Eğer sen Çeviri İspanyolca
8,351 parallel translation
Eğer sen büyük kariyer kadını olduğunu..
Si no estabas y apos ; t tan ocupado tratando de demostrar
Eğer sen gidersen şimdi, ben ne yaparım?
Si te vas ahora, ¿ qué será de mí?
Ben başka bir çözüm istemiyorum, eğer sen de istemiyorsan.
Yo no quiero hacer nada de eso, a menos que tú quieras.
Eğer sen söylemezsen, ben söyleyeceğim.
Si tú no se lo dices, lo haré yo.
Eğer sen de hazırsan, bunları arkamda bırakmaya hazırım ben.
Estoy lista para dejar el pasado atrás si tú lo estás.
Eğer sen de başkalarıyla çıkarsan seni çantada keklik olarak göremez.
Si estás viendo a otras personas, entonces no creerá que siempre estarás ahí.
Eğer sen ölürsen, ben de ölürüm.
Si tú mueres, los dos nos morimos.
Nolan, eğer sen 50 isen, ben senin önüne geçsem böylece ben 49 sen de 49 olsan.
Nolan, si eres el número 50, ¿ puedo colarme delante de ti para que pueda ser 49 y tú puedas ser 50?
Sana da ikram ederdim ama şu an bundan gerçekten zevk alıyorum ve eğer sen alırsan, sana çok ciddi alınabilirim.
Desearía poder ofrecerte un poco, pero enserio me encanta y si te doy un bocado, sería algo muy serio.
Ama ne olursa olsun, eğer sen bebeği istiyorsan bebek bizde kalacak.
Pero quieras lo que quieras hacer, si quieres quedarte con el bebé, lo haremos.
Ama eğer sen herkesin konuşmaya başlayacağından korkuyorsan, belki de fikirlerimi eve götürürüm.
Pero si estás demasiado asustado para empezar un diálogo a nivel nacional, quizás deba llevarme mis ideas a casa.
Bak, eğer sen istemezsen bugün olnanları kitaba koymam.
Mira, no pondré lo que ha pasado hoy en el libro si no quieres que lo haga.
Çünkü beni herkesten iyi tanıyorsun eğer sen öyle düşünürsen...
Porque supongo que me conoces mejor que nadie, y si tú piensas...
Eğer sen soruyorsan, tabii.
Pero si eres tú, entonces...
Eğer sen o kümesi temizlemekten kurtulmak için gittiğimizi düşünüyorsan...
Si creen que se van a salvar de limpiar ese gallinero...
D.B. eğer sen Maya'yı bir şekilde oyuna dahil etmeye gönüllü değilsen, kendini denklemin dışına çıkarman lazım.
D.B., si no estás dispuesto a poner a Maya en riesgo bajo ninguna circunstancia, tú mismo tendrás que mantenerte al margen.
Eğer sen de görebiliyorsan, belki de delirmiyorumdur. Bunu nasıl yaptın? Seni takip etmemi mi istiyorsun?
Si tú también puedes, quizás no me esté volviendo loca. ¿ Cómo has hecho eso? ¿ Quieres que te siga? Muy bien.
Eğer sen buysan böyle devam edebilir- -
Y si esto es lo que eres, - entonces no sé si nosotros...
- Eğer senin yerinde ben olsaydım, sen bana söylerdin.
Si fueras yo, lo dirías.
Eğer doğru yönde bana yol açabileceği Buraya yürüdü, ah, sen sıcaklık düşüşü hissettiniz mi? Don, ben umuyordum.
Don, esperaba que pudieras llevarme en la dirección correcta.
Eğer olduğunu olacak bir polis olmak olduğunu söyledi ne zaman Ve Ben tabii sen, dedi. Biliyorsun, ben hatırlıyorum.
¿ Sabes?
Sen... içeri gelmezdin ve böyle sorular sormazdın eğer işin tam bir yabancısı olsaydım....... istemezdin bile.
No... no puedes venir y hacerme preguntas así, como si fuera una completa extraña, como si ni siquiera...
Sen, bütün bu rehberlik biliyorum şey, her iki yönde çalışır, Eğer bir sorununuz var ise hakkında konuşmak istiyorum.
Ya sabes, todo este asunto de mentores funciona en ambos sentidos, si usted tiene un problema que desea hablar.
- Ve sen bu işi kapatmak için öğrenmek yoksa, Eğer bitireceğim yanmış vardır ya da bir şişenin altındaki.
- Y si usted no aprende a convertir este trabajo fuera, usted está a acabar quemado o en el fondo de una botella.
Ve sen ona gücünü vermiş olursun Eğer randevunun detaylarını anlatırsan
Y usted sólo le estará dando su poder si usted le dio los detalles de su fecha.
Eğer imparator sen olsaydın, kime güvenirdin?
Si fueran el Emperador, ¿ en quién confiarían?
Saatimi gece yarısına kadar çalabilirsen eğer, senin bir haftalık işini yapacağım ama çalamazsan 5 hafta boyunca işlerimin hepsini sen yapacaksın.
Si roba mi reloj para la medianoche, haré su papeleo durante una semana, pero si falla, hará cinco semanas de horas extras gratis.
