Dedim ya Çeviri İspanyolca
5,255 parallel translation
- Sana bilmiyorum dedim ya!
- Te dije que no sé.
Dedim ya. Yetenek bu işte.
¿ No te lo dije?
- Dedim ya.
Te lo dije.
- İyiyim dedim ya. - Zatürre oluyorsun.
Te está volviendo la neumonía.
Anlaşmak zorundasın. Dedim ya, ev arkadaşlığı gibi.
Tienes que hacerlo, compartes celda, como decía.
- Evet dedim ya, boş boş konuşma.
¡ ¿ No estás harta de estar encima de mí todo el tiempo?
Dedim ya, KGB, MI6, Mossad ve Pekin'le görüştüm.
Te lo dije, estoy en contacto con la KGB, MI6, el Mossad y Beijing.
Dedim ya, radara yakalanmadan hedefe iniş yapacaksınız.
Les dije. Traten de darle al objetivo y no aparezcan en el radar.
İstediğin zaman gidebilirsin dedim ya.
Te lo dije, eres libre de irte en cualquier momento que desees.
- Dedim ya, çık!
- Acabo de decírtelo, ¡ vete!
Kullandım dedim ya.
Acabo de decir que sí.
Dedim ya, bunu uzun süredir planlıyorum
Te lo he dicho. Lo he planificado hace mucho tiempo.
- Dedim ya.
- Eso dije
Dedim ya beni takip ediyorlar!
Te lo dije, me están siguiendo!
- Telefondayım dedim ya.
- Estoy en el jodido teléfono.
- İyiyim dedim ya.
- Te dije que estoy bien.
- Dedim ya. Botanik bahçesine gideceğiz
El Jardín Botánico.
- Greenpeace den gelenler yaptı dedim ya.
- Fue Greenpeace.
Hayır dedim ya.
Eso es, ya lo he dicho.
Gerek olduğunda, ara sıra dedim ya.
Como he dicho, de vez en cuando, cuando es necesario.
- Em, üzgünüm dedim ya.
- Em, ¡ he dicho que lo siento!
- Dedim ya, DeKlerk.
- Le dije. DeKlerk.
- Evet, duydum dedim ya.
Sí, dije que lo oí.
Dedim ya, itfaiye istasyonunun orada.
Ya te lo dije, afuera de la estación de bomberos.
Ama dedim ya, ben yapmadım Bay Bruchschnauser.
Pero Sr. Bruchschnauser, ¡ le dije que no fui yo!
- Dedim ya, sarhoştum.
- Te dije que estaba borracha.
Çünkü... - İyiyim dedim ya.
- Estoy jodidamente bien.
Dedim ya, kocamın aşk...
Ya te dije que es de mi marido.
Dedim ya.
- Ya se lo he dicho.
Yoldayım dedim ya.
Te digo que voy. Adiós.
Kapa çeneni dedim!
¡ Cállate ya!
Ne dedim sana? Houston benden sorulur kanka!
¡ Ya te dije que soy a quien hay que conocer en Houston!
Çünkü, Düşündümde karakterin.. bilirsin işte.. .. birazcık olsun dedim.
Porque pensé que su personaje era, ya sabes, como, tal vez tengo un poco.
Federaller kimliğimi belirleyememişti. Ben de dedim ki ; iki yıl geçti ortalık sakinleşmiştir, geri dönüp ne var ne yok diye bakmamda bir sorun olmaz.
Los federales no llegaron a identificarme, ya sabes, así que imaginé que, joder, después de dos años, las cosas se habían calmado, ya no pasa nada por que vuelva y asome la cabeza.
- Diyeceğimi dedim.
Ya te lo he dicho.
O yüzden yukarıya gelip beni yakaladığında bebeği öldürüyordum, ona dedim ki :
Por eso, cuando subiste, me descubriste intentando matarla. Le dije :
Söyledim ya. Zor bir gece geçirdim dedim.
Te dije que pasé una mala noche.
At silahını dedim!
¡ Suelta el arma ya!
Ben de sizi, görüldüğü üzere böyle bir şeyin artık mümkün olmadığını bildirerek önceden uyarayım dedim.
Y solo quería avanzarle la advertencia de que eso ya no será posible, obviamente.
"Kırmızıya çık" dedim, hız kestin.
Te dije que fueras al límite, ¡ bajaste la potencia!
- Onlara yarına ya da Çarşamba dedim.
Les dije que iría mañana o el miércoles.
Zaten tamam dedim bile.
Ya he dicho que sí.
Bugün aklıma geldi de tüm vaktimi bu adamı izleyerek geçiriyorum gelip yüz yüze tanışalım bir dedim.
Y hoy pensé que había pasado todo este tiempo buscando a este tipo, que ya era hora de venir y conocernos cara a cara.
Binadayım dedim Richie.
Dije que ya estoy en el edificio, Richie.
Maurice'i aradım ve "İstersen Güney Dakota'ya gelip seni ziyaret edeyim?" dedim.
Llamé a Maurice y le dije : "Si quieres voy a Dakota del Sur y lo visitaré contigo".
Çok sorumsuzsun.. . 537 00 : 40 : 00,743 - - 00 : 40 : 03,912 Telefonu Kiriko'ya ver dedim Onunla konuşmalıyım
No tienes cabeza...
Hesabı ödemişti zaten. Ben de ikram edeyim dedim.
Él ya pagó por ello, así que pensé, ¿ por qué no?
Bunu sana daha önce söylememiştim ama annen seni kürtajla aldıracaktı. Ancak ben dedim ki ; yapma bebeğim, belki de çok güzel bir çocuk olur.
Nunca te he dicho esto, pero tu, ya sabes, tu madre, Marie, quiso abortar de ti, pero dije, " No, Marie, vamos, cielo, cariño.
Ben de dedim ki, "Peki ya benim kariyerim?"
Y yo dije : "¿ Y qué pasa con mi carrera?".
Sana her şeyimi elimden aldın dedim!
¡ Dije que ya has tomado todo de mí!
- Bilgim yok, dedim ya.
- ¡ Te digo que no lo sé!