English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Saat 15

Saat 15 Çeviri İspanyolca

1,600 parallel translation
- Dünden önceki gün, saat 15.30 mu?
¿ Antes de ayer, 1 5 : 30?
Yaklaşık bir saat 15 dakika önce güvenlik yüzünden durduk.
Durante 1 hora y 15 minutos, nos detuvimos por motivos de seguridad.
Bir saat içinde bir plan yapın. Uçak saat 15 : 00'te kalkacak.
Quiero un boceto del plan a las 15 : 00.
- Acele etsen iyi olur. Heathrow'a bir sonraki uçak saat 15 : 00'de kalkacak.
Date prisa, el siguiente vuelo a Heathrow sale a las 15 : 00.
Dünyanın yok oluşunu, Manchester Süitinde içkilerinizi alarak saat 15 : 39'de izleyebilirsiniz.
La muerte de la Tierra está programada para las 15 : 39 seguida de bebidas en la Suite Manchester.
Saat 15.00'e kadar boğazını mı temizleyecek?
¿ Qué va a hacer, aclararse la garganta hasta que sean las 3 : 00?
Ondan sonra raytidektominiz için 3 saat 15 dakikamız kalacak.
Eso nos deja unas tres horas y 15 minutos para la ritidectomía.
Saat 15 : 30.
Son las tres y media de la tarde.
Bu sabah Verrazano'ya gelmem 1 saat 15 dakika sürdü.
- Me va genial. He tardado hora y cuarto en pasar el Verrazano esta mañana.
Saat 15, Shiatzu masajı ve organik enzimlerle yüz bakımı için Spa randevusu
Y "3 : 00 - Reserva en un Spa para un masaje Shiatsu tratamiento facial de enzima orgánica"
Her gece saat 12 : 15'de... ismi meçhul biri arıyor.
Tengo recibido llamadas anónimas... Todas las noches a la media noche e quince.
Saat 00 : 15 de bana edilen telefonları biliyor musun?
¿ Sabes las llamadas que yo recibía a media noche y quince?
Bu Jeremy'nin öldüğü saat, 00 : 15!
Fue la hora que Jeremy murió.
Saat daha 8 : 15.
Son solo las 8 : 15.
Saat daha 12 : 15...
Por qué? Son las 12 : 15,
- Saat 12 : 15.
- Son las 12 : 15 del día.
15-16 saat boyunca, durmadan araba kullandım.
Llevo 15 ó 16 horas manejando sin parar.
Tam olarak bu gece, 15 farklı saat diliminde suya çarpacak ayın NASA görüntülerine bakıyoruz.
Estamos mirando las fotografías de la NASA ahora mismo de la luna reflejándose en el agua tomadas precisamente a la medianoche en 15 zonas horarias alrededor del mundo.
Kahretsin, kapanmış! Saat kaç oldu ki? 11 : 15.
1, 2, 3... Sao Paulo!
Adı henüz açıklanmadı, ancak saat 3'ten beri sorgulandığı bildirildi.
No han facilitado su nombre. Lo interrogaron durante 15 horas.
Demek geldin! Zetterstrøm, saat 19 : 15'te... "Bölge" deki Magr Caddesi 21-B'de yemeğe davetlisin.
Zetterstrom, por la presente queda invitado a asistir a la cena esta noche a las 7.15 p.m. En 21B Magstraede en la Zona.
Saat 9 : 15.Bu saatti genellikle yeni gelenleri ayırırız.
Son las 9 : 15, hora que reservamos para los nuevos.
Bu da bize tam olarak... İki saat on beş, hayır on dört dakika kazandırıyor.
Esto significa que tenemos 2 horas y 15 minutos.
Saat 3 ve 4 arası kısa uyku.
De 15 : 00 a 16 : 00, la siesta.
- Pazartesi günü Bay Harrington ile olan randevunuz saat 1.15 e alınmış.
Su reunión del Lunes con el Sr. Harrington, fue pasada para la 1 : 15.
Jüri bir saat az bir süre içinde onu 1 5 yıllık hapis cezasına çarptırdı.
Le tomó al jurado menos de una hora deliberar y sentenciarlo a 15 años en prisión.
'Hayvanlar Âlemi'saat 6'da.
"Reino Animal" a las 6 en 15 horas 6 minutos para 228,195 kilómetros.
15 saat sürecek.
Me llevará 15 horas.
İki saat önce bu bilgisayarın izini Prag'da 13 km ² lik bir alanda buldum.