Eğer güzelsen, insanların yanlışlıkla çirkin olanın sen olduğunu düşünmesini istemezsin. Ama güzel değilsen, öyle sanmalarını dilersin.
Si eres guapa, no te arriesgas a que la gente piense que eres la equivocada, pero si no eres guapa, cuentas con ello.
Eğer bulamazsan... "Kinky Boots" a ben gidebilirim. Sen de Amy'nin eşi olursun.
Sí, y si no puedes, puedo ir a ver "Pisando fuerte" y tú puedes ser la cita de Amy.
Eğer Duke ölürse sen de ölürsün.
Si Duke muere, tú eres la próxima.
Baba, eğer şu deniz fenerine doğru yelken açarsak limana yanaşmayı başarabiliriz. Delirdin mi sen?
Papá, podemos llegar a puerto si simplemente rodeamos ese faro.
evet, eğer ben yarım polis olsaydım sen... evet, onur madalyası alırdım.
Si yo hubiera sido la mitad de policía que él...
Eğer Boyle birisiyle mercimeği fırına verseydi, sen bunu adın gibi bilirdin ki bu olay da seni bir hayli sinirlendirdi.
Y, por supuesto, estaría más molesto si Boyle se hubiera acostado con alguien que conociera de su infancia.
Ama bir gün yumurtalar seni onlar ve krepler arasında bir seçim yapmaya zorlarsa ve sen de o hamur gibi ve lezzetsiz olan krepleri seçip bir daha hiç yumurta yemezsen eğer yumurtalar buna çok üzülürler.
Los huevos se ve obligada a elegir entre ellos y panqueques, y te eligió, los que estaban pasadas panqueques de mal gusto, y que nunca comía los huevos de nuevo, yo sólo soy diciendo huevos... huevos serían realmente triste.
- Ne yani eğer Auggie'yi görmezden gelirsem sen de beni mi görmezden geleceksin?
- ¿ Y qué? ¿ me vas a presionar si presiono a Auggie?
Eger Falcone yikilirsa sen de yikilirsin.
Si Falcone cae, tú también.
Hiç merak ettin mi, eğer Herb benimle tanışmadan önce sen tanışsaydın ne olurdu?
Hey, ¿ nunca te has preguntado qué habría pasado si me hubieses conocido antes que Herb?
"Eğer o giderse sen de gidersin." Ben yapmazdım.
"Bueno, si se va, tú te vas". Yo no haría eso.
Eğer kara sen sebep olduysan tekrar hiç hoş gelmedin.
Bueno, si tú fuiste la causa de la nevada, mejor que no vuelvas.
İşlerin rayına oturduğunu sen söyledin. Ama eğer hazır olmadığımızı düşünüyorsan seni dinlerim biliyorsun.
Hey, eres tú quien dijo que estábamos avanzando, pero si crees que no estamos listos, bueno, te escucharé.
Eğer bir şey olursa ilk ölen sen olursun.
Cualquier cosa que pase, usted será el primero en salir.
Peki eğer Danzer ve Cranston'ı sen öldürmediysen kim öldürdü?
Entonces si no mataste a Danzer y Cranston, ¿ quién lo hizo?
Evet, sen eğlen, eğer bir saate çıkmazsam, gel al beni.
Sí, pásatelo bien, y si no he salido en una hora, ven a buscarme.
Eğer yaşarsan, sen de çok çalışmış olacaksın.
Si vives, habrás trabajado muy duro, sin duda.
- Eğer sen isen, şimdi ortaya çıkmanın tam vakti.
Porque si lo fuiste, ahora es el momento de aclararlo.
Kaçmalarına yardım eden benmişim gibi olsun istedim. Şu bedende o değil de sen varsan eğer bu muhtemelen kaçtığı anlamına gelir ki henüz karşıma çıkan herhangi bir karınca tarafından önceki hayatında onu öldürmekle suçlanmadım.
Quería sentir que ayudaba. probablemente significa que escapó y aún no me he encontrado con una hormiga que me diga que la maté en su vida anterior.
Eğer akıllıysan, aynısını sen de yaparsın.
Y si eres inteligente, harás lo mismo.
Ama eğer bu kapıyı kapatısan, sen bir daha hiçbir şey göremezsin.
Pero si cierras esta puerta, puede que sea lo último que veas.
Tamam, eğer birine sorun verirsem bunu yapabilirim. Ve bence bu sen olmalısın.
De acuerdo, puedo hacerlo si le doy un problema a alguien y pienso que debes ser tú.
Eğer korkunu bir kenara koyarsan ve sadece sen... sadece oraya git, Bir daha asla keşkelerini düşünmeyeceksin.
Aparta tus miedos y solo... solo entra ahí, y nunca tendrás que volver a preguntarte "y si..." de nuevo.
Eğer sadece sen ve Matty olacaksan gece yarısı ne yapacaksınız?
¿ qué vais a hacer a medianoche?
eğer sen olmasaydın 25
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
sence 570
seni seviyorum baba 42
seninle 184
seni gördüğüme sevindim 550
sen benimsin 132
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
sence 570
seni seviyorum baba 42
seninle 184
seni gördüğüme sevindim 550
sen benimsin 132