Gel o zaman Çeviri İspanyolca
881 parallel translation
"Ey Kamar, Bağdat Halifesi olduğunda bana gel o zaman seni dinlerim" diyerek aşkını reddetmiş.
" Búsqueme Kamar, cuando sea Califa de Bagdad, y le escucharé.
Kendi isteğinle gel o zaman.
Ningún policia me pone la mano encima.
Gel o zaman.
Seguidme.
- Gel o zaman.
- Entonces, sígame.
Hadi gel o zaman. Ben üstümü değiştirirken anlatırsın.
Cuéntamela mientras me cambio.
Benimle gel o zaman.
Entonces ven conmigo.
Gel o zaman.
- Entonces ven.
Capri'ye sen de gel o zaman.
Entonces ven a Capri.
Tamam, gel o zaman.
Está bien, vamos entonces.
Gel o zaman.
Entonces, regresa.
- Tamam, gel o zaman, çabuk.
- Bien, vamos entonces, rápido.
Gel o zaman.
Entonces, salgamos.
Benimle gel o zaman.
- Le llevo. Suba. Tome, por...
O zaman benimle gel.
- Ven conmigo.
O zaman git al gel marketten.
Pues ve a la tienda y compra una.
O zaman iyi. Gel buraya.
Es un orgullo.
O zaman buraya gel.
Entonces ven aquí.
O zaman aşağı gel. Rapor yazmalıyız.
Vamos, hay que hacer un informe.
O kazandı! Hadi gel, oturalım. Bunu başka zaman konuşuruz.
Vamos a sentarnos, ya hablaremos en otro momento.
- Evet, efendim. - O zaman benimle geL.
- Sí, señora.
O zaman sessizce gel, bebeğim.
- Entonces, ven sin chistar, nena.
O zaman dük olduğunda gel ve bana tacını ya da neyin oluyorsa artık onu göster. Ve ben de aptallığıma yanayım, tamam mı?
Bien, cuando seas duque... ven y enséñame la corona o como se llame... y entonces me sentiré muy tonta, ¿ no?
- Hapishaneye gel o zaman.
Entonces ven a la prisión.
Yer çok uzaksa o zaman buraya gel.
Si mi casa está lejos... - Vamos por aquí. - ¿ Por aquí?
- Tamam. Gel o zaman.
- Está bien, ven conmigo.
O zaman benimle gel.
Entonces venga conmigo.
- O zaman evime gel.
Entonces... venga a mi casa.
Tamam o zaman, içeri gel.
Muy bien. Entre.
O zaman bir gel de görüşelim.
¿ Por qué no vienes a buscarla?
İçeri gel, o zaman.
Pasa.
O zaman bir adım öne gel.
Entonces, adelántense.
O zaman kaleye gel ve adaletimizi gör.
Ven al fuerte y la verás.
O zaman yukarı gel ve biraz uyumayı dene.
Vamos arriba y duerme un poco.
O zaman hemen yemeğe gel. Sana güzel bir sürprizimiz var.
Vamos a comer, tengo una sorpresa para ti.
Sen de "O zaman gel ve al beni" diyeceksin.
Ytú dices : "Ven a por mí."
O zaman gel bize yardım et.
Entonces, ven a ayudarnos
- Benimle gel o zaman.
Ven conmigo a verla.
- O zaman beni görmeye gel.
- Ven a verme ese día.
Ama dışarıdaki arkadaşımızın başka doğum günü partisi veremeyeceğini gazetelerde okursam... O zaman Ralph'ı görmeye gel.
Pero si llego a leer en el periódico... que nuestro amigo de ahí afuera no va a tener más cumpleaños... bueno, ven a ver al viejo Ralph.
Eğer bu parayı istiyorsan o zaman buraya gel ve al evlat.
Y si quieres este dólar tendrás que venir aquí y cogérmelo, muchacho.
Sadece gel ve kendini tanıt o zaman.
Pero ven a presentar tus respetos, aunque sea.
- O zaman gel de gör.
- Venga a verle.
Gel benimle o zaman.
Vente conmigo.
O zaman pazar saat beş gibi gel.
Entonces venga el domingo, como a las cinco.
O zaman benimle gel hadi.
Entonces, ven conmigo.
O zaman tamam, gel.
Entonces, no importa. Venga.
O zaman gel benimle.
Pues venga conmigo.
O zaman Cocatlan'a gel.
Bueno, entonces, venga a Cocatlán.
İyi o zaman, gel de bizimle otur.
Venga a nuestra casa.
buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor..... orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar..... o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister... .. ve buradaki çubuklara tırmanır... tuzağı görüyorsun, değil mi?
Aquí, cuando el ve el aleteo, se pregunta qué pasa, por lo que se aproxima y ve el pájaro viejo gordo y huele el viejo perfume hecho de peces muertos podridos, entonces, buscando cena pasa por encima de estos palos aquí ¿ tu ve la cruz?
O zaman benimle gel.
¡ Ven conmigo!
gel otur 73
gel oğlum 113
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
gel oğlum 113
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman anlaştık 30
o zamana dek 17
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zaman ne olacak 49
o zaman tamam 23
o zamana kadar 114
o zaman sorun ne 36
o zamandan beri 75
o zaman anlaştık 30
o zamana dek 17
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zaman ne olacak 49
o zaman tamam 23
o zamana kadar 114
o zaman sorun ne 36
o zaman başlayalım 18
o zaman ne 51
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman acele et 18
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
o zaman ne 51
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman acele et 18
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22