Eğer biz Çeviri İspanyolca
3,039 parallel translation
Eğer biz böyle bir şeye karşı isek, kazanma şansımız yok.
Ya has ganado.
Lauren Bir antidote Bulabileceğini Söylüyor, Eğer Biz Enfeksiyon Kaynağını Bulabilirsek.
Lauren dice que puede encontrar un antídoto si localizamos el origen de la infección.
Eğer biz bunu gördüysek diğerleri de görmüştür dedi.
Dijo que si lo habíamos podido ver... otros tambíen lo habrían hecho.
Eğer biz orada önlerini kesersek, bu, savaş da sizin gibi büyük bir adam için zafer demektir..
Si vencemos allí, cambiaremos el rumbo de la guerra. Un hombre de tu grandeza se merece la victoria.
Isabel ile aynı yerde süper markete gitmek fikri gibi, ama eğer biz doğru olanı yapmazsak, sonra çöplerin arasında kalan biz olacağız.
pero si no tomamos la iniciativa, vamos a ser las que quedemos fatal.
ama eğer biz ilgilenmezsek bu 60 yasındakiler... ülkemizi mahvedip ellerimize verecekler.
Pero si no participamos esos ancianos de 60 años nos entregaran la nación destruida.
Tom, eğer biz buraya katliam yapmaya gelmiş olsaydık herkes ölürdü.
Tom, si hubiéramos venido aquí para cometer genocidio cada uno de ustedes ya estaría muerto.
Eğer biz sınırda durursak, onların geri çekileceklerini nereden biliyorsun?
¿ Ustedes creen que ellos van a parar, si nos detenemos en la frontera?
Eğer biz...
Si nosotros...
Eğer biz söylersek bulurlar.
Lo sabrán si se lo decimos.
ve eğer biz tekrar birleşeceksek bütün paketi istiyorum, sadece parçaları değil.
Y si vamos a volver juntos, quiero todo el paquete, no solamente partes.
Eğer biz ayrılmamış olsaydık, sana şimdi neler yapmazdım.
Si no estuviésemos separados, las cosas que te haría.
Eğer bir düğünün bu şekilde olması gerekiyorsa, biz gerçekten evlenmemişiz.
No debemos estar casados si esto es como una boda se supone que tiene que ser.
Demedim ki. Ama Shelley, eğer bu konuyu tartışmak istiyorsan, biz...
Pero, Shelley, si quieres hablar de ello, podemos...
Ama biz, eğer bir modele ihtiyaç duyuyorsak bunun başka bir sebebi var.
Si nosotros necesitamos un modelo es por... por otra razón.
Eğer Klaus gerçekten de bizim soyumuzun kökeniyse Alaric onu bulup öldürdükten ve biz hepimiz ölmeden önce onun vücudunu saklı tutmalıyız.
Si Klaus realmente engendró nuestra línea de sangre necesitamos esconder su cuerpo antes de que Alaric lo encuentre lo asesine y todos nosotros terminemos muertos.
Eğer Annie burada ve biz onu bulamadıysak bir bulmamamızı istiyordur.
Si Annie está ahí y no la encontramos es porque algo no quiere que lo hagamos.
* Paylaşabileceğimiz bir şeyse eğer, tadını çıkartabiliriz biz de *
# Si es algo, podemos compartirlo # # Podemos robarlo #
Eğer bir şey olursa... biz buralardayız, haberiniz olsun.
Bueno. Para que sepa nosotros estamos disponibles si alguna vez necesita ayuda.
Eğer kaçar ve ilkelerimizi terk edersek biz de onun konumuna düşeriz.
Si huyes y nos abandonas... quedamos en sus manos.
Eğer değillerse, biz yaparız.
Y si no lo están, los dejaremos inconscientes.
Sen umursamıyorsun eger biz bir göz atarsak?
¿ No le importa si echamos un vistazo?
Biz bunu film ekibinin kolayca taşıyabilmesi için tasarlanmıştı - tabi eğer olacaksa - bunu yapmak onlar için çok kolay olacaktı.
Fuimos muy cuidadosos para diseñarla para equipos de cine... así que la transición, si es que iba a haber alguna, fuera fácil para que la gente haga películas.
Eğer ihtiyacın olursa biz buradayız.
Si nos necesitas... Estamos aquí.
Eğer değişimimizi tetikleyen şeyin ne olduğunu bulup kontrol edebilirsem, onu durdurabilirim ve biz de bu köpek işine sonsuza dek hoşça kal diyebiliriz.
Si puedo averiguar el desencadenate de lo que nos hace cambiar y controlarlo, puedo apagarlo. y adiós al perro para siempre.
Eğer, hiçbir yere diyorsan evet, yani, biz son 30 dakikadır oradayız.
Si quieres decir a ningún lado, entonces sí. Llegamos hace 30 minutos. ¡ Oye!
- Eğer ortada kayıp bir çalışan varsa onu şirketten önce biz bulmalıyız.
- En mi escritorio. - Está muerta. - Si hay alguna azafata desaparecida que esté viva ahora, necesitamos encontrarla antes que lo haga la compañía aerea.
Eğer "A" nın yardımcısı tekrar arasa, biz de -
Es decir, si el ayudante de A vuelve a llamar...
Eğer kabile bizi öldürmek isteseydi bunu biz uyurken yapabilirdi.
Si esta tribu quisiera matarnos, lo habrían hecho mientras dormíamos.
Eğer sen bize güvenmiyorsan, o halde biz senin gerçekten de polis olduğunu nasıl bileceğiz?
