Eğer istiyorsan Çeviri İspanyolca
7,385 parallel translation
Eğer istiyorsan söyle!
Dime si quieres.
Eğer istiyorsan bilet senindir.
Bien, el billete es tuyo si lo quieres.
Eğer doğru şeyi yapmak istiyorsanız ürün listemizden tamamen çıkartırsınız.
Si quieren hacer lo correcto, quitarlo de nuestro listado de productos sería lo mejor.
Eğer hala istiyorsanız Timberwolves için özel yer ayırtabilirim.
Y resulta que puedo conseguir la platea para los Timberwolves esta noche... -... si aún la quieres.
Eğer bilmek istiyorsan, kendin görebilirsin.
Si estás dispuesto a ello, hay algo que debes ver.
- Eğer onunla gitmek istiyorsan...
- Si quieres irte con ella...
Eğer Kai'yi istiyorsanız, önce beni geçmeniz lazım!
Si queréis a Kai, ¡ tendréis que pasar por encima de mí!
Eğer birinden nefret etmek istiyorsan Lütfen benden et.
Si debes odiar a alguien... por favor, ódiame a mí.
Eğer paçanı kurtarmak istiyorsan bir isim vermelisin.
Si quieres que esto desaparezca, tienes que darles a alguien.
Eğer bir şeyi istiyorsan, bir şeylerden vazgeçmen gerekir.
Si quiere algo, va a tener que dar algo.
Eğer haksızlık istiyorsan, git, Sunglass Hut'da çalış.
Si quieres justicia, trabajar en una Sunglass Hut.
Eğer playofflarda olmak istiyorsan en büyük kozun Jordan.
Solo digo que, si quiere llegar a las finales, Jordan es su chica.
Ben iyiyim Rae, eğer gitmek istiyorsan, sen bilirsin.
Yo estoy bien, Rae. Si tú quieres irte, vete.
Eğer başkalarına karşı daha iyi bir insan olmak istiyorsan şimdi başla.
Si quieres ser mejor persona para otros, tienes que empezar por ahí.
Vincent eğer Catherine'yi seviyorsan onun için en iyisini istiyorsan ondan uzak dur.
Vincent, si amas a Catherine, si en verdad quieres lo mejor para ella debes alejarte.
Eğer onu mutlu etmek istiyorsan, Spor Günü'ne hazırlanmasına yardım et.
Así que si quieres hacerle feliz, ayúdale a prepararse para el Día del campo.
Eğer kardeşimle konuşmak istiyorsan ona mektup yazabilirsin.
Si quieres hablar con mi hermano, puedes escribirle una carta.
Ve bir şey öğrendim, eğer aile arabası satmak istiyorsan pencereden bakıldığında park etmiş bir spor araban olması iyidir.
Y aprendí que si quieres vender furgonetas, lo mejor es que aparques un deportivo en el escaparate.
Eğer PS3'ün kalmasını istiyorsan ödevini cidden yapman gerek, şimdi.
Quieres seguir jugando a la PS3, haz tus deberes, ahora.
Eger aklini kontrol etmek istiyorsan, vücudunu kontrol etmen lazim.
Si quieres controlar su mente... debes controlar su cuerpo.
Eğer bu işin sonunu getirmek istiyorsan en 8 ila 10 yıla ihtiyacın var tabii Pawnee'nin şeye dönüşmesini istemiyorsan...
Si quiere que esto se logre, necesita entre ocho y 10 años como mínimo. Salvo que quiera arriesgarse a que Pawnee se convierta...
Eğer bunu başarmak istiyorsan daha çok insana ihtiyacımız var.
Si vas a seguir con esto, ¡ necesitamos más gente!
Eğer kalabalık görmek istiyorsanız, bu akşamki ayrılma mitingime gelin.
Si quisieran ver una multitud pasen por mi mitin de separación más tarde hoy.
Eğer paçanı kurtarmak istiyorsan polise birini vermelisin.
Si quieres que esto desaparezca, tienes que darles algo.
Eğer ellerini çözmemi istiyorsan, şunu imzala.
Si quieres que te suelte, firma los papeles.
Eğer sen de istiyorsan, kovulmanda yardımcı olabilirim.
Bueno, si quieres, te puedo ayudar a ser despedida.
Eğer bunu gerçekten yapmak istiyorsan, senin destekçin olacağım.
Si de verdad quieres hacer esto, aquí estaré para apoyarte.
Eğer gerçekten evlatlık almak istiyorsan...
Sabes, si realmente quieres adoptar...
