Eğer mümkünse Çeviri İspanyolca
388 parallel translation
Eğer mümkünse bu yoksul arkadaşa bir iş... bulabilmesi ve hayatını kazanabilmesi için yardım et. Seni aldatmayacaktır.
Ayuda al pobre diablo cuando puedas, dándole trabajo y algún recurso para vivir...
Bazı gerçekleri keşfetmeye çalışıyoruz önceki Bayan de Winter'ın öldüğü gün yaptıklarıyla ilgili 12 Ekim, geçen sene ve eğer mümkünse, bize söylemenizi istiyorum bu adı taşıyan biri, o gün sizi ziyaret etti mi?
Tratamos de descubrir ciertos detalles sobre las actividades de la primera Sra. de Winter el día de su muerte. El 12 de octubre del año pasado. Si puede, quiero que me diga si ese día lo visitó una mujer con ese nombre.
Sizce, eğer mümkünse, bu gece beni bağışlayabilir misiniz?
¿ Sería posible que prescindiera de mí esta noche?
Sizce, eğer mümkünse, bu gece beni bağışlayabilir misiniz?
¿ Cree que podría darme la noche libre?
Kusura bakmayın. Eğer mümkünse, izin verir misiniz?
Disculpen, pero, ¿ les importaría echarse a un lado?
MoëtChandon. Eğer mümkünse 78 mahsulü olsun.
Moet Chandon, de la cosecha del 78.
İsa eğer mümkünse, hayata geri dönmesini sağla ve bana,
Jesucristo, si es posible, dale permiso para volver a la vida.
Sana eğer mümkünse saygıdeğer bir hava verecek.
Te dará un aspecto más respetable, si cabe.
Eğer mümkünse, jürinin kararını bu gece vermesini isteyeceğim.
Si es posible, quisiera oír el veredicto del jurado antes del anochecer.
Eğer mümkünse.. .. O'na götürün bayan.
Si fuera posible llevarlo con ella, querida.
Emirlerinizi alabilirm... eğer mümkünse.
Despegar de inmediato... si es posible.
Ne demek istiyorsun, eğer mümkünse?
¿ Cómo que si es posible?
Eğer mümkünse önce banyo yapmalıyım.
Si es posible, tomar primero un baño
- Eğer mümkünse, efendim, kalmak isterim.
- Si puedo, mi señor, me gustaría quedarme.
Baba eğer mümkünse bu kase benden uzak olsun.
Mi padre si es posible permíteme no beber de esta copa.
Eğer mümkünse, sen de yemin etmelisin.
Y si es posible, tú también debes hacerlo.
Eğer mümkünse önceki maaşımla fabrikaya geri dönmek isterim.
¿ Puedo volver a la fábrica manteniendo mi salario?
Ve şimdi, madam, eğer mümkünse bazı cevaplar verebilir misin.
Y ahora, madam, si puede ser tan amable de proporcionarme algunas respuestas.
- Eğer mümkünse. Tamam, elimizden ne gelir bir bakayım.
Trataremos de arreglar eso.
Eğer mümkünse, Barnes'e söyle şu raporları bu akşam kulübe getirsin.
Dile a Barnes que lleve los informes al club esta noche.
Eğer mümkünse uzunlamasına.
A lo largo, si es posible.
Sokak köşelerinde, eğer mümkünse, kaçının Bay Cyclops.
Por las calles que usted evita frecuentar, señor cíclope.
Eğer mümkünse sürüler halinde teslim olmak İtalyan silahlı kuvvetlerinin öncelikli görevi olmuştu.
Rendirse y entregarse, ojalá a través del regimiento, se convirtió en el primer objetivo de las fuerzas armadas italianas.
eğer mümkünse tabii.
- Si eso es posible.
Rahatsızlık vermek istemem ama, eğer mümkünse çok sevinirim, tabi şunu da verdiğim rahatsızlığın küçük bir telafisi olarak bıraksam, yersiz olmaz görüşündeyim.
No quiero ser pesado, pero si fuera posible, y si le pudiera ofrecer una pequeña compensación por las molestias, del todo merecida...
Bize 2 kişilik bir masa lütfen, eğer mümkünse içerilerden olsun.
Mesa para dos, por favor, en la parte trasera, si puedes. ¿ Qué hacemos aquí otra vez?
Eğer mümkünse, bu geçiş benden olsun.
Si es posible... que esto pase de mí.
Şey, aslında, eğer mümkünse yola erken çıkmak isterim, yani...
Bueno, de hecho, me gustaría salir pronto si pudiera, así...
Eğer mümkünse ben bile itiraflarda bulunmak istiyorum!
Incluso podría confesarme.
Eğer mümkünse, bunun bir parçası olmayı isterdim.
Si les parece bien, realmente me gustaria ser parte de esto.
Eğer mümkünse tabi.
Si es posible.
Şey diyeceğim,... eğer mümkünse, ... yaranı gösterebilir misin?
Es sólo que... me gustaría... me gustaría ver tu herida.
- Evet, lütfen. Eğer mümkünse Bay...
- Hola, me gustaría ver al Sr...
Eğer mümkünse..
Me preguntaba si...
Eğer mümkünse..
¿ Hay más?
Sıra sevişmeye gelince, eğer mümkünse... pikaba "Led Zeppelin lV" ün birinci yüzünü koy.
Cuando llegue el momento de hacer el amor, siempre que sea posible... pon el lado uno de "Led Zeppelin IV".
Yarın... eğer mümkünse.
Mañana, si se siente con ganas.
Bu benim şova giriş konuşmam eğer mümkünse bunu Bay Randall'la konuşmak isterim.
Mi introducción. Agradeceria que el Sr. Randall la dijera exactamente.
Eğer mümkünse 110 dolara ihtiyacım var.
Si pudieras necesito ciento diez dólares.
Eger mümkünse.
Si es posible.
Eğer mümkünse, bu gece gitmek istiyorum.
Quiero irme esta noche, si es posible.
Bu doğru. Yani doğrudan anlatmak istediğimize gelirsek eğer sence de mümkünse... Hoş karşılanacağını ve takdir edileceğini bildiğimiz yerler, Bayan Leydi.
Exacto, donde sabemos que será bienvenida y apreciada.
"eğer mümkünse."
"Cuando sea viable".
Şimdi cennetten biraz yağmur, eğer senin için mümkünse.
Lluvia del cielo, por favor.
Ara ve yok et, eger mümkünse tabi.
Buscarios y destruirlos, si fuera posible.
Dr. Zubrovnik ölmeden önce karısına yemin etmiş. Eğer ahiretten dönmek mümkünse mutlaka dönecekmiş.
Antes de morir, el Dr. Zubrovnik juró a su mujer... que si podía volver de entre los muertos, lo haría.
Eğer mümkünse. Revire.
A la enfermería.
Pek çok kişinin çektiği eziyetin cezasını birinin ödemesi mümkünse eğer bu şimdi olacak.
Y si es posible que un hombre tome venganza por el tormento de todos ellos... va a ser ahora.
Eğer İngilizlere 50 destroyer vermemiz mümkünse beni haberdar et.
me dicen si se piensa muy caliente para que les demos 50 destructores.
Eğer insan olarak mümkünse, her zaman kavgadan kaçın.
Siempre mantenerse al margen de una lucha si humanamente posible.
İki. Eğer o kadarı mümkünse.
Dos, si puede ser tan amable.
mümkünse 99
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer o olmasaydı 23
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer o olmasaydı 23