Hepsini alın Çeviri İspanyolca
642 parallel translation
Pekala. Hepsini alın.
Está bien, cómanlo todo.
Lütfen, hepsini alın.
Por favor, todo eso.
Hepsini alın, ve bir kamaraya koyun.
Enciérralos abajo.
İstediğiniz elbiseyi alın. Dükkândaki elbiselerin hepsini alın!
Señor Temple, estoy seguro de que mi hermana acabará comprándolo...
Hepsini alın!
Cualquier vestido tienda.
Onların hepsini alın. Onların hepsini alın.
¡ LIévateIos todos!
Hepsini alın, götürün.
Coge todo esto y llévatelo.
Hepsini alın.
Llévense todo.
- Kan örneğin gerekiyor. - Hepsini alın.
- Necesitamos un poco de sangre.
Hepsini alın.
Por favor... ¡ cójalos a todos!
Satıcı tabloların harika olduğunu söyledi ve yapan kişiden hepsini imzalamasını istedi.
Al marchante le han encantado los cuadros. Pidió que el autor los firmara.
... koyu tenli veya açık çiğ külbastı yapmak için hepsini yaparlar kıyma John gömüldü ve Jimmy öldü Georgie'yi vurdular talan yaptı diye ama kan halen kırmızı ve devam ediyor orduya asker alımı askerler yaşarlar topların gürültüsünde Ümit Burnundan Cooch Behar'a kadar bir gece yağmur altında çıkarsa karşılarına farklı bir ırk koyu tenli veya açık çiğ külbastı yapmak için hepsini yaparlar kıyma...
John se mató, y Jimmy murió. Y Georgie está desaparecido. Pero la sangre sigue siendo roja, y hay más reemplazos en el ejército.
Unutmayın, şapka para dolu ve elimden tekmeyle uçuran hepsini alır!
Recuerden que el sombrero está lleno de dinero. La que lo alcance de mi mano lo tendrá.
Radyolardaki bütün programları satın al. Ve hepsini Smith'e karşı konuştur.
Compra cada minuto de todas las cadenas de radio del estado y haz que hablen en contra de Smith.
Şey.. biraz bisküvi alır sonra yağ ve sirke... katarsın, sonra soğan ve sarımsakla beraber... ekmek kırıntıları katar - Hepsini tavada karıştırırsın.
Bueno, toma unos bizcochos y aceite y vinagre... y unas cebollas, ajo y pan rallado... y fríe todo junto en una sartén.
Hepsini Chronicle'ın sabah baskısında okuyun!
Lea todo al respecto en el diario matutino Chronicle.
Alın mahzene götürün bunları. Hepsini!
Bájenla a las cámaras.
Balayını da, alyansını da, taksini de, sandığını da al... hepsini Niagara Şelaleleri'nden aşağı at!
¡ Toma la luna de miel, el anillo de boda, el taxi, el arcón mételos en un barril y tíralos por las cataratas!
Ben tavan arasındaki cesetleri getireyim, siz kilerdekileri çıkarın... sonra hepsini beraber Mutluluklar Vadisi'ne yollayalım.
Yo bajo mis cadáveres del ático y usted sube los suyos del sótano y los ponemos todos juntos y los mandamos al Valle Feliz.
Bidonları biriktirin ve hepsini bir seferde atın.
Guarden los bidones y tírenlos todos al mismo tiempo.
İşte o zaman İsveçlinin parayı alacağını anladım, hem de hepsini.
Yo sabía que al día siguiente, el sueco tendría todo el dinero.
Pekala. Hepsini içeri alın.
Bien, que entren.
Hepsini satın alır.
Te los comprará.
Bence o şeyleri sen alıyorsun, hem de hepsini toplamışsın.
¿ Lastre? Ud. bien que las va recogiendo.
Mr.Denver'e anlattıklarınızın hepsini duymak istiyoruz..
Nos gustaría que nos contara todo lo que le contó al Sr. Denver.
Brack, iki doktorumuzun teçhizatını, türbin merkezine gönder. Hepsini kullanıma hazır et.
Brack, lleva el equipo de los doctores al Centro de Turbina para su uso inmediato.
George parasını alınca hepsini sana harcayacaktır.
George lo tendrá, y lo reventará todo en ti.
