English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kendimizi

Kendimizi Çeviri İspanyolca

7,003 parallel translation
Ama dışarıdaki hiç kimse, bu operasyonu gerçekte nasıl yaptığımızı bilmeyecek... kendimizi nasıl tehlikeye attığımızı bilmeyecek,
Saben, nadie afuera... realmente sabe como trabajamos... cómo nos ponemos a nosotros mismos en peligro.
Sekiz koca ayak sesi duymuyorum yani sanırım kendimizi kaybettirdik.
No escucho ocho pies enormes, así que creo que les hemos perdido.
Sen, Anna ve Elsa tek bağışıklılarsınız. Yani kalanlarımız kendimizi korumak zorundayız.
Anna, Elsa y tú sois las únicas inmunes, así que el resto de nosotros tenemos que protegernos.
Seks, uyuşturucu, paraşütle atlama bunları heyecan için yapıyor olmamız çok garip sırf kendimizi canlı hisetmek için ama bunlar ölümümüzede sebep olabilir.
Sexo, drogas, caída libre. Es extraño que las cosas que hacemos por una emoción que nos haga sentir vivos, son las mismas cosas que pueden matarnos.
Tabii, bize kendimizi korumayı öğretir.
Bueno, nos enseña a protegernos.
Kendimizi kontrol etmezsek hiçbirimiz güvende değiliz.
Ninguno de nosotros está a salvo si no podemos controlarnos.
Bizi kitlemedikleri için kendimizi şanslı saymalıyız.
Tenemos suerte de que no nos encierren o algo peor.
Ve burada oldukları sürece, kendimizi korumazsak bize hastalık bulaştıracaklar.
Y sólo estando ellos aquí... van a enfermarnos a todos a no ser que nos protejamos.
Kendimizi korumamızın tek yolu, bir önleme saldırısı yapmaktır.
La única forma de protegernos es con un golpe preventivo.
Kendimizi başka bir karışıklığa daha bulaştırmayı başardık.
Nos hemos metido en otro buen lío.
- Oradaki mekiğin durumuna bakılırsa kendimizi Fantom'un içine kapatmak bizi korumayacaktır.
A juzgar por el trasbordador hecho trizas que está ahí encerrarnos en el Fantasma no nos va a proteger.
Bu gece zamanda geriye giderek 1939'da Timely Comics olarak bilinen, her şeyin ufak bir yayınevinde başladığı Marvel'ın emsalsiz geçmişine bakarken kendimizi burada S.H.I.E.L.D.'ın kendi geçmişine dokunduğu bu binada bulmamız ne kadar da uygun.
Es apropiado que nos encontremos aquí en este edificio donde el futuro de S.H.I.E.L.D. se toca con su pasado esta noche, volveremos en el tiempo para contemplar la historia sin igual de Marvel, la que comenzó en una pequeña casa editora entonces conocida como Timely Comics en 1939.
Mark Anderson, Washington DC'ye geldikten sonra kendimizi Güney Afrika elçiliğinin önünde protesto yaparken bulduk.
Cuando Mark Andersen vino a Washington, DC, de repente estábamos yendo a protestas al frente de la embajada de Sudáfrica.
Kendimizi sponsorlardan kurtarıp başımız dik durmalıyız.
Debemos liberarnos de nuestros patrocinadores y mantenernos en pié.
Pazartesi gelip şarkının provalarına başladığımızda kendimizi yüzde yüz verememiştik.
Butch Vig : Cuando entramos el Lunes y comenzamos a ensayar,
İşin ilginci, o dönemi düşündüğüm zaman aklıma Ronstadt ve Eagles geliyor. Huzur dolu, uysal bir tarzları vardı. O çevreden haberimiz vardı ama kendimizi o çevreye bağlı hissetmiyorduk.
Es gracioso, cuando pienso en aquella época, era como Ronstadt y los Eagles, y era como este sentimiento pacífico y tranquilo.
Bence bu sefer kendimizi biraz aşıyoruz.
De hecho creo que nos estamos adelantando un poco.
Kendimizi korumayı öğretir.
Nos enseña a protegernos.
O zaman Colin Cavendish'le ortak bir yönümüz var. Kendimizi yeniden icat etmek.
Entonces Colin Cavendish y yo tenemos algo en común... la necesidad de reinventarnos a nosotros mismos.
Bebek ve ben kendimizi çok iyi hissediyoruz.
Y el bebé y yo nunca nos hemos sentido mejor.
- Belki de kendimizi kaybettirdik. - Belki de o bizi buldu.
- Quizás lo perdimos...
Kendimizi gösterelim hadi.
Les mostrarémos lo que tenemos.
Bu arada James ve ben kendimizi bir it dalaşının ortasında bulmuştuk.
- Mientras tanto, James y yo nos habíamos enredado en una pelea como de aviones.
Mustang'in bitmek bilmeyen yakıt ikmallerinde kendimizi eğlendirmek için bir şeyler bile bulduk.
Incluso encontramos la cómo entretenernos durante las interminables paradas del Mustang.
Bir ters bir düz örülen köprüden tekrar geçtik ve kendimizi Jurassic Park setine benzeyen bir yerin yağışlı sezonunun ortasında bulduk.
Cruzamos de vuelta por el puente tejido, un derecho y un revés Y nos encontramos en la temporada lluviosa, de lo que parecía ser la escenografía de Jurassic Park.
