Eğer haklıysam Çeviri İspanyolca
266 parallel translation
Eğer haklıysam yağmura göstermeliyiz.
Si están de acuerdo, lo haremos bajo la lluvia
Eğer haklıysam bu kahrolası spazmlar daha fazla olmayacak.
Si me curo no volveré a tener estos malditos espasmos.
Eğer haklıysam, sorunumuz kalmayacak.
Si acierto, no habrá más problemas.
Eğer haklıysam, bu iş politikadan bile daha eski bir günah.
Y si no me equivoco, es un pecado más antiguo que la política.
Çok zekice, eğer haklıysam.
Muy ingenioso, si estoy en lo cierto.
Evet ve eğer haklıysam...
Sí.
Eğer haklıysam, ki buraya kadar tek bir örnekle geldik.
Si estoy en lo cierto... lo que hemos visto es sólo una excepción.
Eğer haklıysam onu bozuk para gibi harcayacağım.
Si tengo razón Lo voy a hacer escupir todas las monedas sueltas.
Eğer haklıysam,
Si tengo razón,
Eğer haklıysam bu geceki partide, Uri, üniformaları saymak için yalnız olmayacak.
Si tengo razón, Uri no será el único que estará contando uniformes en esa fiesta esta noche.
Eğer haklıysam Süpermen " e dönüşeceksin.
Si tengo razón, te convertirás en Superman.
Eğer haklıysam..... Los Angeles'tan sonra profesyonel hale geldin.
Si tengo razón, Estuviste en Los Ángeles.
Eğer haklıysam Watson, bir anda olaylar patlak veriyor, dizginlenemez bir hale ulaşıyor.
Si tengo razón, Watson, entonces en un momento este caso se alza del lugar común al sorprendente y extraordinario.
Eğer haklıysam, orada olacaklar.
Si estoy en lo cierto, estarán allí.
Eğer haklıysam, bu bütün durumdan sen sorumlusun.
Si eso es cierto, entonces usted es el responsable de todo esto.
Eğer haklıysam ona çok yakın birşeysin... ve şimdiye kadar davamı ispatladım.
Pues están cerca de serlo. Hasta Tracy lo ha demostrado.
Eğer haklıysam, seni bile hareketsiz bırakmaya yeterli.
Si no me equivoco, será suficiente para inmovilizarlo incluso a usted.
Eğer haklıysam, bunlar adamlarıymış.
Si no me equivoco, los guardias de tu abuelo están aquí abajo.
- Eğer haklıysam bizimle bu açık alanda, saat 12'de buluşmak istiyorlar.
- Si tengo razón... quieren que los encontremos en este claro a las 12 : 00 horas.
- Eğer haklıysam, iş çığırından çıkacak.
- ¡ Muévete, muévete, muévete!
Eğer haklıysam, tüm programlamayı geri yüklemek çözümümüz olabilir.
Transferir esos programas fuera de la estación podría resolverlo.
Eğer haklıysam, gerçekten burada değilsiniz.
Si estoy en lo cierto, ustedes no están aquí.
- Eğer haklıysam, Kiralık askerlerin gemisi Hyralan sektörünün başında olmalı.
Si no me equivoco, la nave mercenaria se dirige al sector Hyralan.
Tekrar bak ve gör... eğer haklıysam...
Lee y dime si es eso.
Eğer haklıysam, hiç bir motoru devreye almadan geri gidebiliriz.
Si tengo razón, podríamos poder volver sin usar las máquinas.
Eğer haklıysam, onlar seni bulmak istemeyeceklerdir.
Mulder, si tengo razón, no querrán encontrarte.
Eğer haklıysam elimde Savunma Bakanlığı'nın orijinal UFO dosyaları var.
Los archivos originales del Dpto. de Estado sobre OVNIs.
- Çünkü eğer haklıysam...
- Porque si estoy en lo cierto...
Ama eğer haklıysam bu resimler.
Pero si tengo razón estas fotos..
Eğer haklıysam siz bedelini ödemeye hazırmısınız?
¿ Están dispuestos a pagar el precio si tengo razón?
Ve eğer haklıysam, bir çok Klingon ailesi, geleneksel olarak
Si estoy en lo correcto. Muchas familias Klingon, sirven como tradición el pastel de sangre, en el día de honor.
