez que invité a unos amigos... un gato... y estábamos jugando con el gato... ellos lo estaban molestando y... en el fuego... lo arrojé al fuego...
Biraz daha zamana ihtiyacım var, kemanını bulacağım.
Sólo un poco más de tiempo, y voy a tener su violín.
Sıcak tuza ihtiyacımız var, hatta daha fazlasına.
Necesitamos salina caliente, mucha de ella.
Daha çok zamanım var.
Tengo un montón de tiempo aún.
Bu eşleştirmenin daha önce yaptığınız eşleştirmelerden bir farkı var mı?
¿ este resultado difiere en alguna forma de los resultados anteriores que seleccionó?
O araçta daha kaç tane leke bulunduğundan haberiniz var mı?
¿ Sabe cuántas manchas más se hallaron en el vehículo?
Bak... seni seviyorum, ve çocukları seviyorum ama kendim için daha fazlasına ihtiyacım var.
Mira. Te amo y amo a los niños, pero necesito algo más para mí.
Hayır, daha güçlü bir şeye, ihtiyacım var.
No, voy a necesitar algo más fuerte.
Birazcık daha hafif bir şeyiniz var mı?
¿ Tiene algo un poco menos fuerte?
Daha iyi bir fikrin var mı?
¿ Se te ocurre algo mejor?
Hey, benim daha büyük bi bağlantım var.
Tengo una conexión más importante.
Bonni, dinle, daha fazla zamana ihtiyacım var.
Bonni, escucha, necesito más tiempo.
Ama daha fazla zamana ihtiyacım var
Pero necesito más tiempo.
Demek buradasın bana söylediklerini yapıp daha çok çabaladım, harika haberlerim var.
Me he puesto las pilas, nena. Hice lo que... Ahí estás.
Daha maç kazanamadık, biliyorum, ama her geçen gün daha az farkla kaybediyoruz ayrıca en iyi iki oyuncuları bitlenmiş bence bugün bir şansımız var bir zafer şansı, telafi şansı.
Sé que aún no hemos ganado un partido, pero cada vez perdemos por menos. Y sé que sus dos mejores jugadores tienen piojos. Digo que tenemos una oportunidad de ganar.
Bu bizim hayatımız ve daha yapacak çok şey var!
Son nuestras vidas y vamos a aprovecharlas al máximo.
Sanırım, babamla düşündüğümden daha fazla ortak yönümüz var.
Supongo que tengo más en común con mi papá de lo que pensé.
Doğrusu, daha fazla hakka ihtiyacımız var mı ki?
Es decir, honestamente, ¿ necesitamos más derechos?
Bir şeye daha ihtiyacımız var.
Sólo necesitamos una cosa más.
Daha iyi bir fikrin var mı Charlie?
¿ Tienes una mejor idea?
Evet, çok eğlenceliydi de öyleydi. Fakat biz, kamusal hayal gücünü ve onların güveni yakalamak için, Merdivenlerden devrilmekten daha fazla yağ polisine ihtiyacımız var.
Sí, y también fue muy entretenida pero si vamos a capturar la imaginación y la confianza del público necesitamos más que policías gordos cayéndose de escaleras.
- Daha fazlasına ihtiyacım var.
- Necesito más.
Bakanlık ücretlerinden daha fazlasına ihtiyacım var.
Necesito más que salario del ministerio.
Ve her zamankinden daha fazla ihtiyacım var
Yo te quiero ver siempre
Mary, daha iyisi var, tamam mı?
María, que es para el mayor bien, ¿ de acuerdo?
2-3 kaynağım daha var.
Tengo dos o tres fuentes más para consultar.
O zaman burada oturup "Bir sik bilmiyorum" demektense gidip bir şeyler yapmanın daha iyi olacağına inanan var mı?
¿ Alguno cree que quizá sea mejor hacer algo más que quedarse sentados diciéndome que no saben una mierda?
Siz çocuklar atlardan daha zorsunuz, onlar için ahırım var.
Uds. los chicos son peor que caballos y tengo un establo para ellos.
Bizim, Panama Kanal Bölgesi'ni vermek için Alaska'yı vermekten daha çok ne sebebimiz ne de hakkımız var.
No tenemos ningún motivo para renunciar la Zona del Canal de Panamá igual que no tenemos ningún motivo para renunciar Alaska.
Yeniden kazalım Daha derin kazalım gerekirse 140 metre Orada hala üretilecek madenimiz var
Perforemos más profundo, vayamos a 140m si hace falta y vamos a tener una buena oportunidad de tener alivio de la producción.