Biraz sonra kendimizi ilkel bir bataklıkta bulduk.
Pronto el camino nos llevó hacia un pantano primordial.
Neyse bununla kendimizi sıkmayalım.
Pero en cualquier caso, no nos quedaremos atrapados por eso.
Kendimizin mühendisi olmak zorundayız. Kendimizi hızlı geliştirme kabiliyetine sahip olmalıyız. Bu başka canlılardan genler almak anlamına gelebilir.
Vamos a tener que ser capaz de diseñar nuestras ventas Vamos a tener que ser capaz de evolucionar nuestras células rap que puede significar que tienen genes de otras formas de vida para darnos alguna propiedad que necesitan que podría ser el mejor
Ve kendimizi yıldızlara götürmek için. Geleceğin astronotlarının neye benzeyeceğini kim bilir? Ancak kuvvetli şüphelerim var ki size ya da bana benzemeyecekler.
Quién sabe lo que el astronauta futuro parezco pero sospecho fuertemente que van a ver como si para mí así
Bence ne kadar çok öğrenirsek insan beyni ve işleyişi hakkında hala gideceğimiz uzun bir yol var. Bana adil görünüyor ki bir gün mutlaka kendimizi bir robotun içine yerleştirmemiz mümkün olacak.
a planetas distantes en vez los seres humanos pensar en lo mucho que estamos aprendiendo sobre el cerebro humano y cómo funciona y todavía hay un largo camino por recorrer sí parece ser bastante inevitable que algún día vamos a ser capaces de poner en
Aynen. tam olayı kavramış ve kendimizi hazırlamışken en büyük ekiplerden biri bizden önce işi bitirdi.
Sí. Pensamos que nos estaba yendo bien, pero mientras nos organizábamos, uno de los gremios más grandes nos robó los jefes.
Niye istediğimiz zaman istediğimiz yerde kendimizi öldürmüyoruz?
¿ Por qué no habríamos de suicidarnos, cuándo y cómo querramos?
Artık kendimizi tutmayacağız.
Ahora ya no nos reprimiríamos más.
Kendimizi burada bulduk.
Y aqui nos encontramos.
Bu ofislerden birine girip bu adamlarin birine kendimizi tanitacagiz.
Vamos a ir en una de esas oficinas y nos va a presentarnos a otro uno de esos tipos.
Hala kendimizi öldürtmeyi başaramadığımıza şaşırmış.
No puede creer que no nos hayamos matado aún.
Kendimizi beceriksiz polisler yerine koymadığımızı bilmeliyim.
Y el hecho de que no lo sepamos, nos hace ver como unos ineptos.
Kendimizi savunuyorduk.
Estábamos defendiéndonos.
İnsanlarımızı öldüren ve tecavüz eden PLF'e karşı kendimizi savunuyorduk. Şimdi ise NRC cuntasına karşı da savunuyoruz.
Nos hemos defendido de los asesinatos y violaciones contra nuestro pueblo del FLP... y ahora, de la junta del CRN.
Kibirli tavirlarimiz, açgözlülügümüz? Bak, kendimizi nerede bulduk.
Por nuestra arrogancia, codicia, mira dónde nos encontramos.
Tamam, oradaki çocuklarla konuşurum, ama kendimizi kanıtlamamız gerek.
De acuerdo, hablaré con esos muchachos, pero deberemos probarnos.
Kendimizi hazırlamak gerektiğini düşünüyorumihtimali, kabak için. Tamam?
Creo que todos tenemos que prepararnos para esa posibilidad, calabaza, ¿ vale?
- Hayır, kendimizi kapadık.
- No, nos encerramos.
Kendimizi Amerikan Büyükelçiliği'ne atmamız gerek.
Tenemos que llegar a nosotros mismos a la Embajada de Estados Unidos.
Peki... Anlamak için soruyorum : Günlük haberlerin ötesinde Kardinal'lerin bundan haberi var mıydı diye kendimizi uzun vadeli bir araştırmaya adamamışız.
De acuerdo, sólo para que entienda, más allá de la cobertura diaria, no hemos dedicado recursos de investigación a largo plazo... para saber si el Cardenal Law sabía o no de esto.
- Kendimizi neden içeriye kilitleyeyim?
- ¿ Y por qué nos encerraría aquí?
Kendimizi tehlikeye atıyoruz.
Nos estamos adelantando.
Elbette fırdöndü, aptal, balık hafızalı ve kendimizi yok eden bir ırkız.
"Por supuesto, somos seres débiles y estúpidos con mala memoria... " y un gran talento para la autodestrucción ".
Şarkı söyleyerek kendimizi utandırabileceğimiz başka bir yer bulalım.
Halla algo que estaríamos avergonzados de cantar en cualquier otro lugar.
Beraber olursak mahvediyoruz kendimizi.
Somos tóxicas juntas, tú y yo.
Muazzam uzunluktaki harikulâde canavar, yarattigin kudretli balina kavrayisin ötesinde ölçüsüz güce sahip olsa da ebediyetin Tanrisi, senin takdirinle biz zavalli faniler kendimizi, eslerimizi ve çocuklarimizi geçindirmek için bir savas galeyaniyla bu korkunç canavarla çarpismaliyiz. Tanrim!
Tú, Señor, creaste a la poderosa ballena.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]