Eğer gidersen Çeviri İspanyolca
754 parallel translation
Eğer gidersen, geri döneyim deme.
- Si te vas, no te molestes en regresar.
Eğer gidersen bir daha dönmene gerek yok Poppins.
Poppins, si se marcha no hace falta que vuelva.
Eğer gidersen delisin.
Estás loco si vas.
- Eğer gidersen, bende seninle geleceğim. - Hayır.
Si vas, yo te acompañaré.
Eğer gidersen ona her şeyi anlatırlar.
Si vas se lo contarán todo a él.
Eğer gidersen bir daha seni göremeyeceğim. Asla.
Si lo haces, no te veré nunca más.
Eğer gidersen...
Si te vas...
Eğer gidersen, o zaman cadde boyunca seni izleyip, utandırırım.
Pues lo persigo y lo avergüenzo por la calle.
Eğer gidersen, ben ölürüm.
Si te vas, moriré.
- Eğer gidersen...
- Si vas por...
- Eğer gidersen bir daha görüşemeyiz.
Al irnos, dejamos de vernos.
- Eğer gidersen beni bir daha göremezsin.
- Si te vas no me verás más.
Eğer gidersen, problem daha fazla büyümeyecek..
Pero si se ha ido, los problemas no se van a acrecentar.
Eğer gidersen, çok uzun bir süre gibi gelecek.
Si te vas, podría ser para siempre.
Eğer gidersen öldürüleceksin.
Os matarán si vais.
Dinle beni James, eğer gidersen...
Escúchame, James.
Eğer gidersen, kendimi öldürürüm.
Si lo haces, me mataré.
demek istediğim, eğer gidersen, burada anarşi olacak.
Si te vas, se desatará la anarquía.
Eğer onun üzerine gidersen Hikikomori hastalığı kötüleşebilir.
Una Hikikomori puede empeorar si la provocas.
Eğer randevuna gidersen, büyük bir tehlike içinde olacaksın! "
¡ Si acude a la cita, correrá un gran peligro! "
Eğer buradan gidersen, Londra'ya dönüp beni öldürmelerine müsaade ederim.
Si te vas, volveré a Londres y me matarán.
- Huw, yavrum, eğer sen de beni bırakıp gidersen doğurduğuma pişman olurum.
Huw, si tú me dejas algún día, me arrepentiré de haber tenido hijos.
Eğer cezaevine geri gidersen, bu benim için bir bela.
Si vuelves al calabozo, yo sí que estaré en un lío.
"Eğer şu köşeye gidersen bir kız bulacaksın."
" A la vuelta de la esquina hay una chica.
Eğer kuzey yönünde gidersen yoluna rahatça devam edebilirsin.
Si vas más allá de las glorietas llegarás a la carretera.
Eğer işi yarım bırakıp gidersen paranı vermem. Ve unutma, kargaşa çıkarmak yok.
ME ESTÁ EMPEZANDO A OLER A GRATITUD.
eğer bir adım daha ileri gidersen.
Será asesinato al por mayor si dan otro paso.
Eğer Texas'a gidersen, kaybedersin.
Si sigue hasta Texas, está perdido.
- Şey, niçin... Eğer oraya gidersen...
- Si voy allá...
Eğer şimdi onunla gidersen, seni bir daha asla geri almam. Asla!
Si te vas con él, jamás te aceptaré de nuevo.
Eğer elidekiyle oraya gidersen problem yok zaten ya seni öldürecekler ya da hapsi boylayacaksın eğer senin deli veya hasta olduğunu söylerlerse ve suçunu bağışlarlarsa sen bitersin, Joe, hapı yutarsın!
Si lo llevas a cabo, no importa si te matan o te meten en la cárcel, incluso si dicen que estás enfermo o medio loco y te sueltan, ¡ estás acabado, Joe!
- Eğer beni bırakıp gidersen.
- Si me dejas solo, sí.
Eğer Haiti'ye gidersen
Así que si vas a Haití
- Pat, eğer bu şekilde yürüyüp gidersen...
- Si vuelves a irte...
- Eğer gidersen...
- Sí.
Eğer şarap.. ve vahşi şarkılarla, düzenbaz kadınlara gidersen, başın derde girer.
Si te vas excitado por el vino y el pensamiento, tendrás problemas sin duda con alguna mujer intrigante.
Ama eğer sen, hemen Sagliena'ya gidersen.
Si yo fuera tú, me escaparía hasta Sagliena.
Eğer tek başına gidersen başarırsın.
Pero tú solo puedes lograrlo.
Eğer sen gidersen, ben de giderim.
Sí tú regresas a pie, yo también.
Eğer rodeoya gidersen, onu bulup tutarım senin için.
- Si vas al rodeo, haré que te espere. - ¿ De veras?
Eğer kasabadan gidersen böyle olmak zorunda değil.
No tiene por qué ser así si abandonas el pueblo.
Eğer şimdi gidersen seni suçlamam.
No te culparía si te fueras ahora mismo.
Eğer arkanı dönüp gidersen kızmam.
No le culparía por retorcérmela. ¿ Hacemos las paces?
Eğer yatağına gidersen, hadi.
Y tú también si te vas a la cama.
Sorun olmayacak - eğer buradan gidersen tabii.
No habrá problema. Si te vas.
Eğer Chip'i aramaya gidersen...
Bueno, si tienes que irte a buscar a Chip...
Evet. Eğer çekip gidersen, kendimi öldürürüm.
Créeme ; si te vas, me mato.
Eğer çekip gidersen hayatın anlamı kalmaz, her şey biter benim için.
Si te marchas, todo ha acabado para mí.
Houston'a gidersen eğer
Si alguna vez vas a Houston
Eğer polise gidersen, öc almaya gelirim.
Si te diriges a la policía, volveré a por ti.
Eğer tüm bu olanlardan sonra çekip gidersen ne olacağını biliyormusun?
¿ Sabe lo que ocurrirá si se va?
gidersen 28
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer sakıncası yoksa 54
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer sakıncası yoksa 54
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45