Doğru değildi Çeviri İspanyolca
967 parallel translation
Bu doğru değildi tabii.
No era verdad.
Benim düşünceme göre bu mektup gösteriyor ki ; belki de onun ifadesi her yönüyle doğru değildi.
En mi opinión, esa carta indica que su declaración, tal vez no fue totalmente fiel.
Sizi ziyaret ettiğimiz o gece, ona yaptığım şey doğru değildi.
Quizá. En cambio, yo me porté muy mal con él la noche que vinimos a verte.
Ayrıca, onların hiçbiri doğru değildi.
Además, todo era mentira.
Tabii ki. Bu şekilde gitmesi doğru değildi.
Claro, no estuvo bien largarse así.
Biliyorsun, doğru değildi.
No fue asi, y tu lo sabes.
O zaman söylediklerim doğru değildi, Susan.
Me equivoqué al decirte eso.
Doğru değildi. Beni affedecek misin?
No es cierto. ¿ Me perdonará?
Bir daha göremeyeceğim bir kızla yakınlaşma hakkında söylediklerim doğru değildi.
No decía en serio lo de no involucrarme... con una chica que igual no veo más.
Ama her yaptığı ya da söylediği doğru değildi.
Pero no siempre decía o pensaba lo correcto.
Böyle bir durumda yazman hiç de doğru değildi.
Te perjudicaste al escribir aquello.
- Doğru değildi.
- Eso no era verdad.
Çok korkunç şeyler yaptı. Onlar doğru değildi, Jeff!
Fue horrible, pero créeme, te digo la verdad.
Cherry sana yaptığım şey doğru değildi, sana öyle davranmak.
Cherry... ... no está bien todo lo que te hice, tratarte así, arrastrarte...
Bilinç altında muhtemelen biliyordum ki, yapmağa niyetlendiğim şey doğru değildi, fakat, eylemsel olarak, o sırada beni rahatsız etmedi.
Mi subconsciente quizá sabía que... lo que iba a hacer no era honesto, pero... lo cierto es que me daba igual.
Tahta geçecek bir veliahtı yok diye majestelerini bir erkek gibi yetiştirmesi hiç doğru değildi.
Él la educó como a un niño porque no tuvo un heredero.
Bahse girmek doğru değildi zaten.
No ha estado bien apostar por eso.
Demek ki, söylediğin hiç bir şey doğru değildi.
¿ Y entonces... no es cierto nada?
Bu sabahki şu köpek balığı hikayesi de doğru değildi.
Y esta mañana... la historia del tiburón... no era verdad.
Doğru değildi.
No es verdad.
Hayır, doğru değildi.
No, no era verdad.
Yaptığın doğru değildi.
No estuvo bien.
- Buraya gelmeniz doğru değildi.
- No deberían haber venido.
Bu mümkün, ama böyle bir risk almamız doğru değildi.
No podemos correr el riesgo.
Çünkü doğru değildi.
Porque no era verdad.
Doğru değildi.
No lo decías en serio.
Bu arada, o teypte benim hakkımda söylenenler, doğru değildi.
A propósito, lo que decía esa cinta sobre mí, no era cierto.
Doğru değildi, değil mi?
Eso no fue cierto, ¿ verdad?
- Söylediklerinin biri tanesi bile doğru değildi.
Es todo mentira.
Doğru değildi tabii ancak sürekli bu şekilde konuşurdu.
Por supuesto, no era verdad, pero él seguía hablando y hablando.
Sana babam hakkında anlattıklarım doğru değildi.
Lo que te he contado de mi padre no es verdad.
Yaptığın, hiç doğru değildi.
No eres razonable.
Özür dilerim efendim ama bunlar tam doğru değildi.
Lo que han dicho no es exacto.
Mümkündür. Fakat bilgisayar yine de doğru değildi.
Sí, pero aun así el ordenador está equivocado.
Fakat bilgisayar yine de doğru değildi.
- La fecha estelar... Pero la computadora cometió un error, no hay duda.
Ancak, bu bilgi doğru değildi.
Al parecer, nuestra información era incorrecta.
Ayrıca, onların hiçbiri doğru değildi.
Además, nada de ello era cierto.
Doğru değildi, birçoğunun olduğu gibi.
He sido infiel. Infiel con muchos. - Eso es mentira.
Fiziksel temas demiştim ya... Bu, doğru değildi.
La parte física no era importante.
Ama Bayan Stanley'in zavallı oğlum hakkında polise anlattıkları doğru sözler değildi, o yüzden bana yardım edin.
Pero en lo que la Srta. Stanley le dijo a la policía sobre mi pobre chico no hay una palabra cierta.
Jennie katolik değildi ama teyzesi bir kız için en doğru yerin manastır olduğunu söylerdi.
Jennie no era católica, pero su tía dijo que un convento era el mejor sitio para una chica.
Doğru üzerime geliyordu... Ansızın fark ettim ki o Mösyö Pitard değildi, öyle mi?
Se iba acercando a mí y de repente me daba cuenta... de que no era el Sr. Pitard, ¿ verdad?
Bu yeterince doğru, kimse ondan iyi değildi.
Muy cierto, nadie tiene más.
Evet doğru Toulouse, benim babam bir Kont değildi.
- Eso es, mi padre no era un conde.
Çok da doğru bir iş değildi, fakat yapılam işlemin ilkesi namussuzluk değildi.
- Lo que hiciste no fue robar.
Doğru söylüyorum, değildi.
No quería hacerlo, de verdad.
Doğru yer değildi arkadaşlarınla birlikteydin.
No era el sitio adecuado. Tú estabas con tus amigos.
Sence bize anlattıkları doğru olabilir mi? Adam kendinde değildi.
- ¿ Será verdad lo que nos ha dicho?
Palma'ya her şeyi söylemeniz doğru bir fikir değildi.
Querido, tu idea de decir todo a Palma...
Doğru, eski bir aktris olsa da ilgisi sırf oyuna yönelik değildi.
Pero creo que su interés iba más allá de la obra a pesar de su pasado de actriz.
- John, doğru değildi.
- No, no está bien.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
değildir 62
değildim 75
değildin 22
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorum 192
doğru mu anladım 18
doğruyu söyle 121
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorum 192
doğru mu anladım 18
doğruyu söyle 121