Saat 10 Çeviri İspanyolca
4,670 parallel translation
O verdiği notta bugün saat 10 : 00'da orada olmam gerektiği yazıyordu.
Esa nota decía que debía estar allí hoy a las diez.
Evet, avukat hanım,... sanırım program saat 10'da başlamıştı.
Sí, abogada, pensé que el programa se emitía a las 10 : 00 PM.
Alo! Saat 10.30 oldu!
¡ Oigan, son las 10 : 30!
" Saat 10'da barda olacağım.
Estaré en el bar en diez minutos.
Easy, tam orada! Saat 10 yönünde!
Easy, a las 10 : 00.
Bu gece saat 10'da.
Llegará esta noche a las 10.
Ortağım, Eric Roberts, yarın saat 10'da seninle görüşecek.
Mañana a las 10am, mi socio, Eric Roberts, te vera.
Ve unutmayın ki, saat 10 : 00'dan sonra sokağa çıkma yasağımız var.
Y recuerden, tenemos toque de queda a las 10 : 00.
Saat 10 yönünde!
¡ Diez en punto!
Natascha, saat 10'a kadar dersimiz var.
Natascha, tenemos clase hasta las diez.
Saat 10.30
- Ya son más de las 10 : 00.
Saat 10'da başlıyor. Orada görüşürüz, tamam mı?
verdad?
Yarın saat 10 : 00'da ofisinden alırım seni.
Pasaré por usted por la oficina a las 10 : 00.
Şu an saat 10 : 35 ve bu konuda çok güçlü batıl inançlarım var.
Ahora son las 10 : 35 y soy muy supersticioso.
Saat 10'da şuradan o büyük dalga vuruyor.
A las 10 : 00, esa gran ola nos golpeara desde allá.
Ki orası 4 saat içerisinde saat 10 dalgası nedeniyle suyla dolup taşacak.
Que en poco más de cuatro horas, estará rebosante de agua con la ola de las 10 : 00.
Herneyse, toplantı saat 10 : 00'da.
Está bien, la reunión a las 10 : 00.
Saat 10'da, tam zamanında orada olurum.
10 : 00, y no tengo que estar a tiempo.
Saat 10 : 00'dan önce açmıyoruz.
No abrimos hasta las 10 : 00.
Evet. Saat 10'da CEO ve İngiliz mimarla toplantım var,.. ... yeni büro binası hakkında.
Me reúno a las 10 : 00 con el director general y el arquitecto inglés.
Saat 10 : 30'u geçti ve burası benim evim.
Son más de las 10 : 30 de la noche y esta es mi casa.
Saat 10'da geçit törenine gitmek için ayrıldı buradan ama tekrar geri dönmedi.
Se fue de aquí a las diez para ir al desfile, pero nunca llegó.
Berlin treninden buluşuruz. Sabah saat 10'da.
TREN A BERLÍN. 10 : 00 A.M. ¡ TEMPRANITO!
Cumartesi saat 10'da Guy sınır istasyonuna giriş yapacak.
SÁBADO, 10 : 00 A.M. GUY LLEGA A LA OFICINA FRONTERIZA.
Dünya yansa yine de saat 10'daki ayine gider.
Ella no se perderia la misa de 10 aunque el mundo estuviera en llamas.
- Saat 10 : 30. niye okulda değil? - 10 : 30?
- Son las 10 : 30. ¿ Por qué no esta ella en la escuela?
* Saat 10'da eve dönmüş olur ve benim suçum değil *
* La tendré en casa a las diez. * * Y no es culpa mía *
- Saat 10'da kapısında buluşabiliriz.
No podemos encontrar a eso de las 22
Saat 10'da, Launch'da görüşürüz.
En Launch a eso de las 22, nos vemos...
Saat 10.
Son las 10 pasadas.
Ama bu adamlar buraya o kadar para harcayıp 10 saat araba kullanıp böyle bir şakaya maruz kalmak için gelmediler.
No pagaron su camino Y conducieron por diez horas para llegar aquí A ser el blanco de una broma.
10.000 dolarlik saat takarken 15 sentin pazarligini mi yapiyorsun?
Estás usando un reloj de $ 10,000. ¿ Estás regateando por 15 centavos?
Morissey ile ne zaman buluşacağını sor hikaye 10 saat sürer.
Pregúntale sobre esa vez que casi conoció a Morrissey, esa historia solo dura diez horas.
Saat on buçuk ama bu hâlâ battaniyesinin altında gizleniyor.
Son las 10 : 30 y éste aún estaba en la cama.
"Saat 9 : 10, Isaac Clegg yataktan düştü ve yatak da üzerine düştü."
" 9 : 10 : Isaac Clegg cayó de la cama, y la cama cayó encima de él.
" Saat akşam 10 : 00, okuma salonunda kavga çıktı.
" 10 : 00 pm : Se armó una pelea en el área de lectura.
- Los Angeles'ta saat on.
Son las 10 : 00 p.m. en Los Ángeles.
- O çocuğu tam 10 saat boyunca sorguladım.
- 10 horas entrevisté a este tipo.
10 saat önce silahlı çatışmaya girdin.
Hace 10 horas has estado en un maldito tiroteo.
- Saat sabahın 10'u.
- Son las 10 : 00 a.m.
Kurtarma ekibinin gelmesi 10 saat sürer mi?
¿ Que falta, 10 horas hasta que lleguen aquí?
Onun ismi Kevin Goss. Saat 6 ile 10 arası ders vermiş sonra geceyarısına dek, Starbucks kapanana kadar oradaymış. Sadece 2 dakika önce dönmüş.
Su nombre es Kevin Goss estaba dando una clase de 6 a 10 fue a Starsbusk hasta que cerraron a media noche y regresó a casa dos minutos tarde.
O kimseyi sevemez... En fazla on saat sürüyor. değil mi?
Él no puede amar nada que quede a menos de 10 horas de vuelo de Nueva York.
7 nolu otobüs saat sekizde buradan geçmiş ve sonrasında kaza yapmış.
El autobús que pasó por este punto a las 20 : 10 tuvo un gran accidente de tráfico.
Hickory Dickory tak. Atladı fare pat. Saat geldi... 10'dan 11'e de dalga var.
"Hickory, dickory, dock el perro ladró al reloj."
Saat 22 : 00'dan sonra bir daha eve dönmedin.
Nunca volviste a estar en tu casa después de las 10 : 00 P.M. ¡ No!
Bu oyunu haftada 10 saat oynamakla yükümlüyüz.
Estamos obligados a jugarlo 10 horas a la semana.
Hayır, bunu son yaptığında çevirinin gelmesi 10 saat sürdü.
No, la última vez que hicieron eso tomó 10 horas.
Pekâlâ, 30 Kasım. Saat on kırk üç.
Entonces, 30 de noviembre, 10 : 43.
- Yarın sabah saat onda!
- Mañana a las 10 : 00.
İnşallah. 10 saat sonra sahnedeyiz.
Más vale que lo sea.
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 sent 26
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 9 217
saat 2 157
saat 5 177
saat 22 41
saat 20 32
saat 8 244
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 9 217
saat 2 157
saat 5 177
saat 22 41
saat 20 32
saat 8 244