Eğer istediğin buysa Çeviri İspanyolca
542 parallel translation
Tamam Dédé, söz veriyorum... Eğer istediğin buysa.
Te lo prometo, si es lo que quieres...
Peki, eğer istediğin buysa.
Bien, si eso es lo que deseas.
Eğer istediğin buysa.
si le gusta, si es lo que quiere.
Eğer istediğin buysa, hiç karışmayacağım.
Si eso es lo que tú quieres, no voy a interferir.
- Sana inanıyorum, eğer istediğin buysa.
- Lo creo, si así lo quiere.
Eğer istediğin buysa.
Ya que me lo pides.
Burada kal ve sürün, eğer istediğin buysa.
Quédate aquí y púdrete, si eso es lo que quieres.
Eğer istediğin buysa Ona bir şans vericem.
Bien, si eso quieres, le daré una oportunidad.
tamam o zaman, eğer istediğin buysa.
Bien, si eso quiere.
- Eğer istediğin buysa başarırsın. - Nasıl?
- Si de verdad lo quiere, acabará consiguiendolo.
Pekala eğer istediğin buysa, yapalım öyleyse.
De acuerdo si te sientes así, hagámoslo.
Eğer istediğin buysa tanrım, Kararına boyun eğiyorum.
Si ésa es tu voluntad, oh, Dios, acataré tu decisión.
Eğer istediğin buysa giderim.
Me iré si es lo que quiere.
Eğer istediğin buysa seve seve ölürüm. Ama sen de benimle öleceksin.
Moriré encantada si es lo que quieres, pero tendrás que morir conmigo.
Eğer istediğin buysa, ilgilenebilirim.
En absoluto. Lo digo en serio, sólo depende de ti.
Eğer istediğin buysa.
Si eso es lo que quieres.
Eğer istediğin buysa.
Si es lo que quieres.
Artık senin değilim, eğer istediğin buysa. Herşey bitti.
Ya no me tienes, y por eso me quieres.
Eğer istediğin buysa.
Si quieres.
Sonra istediğin yere git, ne yaparsan yap hayatını mahvet eğer istediğin buysa.
Luego podrás irte a donde quieras. Incluso podrás caer en la deshonra, si ese es tu deseo.
Eğer istediğin buysa, ölene kadar burda kalacağım demek.
Porque si eso es lo que quieres, me quedaré aquí hasta que muera.
Eğer istediğin buysa, cesedinde ararım.
Lo buscaré en tu cadáver, si es lo que deseas.
İstifa etmeyeceğim, eğer istediğin buysa...
No dimitiré, si es lo que pretende.
Eğer istediğin buysa.
Si así lo quieres.
Anahtarlar üzerinde, eğer istediğin buysa.
Las llaves están en el coche, si es lo que quieres.
Tamam o zaman, eğer istediğin buysa öyle olsun.
Está bien, si es eso lo que quieres.
İstiyorsan eğer istediğin buysa.
Si quieres me voy... Si quieres... te acompaño a casa.
Eğer istediğin buysa öyle olsun. Ama niye kızdığını anlayamıyorum.
Como quieras, pero no comprendo por qué estás enojado.
O halde öldür beni baba... Eğer istediğin buysa.
Entonces mâtame, padre, si eso es lo que deseas.
- Eğer istediğin buysa.
- Si eso es lo que quieres.
Eğer istediğin buysa.
Si eso es lo que desea.
Tamam o zaman, eğer istediğin buysa öyle olsun. Diğer kurul üyelerini arayacağım. Kararımızı bir saat için de sana bildiririm.
Bien, si así lo quieres, llamaré a los delegados, y te comunicaré nuestra decisión dentro de una hora.
Tamam eğer istediğin buysa.
De acuerdo, si eso es lo que quieres.
Eğer istediğin buysa yapacağım.
Si es lo que quieres, lo haré.
Evet, eğer istediğin buysa...
Si es lo que quieres...
Beni gerçekten korkuttun... Eğer istediğin buysa.
Me asustó mucho... si eso es lo que quería.
Pekala John, istediğin eğer buysa.
Muy bien, John, si así lo quieres.
Pekala, eğer istediğin şey buysa. Senin için onu arayacağım.
Está bien, si es lo que quiere, le llamaré.
Eğer senin istediğin buysa, Getirdiğin para nerede?
Si eso es lo que crees, ¿ dónde está el dinero que me has traído?
Ve çok yakında Henry Terrill'ı istediğim yerde yakalayacağım, eğer demek istediğin buysa.
Y pronto tendré a Henry Terrill donde quiero, si es eso a lo que se refiere.
Maybe'nin öldürülmesini bekliyorlar, eğer sormak istediğin buysa.
La muerte de Maybe no debería importarte.
eğer tüm istediğin buysa bunun daha ucuz bir yolu vardır.
Si eso es todo lo que quieres, hay una manera mucho más barata.
Eğer istediğin buysa!
Si eso es lo que quiere.
Ciddi ciddi sorunu çözmeye koyulduğumuz falan yok, eğer demek istediğin buysa.
Claro que no los afrontamos de manera adulta, si es que a eso querias llegar.
Eger istediğin buysa.
Es eso lo que quieres de mí.
Tamam, o zaman, eğer yapmamı istediğin buysa yapacağım.
Entonces me voy solo si me dices qué quieres.
Ölüm adına dövüş, istediğin buysa eğer.
Lucha por la muerte, si es lo que deseas.
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
Podrías matarme ahora mismo. Si quieres hacerlo... entonces, adelante. Pero tienes demasiados problemas y podemos ayudarte.
Eğer istediğin şey buysa.
Si eso es lo que realmente quieres
Şey, eğer istediğin yol buysa.
Si así lo quieres.
Acımıyor. Eğer bilmek istediğin buysa.
No duele, si eso es lo que quieres saber.
istediğin buysa 34
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45