Sayın avukat Çeviri İspanyolca
250 parallel translation
Hayatınız boyunca bir şeyler çektiniz sayın avukat.
Ha manipulado hilos toda su vida, Sr. Abogado.
- Sayın Avukat, devam edebilir miyiz?
- Prosigamos, abogada. - Sí, señor.
Sayın Avukat Guilloche ben asla kaybetmek için katılmam, hep kazanırım!
Nunca dejo pasar la ocasión de acercarme a mis administrados.
Sayın avukat Guilloche, Belediye Başkanı yenildi ha!
Diga, Abogado Guilloche buena broma le ha hecho al alcalde.
Sayın avukat söz savunmanın.
- Abogado, tiene la palabra.
- Sayın Avukat Guilloche, Blair'i içeri tıktım.
- ¿ Y bien, abogado? Se acabó Blaireau.
Sayın Avukat, Blaireu davası sizin için iyi bir puandı!
Buen trabajo, abogado.
Sayın avukat sorgulamaya geçmeden önce, Bay Claude Dancer'ı tanıtabilir miyim?
Antes de la recusación, quisiera presentar al tribunal al Sr. Claude Dancer.
Sayın Avukat, mitinge devam edin.
Sr. Abogado, prosiga con la reunión.
- Sayın avukat, nasılsınız?
- Abogado, ¿ como está?
Sayın avukat J. Noble Daggett, kumarcı mısınız?
Abogado J. Noble Daggett, ¿ le gusta apostar?
Kesinlikle haklısınız sayın avukat.
Tiene usted razón, abogado.
Ne istersen, sayın avukatım.
Lo que quieras, abogado.
Selam Bay Ballentine, sayın avukat.
Hola, Sr. Ballentine. Abogado.
- Sayın Avukat, size saygı duyuyorum, ama böyle bağırırsanız... Sen konuş, ben konuşayım...
- Abogado, yo lo respeto, pero si usted chilla Usted habla, yo hablo...
Afedersiniz sayın avukat.
Perdone la defensa.
Sayın avukat.
Abogado.
Sayın Avukat.
Abogado. Fiscal.
Tamamen hileler kurarak mı konuşacaksınız, sayın avukat... yoksa başka soru tarzları da kullanacak mısınız?
Anulen la pregunta del Sr. Dulaney. ¿ Esa era toda su bolsa de trucos, abogado... o tiene otra línea de interrogatorio?
Hatırlarsınız, sayın avukat.
Seguro que sí, licenciado.
Jüri bu sözleri dikkate almayacak. Devam edin sayın avukat.
El jurado ignorará el último comentario.
Bence bu çok çocuksu bir ifade sayın avukat.
Me parece un comentario muy ingenuo, Licenciado.
- Sayın Avukat?
¿ Defensa?
Sadece yanlış yaptığı için birini suçlayamazsınız, sayın avukat.
No se puede demandar por grosería. Ha de haber daños.
- Bu taraftan, Bay Adelman. - Sayın avukat!
- Por aquí, Sr. Adelman.
Sayın avukat?
¿ Abogado?
Davalıların avukatı olarak, Sayın Yargıç ve saygıdeğer jüri üyeleri şunu belirtmeliyim ki, müvekkillerim sayın bölge savcısının zannettiği gibi vatana ihanetten yargılanmıyorlar.
Como defensor de los acusados, Su Señoría señores del jurado debo decir que mis clientes no son juzgados por traicionar la filosofía del gobierno. Como parece que lo piensa el fiscal.
Sayın Yargıç, ısrarla söylüyorum ki eğer alim avukatımız itiraz edecekse mahkemeye hitaben itiraz etsin, tanığıma değil.
Señoría, debo insistir en que si el abogado de la defensa desea objetar, que se dirija al tribunal, no a mi testigo.
Bu avukatın... yargılanan çok sayıda çocuk gördüğünü düşün.
Imagine a un abogado que ha visto a menudo a niños juzgados en el Tribunal.
Sayın Hakim, avukat bu sinsi ve... kadınsı imaları bırakabilir mi lütfen?
¿ Instruirá Su Señoría a la defensa... para que evite maliciosas indirectas femeninas?
Avukat olarak Sayın, Frank R. Reid,
Como defensor al honorable Frank Reid.
