Pencereyi aç Çeviri İspanyolca
311 parallel translation
Şu pencereyi açın!
¡ Abran esa ventana!
Pencereyi aç. Çok pis kokuyor burası.
Abran la ventana ¡ Aquí dentro apesta!
- Umalım da öyle olsun. - Balkona açılan pencereyi açık bırakırsan.
- Sólo deja la ventana del balcón abierta.
Pencereyi açık bıraksam iyi olur.
Debería dejar la ventana abierta.
Cama vurunca pencereyi aç.
Cuando golpee el cristal, abre la ventana.
Pencereyi açık bırakmıştım çok şükür.
Si. Esta abierta. Menos mal.
Aç şunu. Pencereyi aç!
Ábrela. ¡ Abre la ventana!
Pencereyi açık görünce, korktum, senin...
Ví la ventana abierta, Tenía miedo de que...
Eddie, pencereyi aç. - İncelemek için iznimiz yok mu?
- ¿ No Io examinaremos?
Ne yapayım yani? Pencereyi aç.
Abre la ventana.
Sabahleyin pencereyi açıyorsun bahçenin yeşilini görüyorsun.
Por la mañana, abres la ventana y tienes el verdor de los huertos.
"Pencereyi açın."
"Abre la ventana."
Andara, şu pencereyi aç.
Tú Ándara, abre esa ventana.
Pencereyi aç.
Abre para que entre luz, Cash.
Öyleyse pencereyi aç.
- Pues... Entonces abre la ventana.
Pencereyi aç.
Abra la ventanilla.
Pencereyi aç, dedim.
Abra la ventanilla.
Pencereyi açın, biraz hava alsın.
¡ Abrid la ventana, que le dé el aire!
Pencereyi aç.
Abra la ventana.
- Pencereyi aç.
- Abra la ventana.
- Peki, pencereyi aç
- Bueno, abre la ventana.
Unutma, pencereyi açıp havaya ateş edeceksin.
Recuerda : Cuando abras la ventana, dispara alto.
Pencereyi açıp sokağa doğru avazın çıktığı kadar "Seni seviyorum." diye bağırdın.
Inclusive abriste la ventana y lo gritaste.
Asker, pencereyi aç da buradaki sivillere birer içki ver.
Sutter, abre la ventana de tu tienda y dale a estos civiles una bebida.
Tuvalete git, pencereyi aç ve orada bekle...
Ve al baño, abre la ventana y espera.
Bir Amerikan gücü tükenince pencereyi açıp aniden bir sürü yabancıyı vuruyor.
Cuando un estadounidense falla abre la ventana y le dispara a desconocidos.
Pencereyi aç!
¡ Abre una ventana!
- Pencereyi aç, lütfen.
- Abre la ventana, por favor.
- Pencereyi açık bırakanı biliyorum.
- Sé quién se dejó una ventana abierta.
Pencereyi aç, bulabilirsen tabii.
Abre una ventana, si la encuentras.
Pencereyi aç, Linda.
Abre la ventana, Linda.
Pencereyi aç, Andras!
Abre la ventana, Andras.
Pencereyi aç.
Abre la ventana.
Pencereyi aç, Mark.
Abre la ventana, Mark.
Oldukça basit sokakta bekliyor, pencereyi açıp el sallarsam buraya gelecek.
Si abro la ventana y le hago señas... subirá.
Evet, pencereyi açık bırakmışsın.
- ¡ No has cerrado la ventana!
Pencereyi aç, hayatım.
Abre la ventana querida
Üst pencereyi aç!
¡ Abre el techo corredizo! TECHO CORREDIZO
Pasha, pencereyi aç.
Pasha... abre la ventana.
Pencereyi açın.
Abre la ventana.
Bir pencereyi aç!
Abre una ventana.
Sanırım üst katta bir pencereyi açık unuttum. Gidip bakacağım.
Creo que dejé una ventana de arriba abierta, iré a ver.
Sammy, pencereyi aç! Asla!
¡ Abre la ventana!
Bir dahaki köşede, pencereyi aç!
en la proxima esquina, baja el vidrio!
Pencereden dışarı... Pencereyi aç.
Abra Ia ventana, vamos.
Pencereyi aç.
Abrid la ventana.
Pencereyi de aç.
Abre la ventana.
Hayır ve bir pencereyi levyeyle açıp öğrenme niyetinde değilim.
- No, y tampoco pienso meter las narices para descubrirlo.
O zaman pencereyi biraz açık bırakın.
Entonces, deje una ventana un poco abierta.
Klimayı da söyle. Sadece yağmur yağdığında açılan pencereyi de.
Diles de la ventana que se abre cuando llueve.
Aç şu pencereyi.
Abre esta ventanilla