Si tu no te fías de nosotros, ¿ por qué tenemos nosotros que creer.. .. que tu eres un policía de verdad? .
Eğer bu yargıya gider ve biz kaybedersek grup davasının dışında kalan herkes bize karşı gelecektir.
Si esto va a juicio y perdemos, cada uno de los que no optó por la acción colectiva vendrá contra nosotros.
Eğer Reed Reed'i biz ele geçirseydik...
Si queremos adquirir Reed y Reed...
Eğer askeri müdahaleyle cevap verirsek, sözlerime kulak verin saldırgan olarak nitelendirileceğiz ve Rusya provokasyonla suçlanacak ve önce biz saldırdık diyecekler!
Si respondemos con el ejercito, escúchame bien. Nos llamarán agresores... y Rusia sera acusada de provocación... y ellos dirán que fuimos atacados primero... y estaremos internacionalmente excluidos.
Eğer silah kullanmazsak onlar da biz de ölmüş olucaz.
Están más muertos que vivos, al igual que nosotros si no tenemos ninguna arma de fuego.
Eğer bir şeye ihtiyacımız olursa biz sizi ararız.
Bueno, nosotros... te llamaremos sí necesitamos algo.
Eğer o böyle bir yönetim sistemi oluşturmasaydı, biz şu anda bunu...
Si no hubiera empezado con esta forma de gobierno, entonces, no habríamos...
Eğer orada bir şey varsa, oraya ilk ulaşan biz olmalıyız.
Si hay algo allí, tenemos que encontrarlo primero.
Eğer Hollywood'a girseydin bunların ikisini de yapamazdın. Hepsi iyi adaylar o yüzden gözüne kestirdiğin beyaz erkek bir adayı seç biz de onu seçelim.
Y si eres "Access Hollywood", ninguna de las dos.
Lakin kurban veya mücrim, eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz.
Pero ya seas víctima o autor si sale tu número te encontraremos.
Eğer bölge çok güçlüyse Diana'nın Gölgeler Kitabı'nda yazdığı gibi burada bulunan ilk cadılar biz değilizdir diye düşündük.
Nos dimos cuenta que si el área era tan poderosa Había sido mencionado en el libro de sombras de Diana probablemente no seamos las primeras brujas ahí.
Eğer ölmesine izin verirsek biz de katil oluruz.
Si le dejamos morir, entonces nosotros somos los asesinos,
Faye'in tek şansı eğer ona zarar vermeden biz Eben'i öldürürsek olur.
La única oportunidad que tiene Faye es si matamos a Eben antes de que él le haga daño.
Bilemiyorum. Ben.. düşünüyordum ki... Demek istediğim, eğer ki biz, o yemeği bir defa daha paylaşabilirsek, belki birşeyleri kurtarmak için...
No sé... solo estaba pensando... bueno, que si solo pudiéramos compartir esa comida una vez más, quizá podría salvar algo...
Didi, eğer kararlarından mutluluk duyuyorlarsa... -... biz de mutlu olmak zorundayız.
Didi, si estan bien con su decision, entonces, tenemos que estar bien tambien
Bak eğer, biz- - yeniden düşünebiliriz.
Mira, si tenemos que hacerlo, simplemente... cambiaremos la hora.
Eğer Emmet oraya gitmişse, biz de onu bulmaya oraya gidiyoruz.
Si ahí es donde Emmet iba, ahí es donde iremos, y ahí es donde le encontraremos.
Eğer denizci olarak kalsaydın Gibbs, seni kaybeden biz olacaktık.
Si hubieras seguido siendo un marine, Gibbs, la pérdida hubiera para nosotras.
Lakin kurban veya mücrim, eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz.
Pero víctima o agresor, si tu número aparece, nosotros te encontraremos.
Eğer LA'ye oynasaydı şu anda kız hayatta biz de evimizde olurduk.
Bueno, si hubiese apostado por L.A., ella seguiría con vida y nosotros dos seguiríamos en casa ahora mismo.
Masanın başında oturmayacağına göre biz düşündük ki eğer Mike'ın babasıyla oturursanız çok da garip karşılanmaz değil mi?
Bueno, pensamos, que eliminando la mesa principal, las cosas serían menos incómodas entre tú y el padre de Mike.
Linda öyle dedi. Yani teknik prova bittiğinde, provaları yöneteceğini ve dublörlerle çalışmanın üstünden geçeceğini söyledi ki, eğer gerekirse biz de hazır olalım diye. Ki, eminin olmayacak.
Eso es lo que Linda me contó, que una vez terminemos con la parte técnica, ella se hará cargo de los ensayos y trabajará con los suplentes así estamos listos para seguir si alguna vez es necesario.
bizi 127
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizi mi 28
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bizim gibi 50
bize ne 16
bize izin verir misin 22
bizimle misin 23
bizim değil 34
bizi bekliyor 29
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bizim gibi 50
bize ne 16
bize izin verir misin 22
bizimle misin 23
bizim değil 34
bizi bekliyor 29
bizim de 22
bize bak 28
biz geliyoruz 46
bizi takip ediyor 18
bizimle mi 20
bizi koru 22
biz bir aileyiz 57
bizim hakkımızda 24
bize katılın 41
bizi izliyor 21
bize bak 28
biz geliyoruz 46
bizi takip ediyor 18
bizimle mi 20
bizi koru 22
biz bir aileyiz 57
bizim hakkımızda 24
bize katılın 41
bizi izliyor 21