Eğer haklıysam, daha önce hayal bile edemeyeceğin karanlık düşünceler paylaşacağım seninle.
Si tengo razón,... tendré pensamientos para compartir más oscuros de lo que podrías imaginar.
Ve eğer haklıysam, bir ucu Voyager'a doğru, aralıklar halinde açılmakta.
Un lado se abre dentro de la Voyager.
Eğer haklıysam, bu üs onun yuvası olacaktır.
Si estoy en lo cierto, esta base será su nido.
Eğer haklıysam, sezgi.
Es intuición si tengo razón.
Eğer haklıysam, SG-2'nin kayıtları aynı elektronik izi taşımalı aynı solucan deliğinin yolunu değiştirdiği son seferki gibi.
Si estoy en lo cierto, la configuración del SG-2 debería ser la misma que la última vez que el agujero se volvió loco. Esperad.
Ve eğer haklıysam... onu öldürmek için bir şansımız olacak.
Y si estoy en lo cierto tenemos oportunidad de matarla.
Bu yüzden sana tavsiyem beni dinlemen, çünkü, eğer haklıysam, bütün araştırman,
así que sugiero que me escuches. Ya que si estoy en lo correcto quiere decir que toda tu investigación terminará en las manos de tus enemigos.
Eğer haklıysam, bu mesaj nerdeyse 9 saat önce, çok yavaş bir taşıyıcı dalga ile gönderilmiş.
Si estoy en lo correcto, este mensaje fue enviado hace casi 9 horas en una onda portadora muy lenta.
Ve eğer haklıysam, Tom ile konuşabileceksiniz.
Y si estoy en lo correcto, podría encontrar una manera de hablar con Tom.
Ve eğer haklıysan, ben taşıyıcıysam yani... öyleyse ben... Mindy'yi öldürdüm. Pek çok insanı öldürdüm.
Y si es así, si soy portadora, entonces, he matado a Mindy y a mucha gente.
Fakat eğer ben haklıysam ve o bir vampirse hepimizi oracıkta öldürür.
Pero si tengo razón y prueba que es un vampiro... nos matará a todos.
Eğer bu konuda haklıysam, yakında bir Farpoint İstasyonu olmayacak.
Groppler Zorn. Ya no habrá estación Farpoint. Si estoy en lo correcto.
Eğer ben haklıysam ve bu olanlar mucizeyse, ortada bir mucize varken buna baş ağrısı ile karşılık vermek uygun düşmez.
Si llevo razón y son milagros, es una respuesta inoportuna tener un dolor de cabeza en presencia de un milagro.
Kaptan, eğer ben haklıysam ve milyonda bir de olsa yaşayab...
Si tengo razón y hay una posibilidad entre un millón de que esté viva...
Eğer haklıysam, nefesi ensende olan çok tehlikeli biri var.
Si estoy en lo cierto alguien muy peligroso está detrás tuyo.
Tamam ama eğer ben haklıysam, sadece bir seri katil aramıyoruz. Biz bir tür genetik değişikliğe uğramış insan,... Amerika genelinde kim bilir kaç tane insanın kaybolmasından sorumlu olabilecek bir mahlûk arıyoruz.
Si tengo razón, no buscamos un asesino en serie, sino un ser humano genéticamente diverso que puede ser responsable de quién sabe cuántos casos de personas desaparecidas en todo el país.
Eğer ben haklıysam sen benden bıkacaksın, sen haklıysan, ben bıkacağım.
Si tengo razón... te hartarás de mí. Si tienes tú la razón, me hartaré yo.
Eğer ben haklıysam, bu bant kasayla senin oynadığını gösterir.
Si tengo razón, esta cinta probará que pusiste una bomba en su caja fuerte. Eres una mierda.
Fakat eğer ben haklıysam... Tiger Claw şuan saldırı altında olabilir.
Pero si estoy en lo cierto, el Garra de Tigre ya está siendo atacado.
Keşke yardım edebilsem, haklıysam eğer... Arkadaşım harekete geçmezsen Dünya Daltron 7'nin kaderiyle aynı kadere mahkum olabilir.
Desearía poder ayudar porque si tengo razón querido amigo a menos que actúe la Tierra podría sufrir la suerte de Daltron 7.
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55