English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Pekî

Pekî Çeviri İspanyolca

258,570 parallel translation
Ben, peki, ben... "
Yo, cuando... Yo... "
Oradaki de ne öyle peki?
¿ y eso de allí qué es?
- İşe girişmeye nasıl karar verdin peki?
¿ Qué te ha lanzado a un segundo empleo?
Peki.
Vale.
- Şarkı söylemem nasıl peki?
- ¿ Y cómo canto?
Peki.
De acuerdo.
Fizik kanunları ne zaman değişti peki?
¿ Cuándo cambiaron las leyes físicas?
Sen ne dedin peki?
¿ Qué respondiste?
- Telefonum ne olacak peki?
¿ Y mi teléfono?
Peki Richard, bir sonraki Brett Saxby ne olacak?
Pero ¿ qué hay del próximo Brett Saxby?
Peki o zaman.
Es justo.
Peki benden ne yapmamı istiyorsun Jared? Yalvarmamı mı?
¿ Qué quieres que haga, Jared, que le ruegue?
Peki o zaman.
De acuerdo, bueno...
Peki şu anda tam olarak ne işle uğraşıyorsun?
¿ Y... en qué estás trabajando?
Peki Gavin, Bryce senin?
Entonces, Gavin, ¿ Bryce es...?
- Peki, ne zaman açıklıyoruz?
¿ Cuándo lo anunciamos?
Peki neden Ed Chen'le kanka olmam gerektiğini söyledin?
Entonces, ¿ por qué me dijiste que me aliara con Ed Chen?
Peki kaynaklarına ne oldu? Ve beynine.
¿ Qué hay del financiamiento y su cerebro?
Ben nerede uyuyacağım peki?
¿ Donde yo duermo?
Yatırımcıya ihtiyacımız yoksa peki?
¿ Y si no necesitamos un inversionista?
- Peki o zaman...
Mírame.
Peki o zaman, uygulamayı telefonda ne zaman deniyoruz?
¿ Qué tan rápido podemos probar nuestra app?
Peki ne düşünüyorsun, Erlich?
¿ Qué te parece, Erlich?
Kaç kişiyiz peki?
¿ Cuántos vendrán?
Peki, eminim senin pozisyonundaki biri böyle bir işe bulaşmadan çok fazla düşünmesi gerekiyor.
Bien, apuesto a que a alguien en tu posición siempre le han dicho que mire antes de saltar.
Bu sefer bana ne yapacak peki?
¿ qué crees que me hará a mí?
Bizim bekleme alanımızda neden bekliyor peki?
¿ Qué está haciendo en la sala de espera?
Peki.
Por supuesto.
- Peki.
Bien.
- Peki.
De acuerdo.
- Peki.
Sí.
Peki, ya bir şekilde bizim kodumuzu bu uygulamaya soksak?
Entonces, ¿ qué tal si nosotros, de algún modo, hackeamos nuestro código en la app?
Ama peki şimdi ne yapıyorsun, masum siviller üzerinde büyük sibersuçlar işliyorsun.
¿ Y ahora los cibercrímenes contra civiles inocentes te parecen poca cosa?
Peki, ya bilerek yapmasan?
Bueno... ¿ Qué tal si no lo hicieras a sabiendas?
Peki, beyler, hepsi bu kadar.
Bien, caballeros, llegó el momento. Adiós.
Peki, beyler. Jared de gittiğine göre yönlerimizi belirleyelim.
Entonces, caballeros, mientras Jared no está, veamos dónde estamos.
Peki. Seninle tanışmak güzeldi, Richard.
Fue un placer conocerte.
Siktiğimin Pied Piper'ının ne yaptığını duydun mu peki?
¿ Sabes algo de cómo le está yendo a Pied Piper?
Şu fikir nasıl peki?
De acuerdo, bueno...
Peki ya bilerek yaptığımızı düşünürse? Onu ezikliyormuşuz gibi.
¿ Y si cree que lo hicimos a propósito, que lo ignoramos?
- Peki, öyle olsun.
Adelante. Está bien.
Peki.
Está bien.
Peki o zaman.
Bueno...
Peki ya siz?
¿ Qué hay de ustedes?
Peki ya Jamiroquai?
¿ Qué hay de Jamiroquai?
Niye "Sanal Gerçeklik" olarak söylüyor peki?
¿ Por qué canta "Virtual Reality"?
- Peki ya senin otlakçı?
¿ Y tu inquilino?
Peki tamam.
si no, no te lo estaría pidiendo.
- Bu deli işi. - Tamam peki, eğer götünde beş kilometrelik bir ethernet kablosu yoksa planımız bu!
Salvo que tengas un cable Ethernet de cinco kilómetros escondido en tu trasero, eso es lo que vamos a hacer.
Peki Big Head tam olarak ne zaman bizi orada istediğini söyledi?
¿ A qué hora nos necesita Big Head?
- Peki, bari mesaj atayım.
Le mandaré un mensaje. ¡ Jared!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]