English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sayın hakim

Sayın hakim Çeviri İspanyolca

1,667 parallel translation
Sayın Hakim, Bay Poppington avukat istemiyor.
Su Señoría, el Sr. Poppington renuncia a tener un abogado.
Söylemiyor Sayın Hakim.
No lo dice, Su Señoría.
Zihinsel yeteneklerinde sorun olduğunu sanıyorum Sayın Hakim.
Creo que es un asunto de capacidad intelectual.
Sayın Hakim, bu adamı beş yıldır tanırım.
Su Señoría hace cinco años que conozco a este hombre.
Benim açımdan sorun yok Sayın Hakim.
Sí, no hay problema, Su Señoría.
Sayın Hakim, lütfen, bana bir dakika verin.
Por favor, Su Señoría. Déjeme un segundo con él.
Sayın hakim, iddia makamının kanıtı var.
Señor, la acusación tiene pruebas.
Sayın hakim, sanıkla birkaç dakika yalnız kalabilirmiyim.
Canciller, necesito unos momentos con el acusado, a solas.
Bir istekte bulunabilir miyim, sayın hakim?
¿ Puedo hacerle una petición, su Señoría?
- Evet, sayın Hakim.
- Sí, su Señoría.
Evet, sayın hakim. zanlı kalksın.
Sí, su señoría.
evet, evet sayın hakim.
- ¿ Sólo con sus manos?
Sayın hakim, afedersiniz, yaklaşabilirmiyim?
Su señoría, perdóneme, por favor.
Otopsi fotoları dr. milano'nın henüz anlaşılamayan bir aletle boğulduğunu gösteriyor. Sayın hakim Şiddetle itiraz ediyorum.
Las fotos de la autopsia indican que el Dr.Milano fue estrangulado con un instrumento que aún no ha sido identificado
Sayın hakim, diğer avukatların gelmelerini ne engelledi bilmiyorum.
Su Señoría, no sé que pudo haberle ocurrido a los otros abogados.
Peter Blanchard, sayın hakim.
Peter Blanchard, Su Señoría.
Onun geleceğini sanmıyorum, sayın hakim.
- No creo que se vaya a presentar, Su Señoría.
Evet, sayın hakim.
Sí, Su Señoría.
Başka sorum yok, sayın hakim.
Gracias.
Sayın hakim, bana düşüncelerimle belgelerimi bir araya getirmem için biraz zaman verin ve evet ve tekrar geciktiğim için üzgünüm.
Uh, Su Señoría, si me da sólo un momento para, uh, ordenar mis ideas, reunir mis papeles y...
Sayın hakim, buradaki kanıtları göstermek isterim bu belgelerde, Bay Blanchard'ın, Georgia Gilbert'a yani benim iddiama Bay Kimball'ın çocuğunu taşıyan kadına bir ödeme yaptığı görülüyor. Evet, sayın hakim.
Su Señoría, me gustaría ofrecer la evidencia de estos documentos que muestran un pago, que el señor Blanchard hizo a una cierta Georgia Gilbert, una mujer que yo sostengo es madre de un hijo del señor Kimball.
Teşekkür ederim, sayın hakim.
- ¡ Pregunte!
Buradakiler, sayın hakim bunlar Bennett Kimball'ın sağlık kayıtları ki Bay Blanchard'ın bunları kanıtların arasına koyması yeterince nazik bir davranış olurdu ve koydu da.
Ah, sí. Tengo aquí, Su Señoría, son los registros médicos de Bennett Kimball que el señor Blanchard aquí, fue muy amable de presentar como evidencia.
Sayın hakim, şimdi de ifade veriyor.
- Su Señoría, ahora está testificando.
Sayın hakim Bennett Kimball, Bay Walton'ı hayır kurumuna bağış yapmak için aramıyordu.
Su Señoría. Bennett Kimball no llamó a la señora Walton aquí, de la nada, para donar dinero a su obra.
Katılıyorum, sayın hakim.
Estoy de acuerdo, Su Señoría.
Masumuz, sayın hakim.
Inocente, señoría.
Sayın hakim...
Su Señoría- -
İlginç, "itiraz" duymadım sayın hakim.
- Gracioso no oí una objeción, su Señoría.
Peki sayın Hakim.
Sí, su Señoría.
Sayın hakim! - Karar verir misiniz?
- ¿ Podemos tener una reunión?
- Sayın hakim, lütfen...
- Por favor, su Señoría.
İtiraz ediyorum, sayın hakim.
Objeción, Su Señoría.
Ne anlama geldiğini bilmiyoruz, sayın Hakim.
No sabemos qué significa esto, su Señoría.
Kararsızız sayın Hakim.
No lo hemos decidido, Su Señoría.
İtiraz etmiyoruz sayın Hakim.
No hay objeción, su Señoría.
İtiraz ediyorum sayın Hakim.
¡ Objeción, su Señoría!
Başka sorum yok sayın Hakim.
No más preguntas, su Señoría.
- Sayın Hakim, özel toplantı rica ediyorum.
Su Señoría, me gustaría pedir una reunión privada.
- Sayın Hakim, lütfen... Bu arada sessizlik istiyorum.
Mientras tanto, me gustaría silencio.
- Sayın hakim? Çavuş Largon!
¡ Sargento Largon!
- Sayın Hakim, Bay McCloon'un jüri... heyetinden birine rüşvet verdiğine inanmak için nedenlerimiz var.
- Su Señoría tenemos razones para creer que el Sr. Mc Cloon sobornó a uno de los jurados.
İtiraz ediyorum, sayın hakim!
¡ Objeción, su señoría!
Sayın hakim, en yoğun kanın şah damar kesildiğinde en yakında olan kişinin üzerine bulaşacağını belirten araştırma raporu 59 ve 2 numaralı ekini lütfen tekrar anımsatın.
Su Señoría, por favor recuerde el reporte de investigación 59... apéndice Nº 2, en el que se declara que... la mayor cantidad de sangre fue salpicada sobre... la persona más cercana cuando fue apuñalado en la arteria.
Elbette, sayın hakim.
Por supuesto, Su Señoría.
Biz de hazırız sayın hakim.
También estamos listos, señoría.
Onu sunabilirim, sayın hakim, eğer tanığa bir soru sormama izin verirseniz yalnızca bir soru.
Podría... podría traerla... -... Su Señoría, si sólo...
Sayın Hakim, şaşkına dönmüş durumdayım.
Su Señoría estoy asombrado.
Evet sayın Hakim.
Sí, su Señoría.
Sayın meclis üyesi, bütün saygımla, kendinize hakim olun.
Concejal, con todo el respeto, contrólese.
Günün birinde piyango numaraları yatırmadığım bilete çıktı, hatta ve hatta bir hakim tarafından dolandırıldım,... John Thomas'ım ulusal ortalamanın altında sayı yaptı.
sal ¡ eron m ¡ s números en Ia lotería el día que no compré boleto, y aunque h ¡ c ¡ era trampa con Ia regla, m ¡ p ¡ stoIa esta... muy por debajo del promed ¡ o nac ¡ onal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]