Doğrusunu söylemek gerekirse Çeviri İspanyolca
548 parallel translation
Doğrusunu söylemek gerekirse bir parça rahatsız edici.
A decir verdad, resulta un poco incómodo.
Sana bugüne kadar hiç karşı gelmedim. Gavrilo'nun hakkını yeme. Doğrusunu söylemek gerekirse, ikimiz de damat olmak için uygun değiliz.
En honor a la verdad, ni Gavrilo, ni yo fuimos los mas valientes.
Doğrusunu söylemek gerekirse biraz yorgunum ve dinlenmek istiyorum.
A decir verdad, estoy un poco cansada y quisiera descansar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bilmem.
La verdad es que yo tampoco lo sé.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu adamın askerlerini sevdim.
A decir verdad, me gusta el ejército de este hombre.
Doğrusunu söylemek gerekirse her şeye evet de.
De hecho, di que sí a todo.
Doğrusunu söylemek gerekirse, evet.
Pues, de hecho, sí.
Doğrusunu söylemek gerekirse, cesaretini takdir ettim.
Admiro su espíritu, si me permite decírlo
Doğrusunu söylemek gerekirse, gördüğüm ilk vaka.
De hecho, es el primer caso que veo.
Doğrusunu söylemek gerekirse, kadındı.Neden ki?
De hecho, era una mujer. ¿ Por qué?
Doğrusunu söylemek gerekirse, ekselansları, bilmiyoruz, ama bundan eminiz.
- No lo sabemos. Pero seguramente así es.
Şey, doğrusunu söylemek gerekirse, Bay Gazeteci, Bilmiyorum.
Para ser sincero, señor periodista,... no Io sé.
Doğrusunu söylemek gerekirse unutmuşum.
A decir verdad, lo había olvidado.
Doğrusunu söylemek gerekirse, o benim.
Y de hecho lo soy.
Ben Napolyon'a karşı savaştım ama doğrusunu söylemek gerekirse... Ama bir hayaletle karşılaşmaktansa o Fransızla yüz yüze gelmeyi tercih ederim.
Luché contra Napoleón, pero a decir verdad, preferiría cruzarme con ese maldito francés antes que con un fantasma.
Doğrusunu söylemek gerekirse, böyle bir şeye yeltenmenizin doğuracağı sonuçlardan korkuyorum.
Lamentaría que lo intentara por miedo a las consecuencias.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bence biraz aptalca.
A decir verdad, me parece un poco cursi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bence kürkten bir bot izi.
A decir verdad, creo que estaba hecha por una bota de piel.
- Doğrusunu söylemek gerekirse, ilginç.
- Interesante, de todos modos.
Doğrusunu söylemek gerekirse Bayan Fine kızımla biraz başım dertte.
Bueno a decir verdad, Sra. Fine, tengo problemas con mi hija.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Ben gitmek istemiyorum.
Bueno, para serle franco, le diré que no quería ir.
Doğrusunu söylemek gerekirse, sizi tanımam hayatta mümkün değildi. Yüzünüze estetik ameliyat mı yaptırdınız?
A decir verdad, no le habría reconocido. ¿ Cirugía estética?
Doğrusunu söylemek gerekirse, vuruldum.
Me dispararon.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Maurizio'yu hiç gözüm tutmamıştı.
Si te digo la verdad, ese Maurizio no me caía nada simpático.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Sanırım motor kayıp.
En verdad, creo que es el motor.
Size doğrusunu söylemek gerekirse, nasıl tepki vereceğimi bilemedim. Bu biraz, birisinin bana oynamam için bir rol vermesine ve benim sözlerimi unutmama benziyordu.
La verdad es que no sabía que cara poner... como si me hubieran dado un papel y que no recordara el texto.
Daha doğrusunu söylemek gerekirse, burada ne haltlar dönüyür?
En otras palabras, ¿ qué diablos pasa aquí?
Doğrusunu söylemek gerekirse, şaraplar konusunda daha çok şey öğrenmek için.
Francamente, para aprender más de vinos.
Doğrusunu söylemek gerekirse biraz aşığım.
Francamente, estoy un poco enamorada.
- Doğrusunu söylemek gerekirse, dedektif olmak istiyorum.
Para ser honesto, quiero ser detective.
- Doğrusunu söylemek gerekirse...
- A decir verdad...
Doğrusunu söylemek gerekirse senin için pek hazırlanamadık.
No estábamos preparados contigo, si quieres saber la verdad.
Doğrusunu söylemek gerekirse, beni buraya getirdiklerinde ödüm kopmuştu.
Si te digo la verdad estaba aterrorizada cuando me trajo aquí.
Doğrusunu söylemek gerekirse, kontrolü yeniden ele aldığımızda yönetim ve bakım kadromuzdan toplam 95 kişinin ya öldürüldüğünü ya da yaralı olduğunu gördük.
De hecho, antes de poder recuperar el control.. 95 miembros técnicos y de mantenimiento resultaron muertos o heridos.
Doğrusunu söylemek gerekirse benim birkaç kez taksi çağırdığım oldu.
A decir verdad... yo... Llamé un taxi un par de veces.
Doğrusunu söylemek gerekirse o hayatta olmasaydı Grace yaşıyor olurdu.
Les digo claramente que Grace estaría viva si no fuese por él.
Bilirsiniz, Bay Bebra doğrusunu söylemek gerekirse, Seyircilerin arasında olmayı ve mütevâzi sanatımın bir sır olarak kalmasını yeğlerim.
Mire, Sr. Bebra... el caso es que yo prefiero contarme entre los espectadores... y dejar que mi modesto arte florezca en secreto.
Doğrusunu söylemek gerekirse... Ben bu kitabı satmalıyım.
Seamos realistas, quiero vender libros.
Doğrusunu söylemek gerekirse bana da.
Bastante sincero, diría yo.
Doğrusunu söylemek gerekirse, kız onun üvey kızı.
La verdad, es su hijastra.
Doğrusunu söylemek gerekirse Kim korkman gereken tek kişi benim.
Para ser honesto, Kim del único que debe temer es de mí.
Terry, koca okuldaki en iyi öğretmenlerden birisin. Doğrusunu söylemek gerekirse Andy artık öğretmenlik yapabileceğimi sanmıyorum.
Tu eres el mejor maestro de toda la escuela yo te diria la verdad.
Doğrusunu söylemek gerekirse Bayan Henry ve benim... evi kiralama konusunda şüphelerimiz var.
La verdad, la señora Henry y yo nos sentimos... un poco incómodos acerca de arrendarlo.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bunu beklemiyordum.
Debo decir que no me lo esperaba. Ese hombre tan agradable.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bahsi ben kazandım.
Es cierto que he ganado la apuesta.
" Doğrusunu söylemek gerekirse Tolya'cığım, hala umutsuzlar, ben de öyleyim.
" A decir verdad, querido Tolya, todavía se desesperan, y yo también.
Doğrusunu söylemek gerekirse, fark ettim.
De hecho, es verdad.
Doğrusunu söylemek gerekirse sadece birkaç kez denedik.
A decir verdad, solo lo intentamos un par de veces.
Doğrusunu söylemek gerekirse bunun için seni kutlayamayacağım.
Honestamente no puedo felicitarlo, acerca de él.
Doğrusunu söylemek gerekirse, zamanın büyük bir bölümünü uyuyarak geçirdiniz.
En verdad, pensé que dormías la mayor parte del tiempo.
Doğrusunu söylemek gerekirse, sanırım o biraz deli. Neden?
¡ No tú también!
gerekirse 81
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315