English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Saat 18

Saat 18 Çeviri İspanyolca

967 parallel translation
Saat 18 : 15.
Se donde es su cita.
Saat 18 : 30'u çoktan geçti, ama Warren hala aramadı.
Ya son más de las 6 : 30 y Warren aún no ha llamado.
Şu anda saat 18.47. 18.54'te saldırın.
Ahora son las 18 : 47. Iniciaremos el ataque a las 18 : 54.
Beni saat 18 : 00'de arayacak.
Volverá a llamarme a las 18 h.
"saat 18.00'den sonra sokakta veya semtlerinin dışında görülenler... " askeri polis tarafından tutuklanacaktır. "
Quien se halle fuera de su casa después... de las 6 será detenido.
Saat 18 : 00 gibi dört tanesini yapabilirim efendim.
Podemos movilizar a los primeros cuatro sobre las 18 : 00 horas.
Saat 18.00'da Seoul'e uçacaksın.
Coronel, su vuelo parte para Seúl a las 18h.
Senin dairende olduğumu söylemen gerekiyor. Saat 18 : 00'den gece yarısından sonraya kadar.
Tienes que decirles que estaba en tu apartamento desde las 6 : 00 hasta después de la medianoche.
Saat 18 : 45 olmuş.
Las siete menos cuarto.
İlk gün, saat 18.00
El primer día a las 18.00 horas
243. Tümen komutanı saat 18 : 00'da Rennes'e doğru yola çıktı.
El Comandante del 243º partió a Rennes a las 18 : 00 h.
İki hafta sonra cumartesi. Saat 18.30'da.
El próximo fin de semana, a las seis y media.
Saat 18.30'da, Piazza Plebiscito'da, Komünist Parti adına...
A las 18 : 30, en la Plaza Plebiscito, hablará por el Partido Comunista...
Kaptan Finlander saat 18 : 00'de ona rapor vermenizi istiyor.
Ah, el Cap. Finlander solicita que se presente ante él a las 18 : 00 horas.
Andres, perşembe akşamı saat 18 : 00'de Botanik Bahçeleri'ne gelmemişti.
El jueves por la tarde, a las 18 : 00... Andrés no vino a la cita en los Jardines Botánicos.
Arama çalışmaları 3 saat 18 dakikadır devam etmekte.
La búsqueda lleva tres horas y 18 minutos.
Yolculuğumuzu planlandığımız gibi 4 saat 18 dakikada tamamlayacağız.
Aterrizaremos puntualmente tras 4 horas y 18 minutos de vuelo.
18 saat önce Ajanlık, onun Yunnan ilindeki gizli bir çalışma kampından alınması için bir ekip gönderdi.
- Hace 18 horas la agencia envió un grupo encubierto para extraerla de un campo de trabajo forzado en la provincia de Yunnan.
Bu gece saat 6'dan beri tiyatronun önünde kuyruk var.
Esta noche hay cola delante del teatro desde las 18 : 00.
Veda ve sonra 7 Kasım 1936'da sabah saat altıya çeyrek kala 18 yıl sonra, bizim taraftan 500 tane Alman Madrid sokaklarında yolumuzdaki faşist domuzlarla savaşmak için Manzanares Nehri Boyunca yürüyorlar.
Adios. Y despues a las 5 : 45 de la mañana del 7 de Noviembre de 1.936... 18 años despues, 500 de nuestros alemanes caminaron por las calles de Madrid para luchar contra el fascismo en el rio Manzanares.
- Saat daha 17 : 25, 18 : 25 değil.
- Son las 5 : 25, no las 6 : 25.
Ekibimizin yorulmak nedir bilmez üyesi, günde 18 saat çalışıyor.
Es un miembro incansable del equipo de tierra, trabaja 18 horas por día.
Gösteri öncesi saat 6'da Dans Fuayesi'nde "Giselle" için kıyafet provası olacaktır.
ENSAYO DE GISELLE ANTES DE LA REPRESENTACIÓN A LAS 18 : 00 h.
