Kesinlikle değilim Çeviri İspanyolca
499 parallel translation
Kesinlikle değilim.
- Claro que no.
Kesinlikle değilim.
No Lo soy.
Kesinlikle değilim.
¡ Claro que no!
- Kesinlikle değilim ama en iyi yıllarımda değil.
- Claro, estoy en mi mejor edad.
Hayır, kesinlikle değilim dostum!
No, no, señor.
Kesinlikle değilim.
No estoy en absoluto alegre.
- Kesinlikle değilim.
- No lo estoy.
Baban olarak bu konuşmayı dinlemeye mecbur olabilirim, ama belediye başkanı olarak kesinlikle değilim.
Como tu padre, acepto lo que has dicho. Pero como alcalde del pueblo, no.
Kesinlikle değilim!
Eso no.
İyi günler, sizi aradılar, bekliyorlar. Benim bu işle bir ilgim yok, ben amatör değilim, kesinlikle değilim.
Ya lo he hecho todo, he llamado a tu mujer, a tu hermana..
Kesinlikle değilim.
Claro que no.
- Kesinlikle değilim!
- ¡ Nada de mía!
- Kesinlikle değilim.
¡ No!
Kesinlikle değilim!
En absoluto! En absoluto!
Ve kesinlikle ikinci sınıf bir şarlatan değilim.
Y no soy el típico charlatán de feria.
Kesinlikle sempatik değilim.
Yo no soy comprensiva.
Kesinlikle farkında değilim ve bence bunu söylemen büyük kabalık.
No, realmente no lo soy. Y creo que está muy mal que digas eso.
Kesinlikle kör değilim, Kay.
No estoy ciego, Kay.
Benden çekinmene kesinlikle gerek yok. Ben evli değilim de neyim?
Claro que no tienes que preocuparte por mí. ¡ Vaya si estoy casado!
Kesinlikle yorgun değilim.
Estoy de todo menos cansado.
Kesinlikle çocuksun. Değilim.
- Por supuesto que sí.
Kesinlikle aynı fikirde değilim.
No podría estar más en desacuerdo.
Ben hiçbir şeyin kralıyım! Kesinlikle kral değilim!
No soy rey, no después de todo.
Ve ben kesinlikle senin kölen değilim. "
Y ciertamente, no soy tu esclavo. "
Ben kesinlikle bir koca değilim ve olmaya da niyetim yok.
No soy un marido ni pienso serlo jamás.
Bay Cosgood, ne olursam olayım, kesinlikle melek değilim!
- Señor Cosgood puedo ser muchas cosas pero no soy un ángel.
Kızgın değilim. Sadece kesinlikle iğrençsin.
¡ Eres un puto absolutamente repugnante!
Kaptan, kesinlikle o şekilde anlatmış değilim, ama bunlar konunun somut yönleriydi.
Bueno, yo no usaría esos términos, Capitán pero en esencia es así.
Üstelik, o yerde kesinlikle hiçbir yetkiye sahip değilim.
Además, no tengo poder sobre ese lugar.
Ben kesinlikle R'yim ama sizin hayal ettiğiniz R değilim.
No debería ser ejecutado. ¡ Eso es lo que odio del trabajo!
Ben, emin değilim. Kesinlikle nasıl söyleyeceğimi henüz, bilemiyorum.
- No estoy segura de... aun no tengo certeza absoluta.
Kesinlikle bu saçma arabanın üzerinde herhangi bir zaman kaybetme niyetinde değilim.
No pienso perder sueño... por ese absurdo auto.
Tanrı'ya hizmet etmenin yolunun para ve dolar için İncil satmak olduğunu ya da bu işin ticari boyutu betimlemek niyetinde değilim. Ama asıl iyiliğin İncil satmaktan, İncil almaktan ve İncil okumaktan geldiğine inanıyorum ki bu da kesinlikle Tanrı'ya hizmet olarak tanımlanabilir.
No intento obviar el hecho de que vendemos Biblias por dinero y su parte comercial pero creo que el bien que proviene de su venta de la posesión de Biblias y de su lectura es también ocuparse de los asuntos del Señor.
Kesinlikle bu kadar kötü bir nişancı değilim.
¡ Parece que no tengo mala puntería!
- Kesinlikle pişman değilim.
No me arrepiento de nada.
- Kesinlikle Dr. Fleischmann değilim.
No soy el Dr. Fleischmann, así que no empiece.
Biraz kafayı buldum ama kesinlikle ölü değilim.
Un poco elevado, tal vez, pero no muerto.
Aptal olabilirim belki ama kesinlikle gerizekalı değilim.
Puedo ser estúpido pero no tan estúpido.
- Kesinlikle, ama bu evin sahibi değilim.
- Efectivamente. Pero no soy el dueño de la casa.
Kesinlikle mazoşist değilim. Tam tersi.
Definitivamente no soy un masoquista, por el contrario.
Bir taksi şoförünü canlandırabilirim ama kesinlikle öyleymişim gibi araba kullanmak zorunda değilim.
Así que no tengo por qué conducir como tal.
Ben kesinlikle onunla birlikte değilim. Ben neyim, biliyor musun?
En realidad no soy una acompañante. ¿ Sabes quién soy?
Hayır Mösyö Poirot. Ben sevgili karım kadar şanslı değilim. Kesinlikle hiçbir tanığım yok.
No tengo la suerte de mi querida esposa, no tengo ninguna coartada.
Kesinlikle burada değilim.
Definitivamente no estoy aquí.
Kesinlikle Cary Grant değilim. Kim ne derse desin.
Nunca seré Cary Grant, por mucho que diga la gente.
Demek istediğim, kesinlikle, biraz problemimiz var.... hiç sex yapmaya da biliriz, ama sex yapmak zorunda da değilim.
Es decir, claro, tenemos algunos problemas... como no tener sexo, pero no tenemos que tener sexo.
Ben o "Masumiyetine inanmadığım müvekkilleri savunamam" diyen avukatlardan biri değilim. Kesinlikle.
No soy de los que no pueden defender a un cliente... si no estoy seguro que es inocente.
Ve kesinlikle de savaşçı değilim.
Y probadamente no violento.
Kesinlikle bu kadar abaza değilim.
Hey, señora. Quizás sea duro, pero no lo suficiente.
Kesinlikle % 100 verimde değilim.
Definitivamente no estoy al cien por ciento.
- Bundan kesinlikle memnun değilim.
- Eso no me gusta nada.
değilim 815
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kesinlikle yok 77
kesinlikle var 22
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle hayır 440
kesin sesinizi 129
kesinlikle doğru 100
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle hayır 440
kesin sesinizi 129
kesinlikle doğru 100
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle efendim 40
kesinlikle harika 36