Sayın Gujlloche, avukatın bu tavrını not edin lütfen.
- Ah, esa es la idea que plasma en su panfleto :
İnanın bana, Sayın Hâkim, Küçük Avukat'ın kim olduğunu bulmak için çok çabaladığınız için üzgünüm.
Créame, Señoría, Siento que deba trabajar tanto para descubrir la identidad del abogadillo.
California'lı avukat, Sayın Moore, Ku Klux Klan diyor.
El abogado californiano, el inefable Dr. Moore ha nombrado al KU KLUX KLAN.
Sayın yargıç, savunma avukatı ve jüri üyesi beyler bayanlar... şu an önümüzde duran dava...
Señoria, abogado de la defensa... Damas y caballeros del jurado...
Sayın Yargıç, savunma avukatı gizli bir dosyadaki gizli bilgileri pervasızca açıklıyor.
Se está exponiendo información de privilegio de un caso clasificado.
Sayın Hakim. Davacının avukatı, bahsi geçen raporu mahkemeye sunacak mı?
Señoría, ¿ va a presentar la acusación ese supuesto informe?
Sayın Yargıç, avukatım bu sabah yok.
Mi defensor no está aquí esta mañana.
- Mahkemede görüşürüz, sayın avukat.
- Te veo en el juicio, señor abogado.
Sayın Yargıç, avukat, jüri üyeleri.
Su Señoría, abogado defensor, miembros del jurado.
itiraz ediyorum--Sayın Yargıç... avukat uydururuk senaryolarla- -
Objeción — Su Señoría... el abogado está intentando fabricar -
Great Benefit'in avukatıyım, ve diyorum ki eğer bu genç adam baro sınavını geçtiyse, Sayın Yargıç, davaya müdahil olmasına izin verelim.
Y digo... que si este joven aprobó el examen final... permítale objetar el caso, Usía.
- Avukat olarak, Sayın Yargıç.
Como abogada, Señoría.
Bu çok fazla artık. - Avukat, buraya gel. Üzgünüm Sayın Yargıç ama bu sınırı oldukça aşıyor.
Al senador Kerry, en su campaña presidencial le aconsejaron salir y dispararle a un animal.
Sayın Yargıç? Avukat. Aşağı mı gidiyorsun?
Sé que los intereses económicos acaban con el ambiente.
Sayın Yargıç, benim adım Richard Fish ve talebimi dile getirmeden önce, objektif olmadığım konusunu açıklığa kavuşturmak istiyorum ; çünkü bir avukat ve bu yüce mahkemede görevli bir memur olmamın yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir yurttaşıyım ve hükümet mekanizmamızın, bu bayağı davalar tarafından aksatılabilmesi, beni dehşete düşürüyor.
Antes del argumento... aclaro mi falta de objetividad. Además de abogado, soy ciudadano... de los Estados Unidos de América. Me escandaliza que las demandas... traben la democracia.
- Yeterli, Sayın Avukat.
- ¡ Ya basta, licenciado!
Bir hukuk firmasının softball oyunu tıpkı diğerleri gibidir. Yalnızca, burada bir avukat sayı yaptığı zaman terfi ettirilir.
Los partidos de béisbol de los bufetes son como todos a diferencia de que si un abogado, roba una base, lo ascienden.
Sayın Yargıç, yardımcı avukatın yerini alabilir miyim?
Su Señoría, ¿ podría ocuparme para co-asesorar?
- Hayır. Buna karşıyım, Sayın Yargıç. Davalı, son anda avukat değiştirdiği için kesinlikle çıkar sağlayamaz.
No se premia al acusado por cambiar de abogado.
- Sayın Yargıç, sanırım avukat dürüstlükle, kirli bir oyunu birbirine karıştırdı.
¿ Por qué esta compulsión por ser sincero? Creo que el abogado confunde honestidad con un truco sucio. - Objeción.
avukat 255
avukat bey 59
avukatlar 52
avukat istiyorum 18
avukatım 69
avukat mı 20
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
avukat bey 59
avukatlar 52
avukat istiyorum 18
avukatım 69
avukat mı 20
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın bayım 28
sayın vali 65
sayın bakan 89
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın bayım 28
sayın vali 65
sayın bakan 89
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16