Günde 18 saat çalıştım, 24 saat yalnız kaldım.
Trabajar 18 horas al día y sentirme sola las 24.
Eve gittiğimde saat 6 : 30'du.
Eran las 18 : 30h cuando me fui a casa.
Evet, günde 16, 18 saat çalışarak bunu hak ediyoruz.
Lo merecemos, trabajamos de 16 a 18 horas al día.
Saat 6 : 30 oldu bile.
Ya son las 18 : 30.
Bu kafayı alıp temiz beyaz beze sararız, sonra da çadır beziyle sımsıkı bağlarız sonra sıcak kömürler ve çalılarla dolu bir çukurda 18 saat bekletiriz.
La envolvemos con tela blanca limpia, luego bien fuerte con lona, la metemos en un hoyo con brasas de mezquite durante 18 horas.
Ve bu sabah, kabaca 18 saat sonra, görüşünüzü değiştirmeniz için bir nedeniniz oldu mu?
Y esta mañana, aproximadamente 18 horas más tarde, ¿ ha tenido alguna razón para cambiar su opinión? .
Saat şu anda 18 : 00.
Son las 18 : 00 horas.
Saat 2 : 18 treniyle Hiroshima'ya geliyorum.
Llego a Hiroshima a las 14.18.
Fakat buna rağmen, 18'i sabahı saat tam olarak 10'da son derece canlı bir şekilde ortaya çıkacak.
"Y sin embargo ella va a aparecer vivita y coleando... en la mañana del día 18 exactamente a las 10 de la mañana."
YüzyıI Ekspresi... saat altıda Şikago'ya doğru yola çıkacak...
Expreso Siglo XX, con salida para Chicago a las 18 : 00...
- Saat kaç, Mag, 18.15 mi?
- ¿ Qué marca el reloj, Mag, las 18 : 15 h?
Tam 20 gün 18 saat oldu.
Han pasado 20 y 18 noches.
Akşam yemeği saat altıda hazır olur.
Sirvo la cena en el comedor a las 18 : 00.
Akşam yemeği saat altıda hazır olur.
Sirvo la cena a las 18 : 00...
Saat 17 : 18 MSK, uyduları'gözlemler arasında fark var - - tanımlanamayan uzay gemisi Ay'ın yörüngesinden geçti ve Dünya'ya doğru ilerliyor.
A las 17 : 18, satélites de observación informan que una nave no identificada ha cruzado la... órbita de la Luna y se dirige hacia la Tierra.
17 : 30 - 18 : 30 arası - bir saat...
Diecisiete treinta a 18 : 30, me refiero a la hora.
Saat altıda, otelin barında?
A las 18. : 00 en el bar del hotel.
- Su altındaki vakti : 18 saat.
- Tiempo inmersión : 18 horas.
Erken, efendim. Saat 1 8.00'de.
Es pronto, a ias 18 : 00.
Andres, geçen perşembe akşamı saat 6 : 00'da Botanik Bahçeleri'ne gelemedi.
El pasado jueves a las 18 : 00... Andrés no vino a la cita en los Jardines Botánicos.
Saat 6 : 02.
Son las 18 : 02.
Beyler saat 6'da kabine toplantısı için görüşürüz.
- Enseguida. Caballeros, nos vemos a las 18 : 00 en la reunión ministerial.
- Saat 6.
- A las 18 : 00.
18 saat boyunca hareketsiz kaldık.
Llevamos 18 horas detenidos.
- Saat altıda, raporunuzu verin.
- Informe a las 18.00 horas hoy.
18 Kasım 1727, saat 2 : 00.
"18 Noviembre, 1727, 2 pm."
John, ahbap, kulübü arayın, saat 6. 15'e bir masa ayırtın.
John, sé buen chico, llama a mi club, quiero una pista para las 18 : 15.
Bir zamanlar Hindiçin'de su dolu bir çukur içinde 18 saat kalmıştım.
En Indochina, una vez me quedé 18 h en un hoyo... lleno de agua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]