Por lo que dos horas atrás rastreé esta computadora en Praga entre estos 15 Km2
Aradığımız araç bölgeyi saat 23 : 15. civarında terk etmiş Kesinlikle acelesi varmış.
La camioneta Expedition dejo el area cerca de las 11 : 15. Definitivamente apurado.
Şey, eğer hesaplamalar doğru ise, Kutunun içinde bir saat ve 15 dakikalık hava var demektir.
Bueno, si el cálculo es correcto, Tiene acerca de una hora y quince minutos restantes de aire.
Onu aşırı hızdan saat 2 : 15 yani yaklaşık cinayet saatinde, durduran trafik polisiyle konuştum.
Hablé con el policía que lo detuvo por exceso de velocidad a las 2 : 15 A.M., la hora de la muerte.
Diyelim ki ben saldırganım, neden kurbanlarımı saat 02 : 55 ve 03 : 15 arasında vuruyorum?
Si yo fuera el su-des, ¿ por qué dispararía entre las 2 : 55 y las 3 : 15?
Saat 10 : 15. Geç yattım.
Son las 10 : 15, me acosté tarde.
- Sence bu ne kadar sürecek? - Bir, en fazla bir buçuk saat. Sonra da 15 dakikada yemek şirketine ödeme yapıp, temizlikçilerin ne yapacağını bildiklerinden emin olmalıyım.
Una hora... hora y media máximo, y luego 15 minutos para mí... para pagarle a los abastecedores y asegurarme que el personal de limpieza sepa que hacer.
Saat 3 : 15.
Son las 3 : 15.
Toplantı yarın saat üçü çeyrek geçe başlıyor.
La reunión comienza mañana a las 3 : 15.
Saat ikiyi çeyrek geçe bu çeki aldığımdan beri bunu umursamıyorum.
Me dejó de importar a las 2 : 15 cuando recibí este cheque.
Saat üçü çeyrek geçiyor.
Son las 3 : 15 de la tarde.
Şuna göre saat 13 : 57'de bankaya gidip iki vadeli hesabımızı bireysel emeklilik hesabımızı ve Noel kulübünün bir kısmını kapatmışsın. Karşılığında sana nakit olarak 15 bin dolar vermişler.
De acuerdo con esto, fuiste al banco a la 1 : 57, cerraste dos cuentas nuestro fondo de retiro y parte de nuestro ahorro de navidad, y a cambio te dieron U $ S 15,000 en efectivo.
Saat başı beş dolar on beş sent. Çatlayana kadar patlamış mısır.
U $ S 5,15 la hora, toda la soda que pueda tomar...
Saat 3 : 15, bunu yerine yerleştirmek için 6'ya kadar ofise dönmek zorundayız.
Bueno, son las 3 : 15 p. m. Y... tenemos hasta las 6 : 00 para llevarlo a la oficina y transplantarlo.
Selam, Dan, Ben Jim Şu an saat 11 : 15..
Hola, Dan. Habla Jim.
- 15 saat. Aralıksız sorgulandı.
- 15 horas seguidas de interrogatorio.
Oraya varmamız Jumperla on beş saat sürdü.
Nos llevó 15 horas en un SaltaCharcos.
Uydu Jumper'la gidersek 15 saat uzaklıkta.
El satélite está a unas 15 horas en un Salta Charcos.
Saat 11 : 15'ti ve saat, sanki düşüyormuşum gibi uzaklaşıyordu.
Eran las 11 : 15, y el reloj, se alejaba, como si estuviera cayendo.
Geçen çarşamba saat 4 : 15 ile 4 : 30 arasında olan bir konuşma için telefon numarasına ve adrese ihtiyacım var.
Necesito el número y la dirección de una llamada que se realizó el miércoles entre las 4 : 15 y 4 : 30 PM.
46 saat, 11 dakika sonra ne olacak?
46 horas, 15 minutos, ¿ para qué?
Saat neredeyse on ve on beş dakika içinde sahneye çıkacağım.
Son casi las diez y actúo en 15 minutos
"The Plain Dealer" gazetesi, uçağın saat 12 : 30'da boşaltıldığını bildirdi. Ama buna karşılık, "Akron Beacon" gazetesi, 93 sefer sayılı uçak olması kuvvetle muhtemel olan bir uçağın, saat 11 : 15'te boşaltıldığını bildirir.
El dueño del avión dice que fue evacuado a las 12 : 30 pero el registro del avión dice que fue evacuado a las 11 : 15... y ese debió ser el Vuelo 93.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]