Bunların hepsini bir tek ocak üstünde yapardı. Bu bir çok kez tencere ve tavaları alıp bırakmayı içeren karmaşık bir hokkabazlıktı
Todo en la misma llama, un complicado número de circo que implicaba hacer malabares con ollas y sartenes,
Matsu'dan bir sürü kızarmış soya peyniri almasını istemiş sonra da benden, şans getirsin diye hepsini tapınağa götürmemi istedi.
"Sachiko, llévate mañana esta soja frita al monte Yang-Shan." "Ve a visitar a este o al otro."
Hepsini cevaplayacak olsaydım bu çok zamanınızı alırdı.
Y si fuera a responder a todas... le quitaría mucho de su tiempo.
Madende hepsini alırsın.
Sólo llévalo a la mina.
Hepsini al ve kapının çarpmasını istemiyorum.
Todo a la vez... y que la puerta no haga...
Kafe sahibi ancak masaların hepsini alırsa satmayı kabul ediyordu.
El dueño del bar sólo... accedía si compraba las 12 restantes.
Eve gönderdiğin paranın hepsini dayım alıyor.
El tío se queda lo que envías.
Niye taziye paralarının hepsini sen alıyorsun?
¿ Por qué coges todo el dinero del regalo?
Sağol ama er ya da geç hepsini satın alırım.
Gracias, pero tarde o temprano me quedaré con todo.
Biz onların hepsini kuzeye sevk için demiryoluna gönderdik.
Los enviamos al ferrocarril, rumbo al norte.
Williams ve Martindale, inekleri toparlayın ve hepsini köyün yanındaki William'ın arazisine getirin.
Williams y Martindale, encargaos del ganado. Traedlo aquí y metedlo en las tierras de William, junto al pueblo.
Paranın hepsini alıyorum.
Lo cogeré todo.
Al bu küçük tuzakların hepsini, .. buradaki büyük olanın çevresine koy, anladınmı?
Coloca todas estas pequeñas trampas, alrededor de la grande aquí, ¿ ves?
Bir et kemirgeni, biraz da zehirli mantar ve ot al ve hepsini kızın beslediği hayvancığa ekle.
Coged un cadáver fresco de roedor, hierbas y setas venenosas, Una vieja lechuza y a su cría.
Sağlığınızın iyi, mali durumunuzun da olağanüstü olduğunu düşünürsek... En ekonomik ve en pratik çözüm, hepsini bir defada ödemeniz.
Considerando que usted tiene gran salud tanto personal como financiera la mejor manera sería pagarlo al contado.
Hepsini öldürün, atları da alın.
Y también los caballos.
- Seni kandırmak isteseydim, altınların hepsini alır giderdim.
Si no me habría fugado con todo el botín.
Bunların hepsini alıp köpekler gibi sıvışıyorsunuz, ha?
¿ Esto es todo lo que hace falta para que os arrastréis hasta aquí como perros?
... kabul et. Eğer Benton'a olan suçlamaların hepsini hemen düşürmezsen yarın sabah o mahkeme salonunda ortaya çıkarım ve tüm dünyaya neler yaptığını tek tek anlatırım.
... salvo que a no ser que retires los cargos contra Benton de inmediato estaré en la sala mañana por la mañana para contar al mundo entero lo que estás haciendo.
Asya ülkelerindeki tüm eroini satın alarak büyük alıcılarına toptan satmayı planladığı için hepsini Marsilya'ya kaçırdı.
Toda la cosecha de heroína de un país asiático y la ha filtrado a Marsella donde planea venderla al por mayor.
Bunların hepsini şerife anlattım.
Ya se lo he dicho al alguacil.
Açılınca, bölüşmeyiz. Ya hepsini alırsın ya sana engel olurum.
Pero no compartiremos nada, o tú coges todo, o yo te lo impido.
Klamm'a bizzat götüreceksin... cevabı Klamm'ın kendisinden alacaksın ve... hepsini yarın öğleden önce yapacaksın, olur mu?
¿ Al mismo Klamm en persona? y recibir de Klamm en persona su respuesta, enseguida, mañana, mañana por la mañana, ¿ lo harás?
- Ya hepsini alırsın ya da vazgeçersin.
Todos o ninguno.
alın 440
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
alın bunu 23
alın şunu 54
alın onu 55
alın bakalım 97
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
alın bunu 23
alın şunu 54
alın onu 55
alın bakalım 97
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsine 52
hepsi bitti 104
hepsi doğru 60
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsine 52
hepsi bitti 104
hepsi doğru 60
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61