Eğer ilişkide biraz olsun ilerleme kaydetmek istiyorsan belki de öncelikle ona bir özür borçlusun.
Si quieres hacer algún progreso en vuestra relación quizás primero debas disculparte.
Eğer John Alden'ın yaşamasını istiyorsan, büyük ayini tamamlamak zorundasın.
SI QUIERES QUE JOHN ALDEN VIVA, COMPLETARÁS EL GRAN RITUAL.
Eğer kalmasını istiyorsan iyi bir taktik ne olabilir biliyor musun?
Bien, si tu quieres que se quede, sabes cual es una buena táctica?
Eğer siz şerefsizler masamızı istiyorsanız önce bizi geçmeniz gerek.
Si ustedes bastardos quieren nuestra mesa tendrán que pasar sobre nosotros para obtenerla.
Eğer bu masayı ellerimden almak istiyorsanız o zaman ölümü çiğnemek zorunda kalacaksınız.
Entonces, si quieren esta mesa tendrán que arrancarla de mis manos frías y muertas.
Eğer Sam Amca'nın çek defterini açmamı istiyorsan detaylara ihtiyacım olacak.
Si quieres que te abra el talonario de cheques del Tío Sam, - voy a necesitar detalles específicos.
Eğer genç görünmek istiyorsanız genç hissetmelisiniz.
Ya sabes, si quieres parecer joven, tienes que sentirte joven.
Eh, eğer gerçekten doğaya geri dönmek istiyorsan...
Si quieres volver a la naturaleza...
Eğer Neal'ı hayatta tutmamı istiyorsan, bana o ismi vereceksin.
Si quieres que mantenga vivo a Neal, tienes que darme ese nombre.
Eğer şehirden kaçmak istiyorsan...
Quieres salir de la ciudad...
Eğer almadıysanız veya yeni bir tane almak istiyorsanız, lütfen kılavuzumuz Mr. Perry'e haber verin.
Si no lo recibieron o necesitan uno nuevo, por favor, háganselo saber a su guía senior. ¿ Señor Perry?
Eğer gerçekten düet yapmak istiyorsan bir kaç arama yapmama izin ver. Biraz yardım almamıza izin ver. Sana Katy, Carly, Alicia'dan birini ayarlamama izin ver.
- Vale, mira, si de verdad vas a hacer un dueto, déjame hacer unas llamadas, déjame pedir algunos favores, déjame conseguirte a Katy, déjame conseguirte a Carly, déjame conseguirte a Alicia.
Eğer gelecek saatlerde para iadesiyle uğraşmak istiyorsan sanırım yine bırakabilirim.
Supongo que podría renunciar de nuevo si quieres pasar las próximas dos horas devolviendo dinero.
Başkan Hayes, alınmayın ama, eğer onu götürmek istiyorsanız, dilini öğrenmeniz gerekiyor.
Alcalde Hayes, sin ofender, pero está claro, si quiere pinchar, va a tener que aprender el idioma.
Eğer şans istiyorsan, bir hakkın var ama fazla zamanın yok.
Si quieres un oportunidad, te daré una, pero no tienes mucho tiempo.
Eğer bir şey söylemek istiyorsanız söyleyin.
Bueno, si tenéis algo que decir... - dilo.
Eğer sana yardım etmemi istiyorsan bana gerçeği anlatmalısın, hepsini.
Si quieres que te ayude, tienes que decirme la verdad... toda la verdad.
Eğer daha iyi bir isim düşünmemi istiyorsan faturaları öderken fondip yapmaya bir son vermeliyiz.
Oye, si quieres que piense en un nombre mejor, probablemente deberíamos dejar de beber chupitos mientras pagamos nuestras facturas.
Peki, eğer bir bakire istiyorsan,
Bueno, si querías una virgen...
Eğer kahraman olmak istiyorsan, prenses, şimdi tam zamanı. Hawkeye?
Si vas a aser un héroe Princesa ahora es el momento
Eğer bir şey öğrenmek istiyorsan, kütüphaneye gidip onu araştırıyorsun.
Si quieres saber algo, que vaya a la biblioteca y buscarlo.
Eğer fidyeyi götürmemi, para yollamamı istiyorsan normalde böyle işler yapmam.
Si me estas pidiendo que entregue el dinero del rescate, - yo no hago eso.
Eğer kuzeninin yaşamasını istiyorsan, onu hastaneye götür.
Si quieres que su primo viva, llévele a un hospital.
istiyorsan 64
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer isterseniz 86
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer isterseniz 86
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22