English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sen bekle

Sen bekle Çeviri İspanyolca

2,361 parallel translation
Hayır, sen bekle.
No, espere usted. ¿ Y sabe qué?
- Sen istersen bekle.
Quédate si quieres.
Sen bekle, tamam mı?
Aguanta un momento, ¿ De acuerdo?
Bekle bi dakika, sen birşey yaptın.
Espera un momento, te hiciste algo.
Bekle, sen "aptal" mı dedin?
¿ Dijiste "idiota"?
Bekle, ciddi misin sen?
Espera, ¿ es en serio?
Kızım sen burada bekle.
Quédate aquí, muchacha.
Sen burada bekle. Oh, hayır.
Ah, no.
Sen burada bekle.
Espera.
Sevgili ortak, sen sıranı bekle.
Espera tu turno.
Sen sadece bekle doktor. O zaman beni iyileştirmeyi değil de daha da hasta etmeyi dileyeceksin.
Espero que no, Dr. Eso me hace empeorar, en vez de mejorar.
Sen burada bekle. Ne olursa olsun senin için geri geleceğim.
Espera aquí, volveré a buscarte, no importa lo que pase.
Sen, bekle?
¿ Dónde están?
Bekle! Sen değil.
Tú no.
Dur bekle, onu yapmıyorsun sen.
Ah, cierto, tú no llamas.
Benim arabamda bekle sen.
Ya vuelvo.
Bekle, sen iyi misin?
Espera. Uhmm Estas bien?
Bekle yani sen Lovecraft'ın Purgatory ile ilgili bir şey bildiğini mi söylüyorsun?
Espera, ¿ así que estás diciendo que piensas que Lovecraft sabía algo del Purgatorio?
Ama durumu şimdi düzelteceğim. Çünkü sen gerçeği hak ediyorsun. Bir saniye bekle.
Pero voy a dejar las cosas claras, porque te mereces la verdad, así que espera aquí un segundo.
Bekle, sen ne dedin?
Espera ¿ qué has dicho?
Bekle sen Chloe değilsin.
Espera, no eres Chloe.
Sen burada bekle.
De acuerdo. Tu espera aquí.
Bekle. Sen üç kere evlenmemiş miydin?
Espera. ¿ No te habías casado tres veces?
Sen de bekle bakalım.
Espera tú también.
Sen dışarıda bekle
- Vamos regresemos a casa.
Esas sen, benimkilerle tanışana kadar bekle.
Espera a conocer la mía.
Bekle. Sen o musun?
Espera. ¿ Eres ella?
Ve burada çalışan bir çok insan, sen yapsan da yapmasan da burasının başarılı olmasına ihtiyacı olan insanlar. Bir dakika bekle.
Y hay gente que trabaja aquí, que necesita que la empresa tenga éxito, independientemente de ti.
Raylan, sen de hazırlan ve bekle.
Raylan, monta el dispositivo y espera.
Sen burada bekle.
Tú sólo quédate ahí.
Arabada bekle sen, hemen geliyorum.
Necesitas... ¿ Puedes esperar en el coche? - Si, claro.
Bekle, yani sen ISP sorumlusu değil misin?
Espera, ¿ entonces no eres un supervisor de PSI?
Sen sadece bekle beni dinle
No lo llames Ministro del Hachís. Es ofensivo.
Bekle sen.
Cálmate.
O zaman sen burada bekle.
Entonces aguanta ya regreso.
Sen burada bekle.
Tú búscalo.
Bekle. Sen-sen Beth'i tanıyor muydun?
Aguarda. ¿ Conocías a Beth?
- Bekle. Sen gelmiyor musun?
Estoy emocionado.
Sen burada bekle.
Tú espera aquí.
- Sen burada bekle.
- Espera aquí.
Burada bekle sen.
Tú quédate aquí.
Bi saniye bekle, Sen 5inci geceye bak.
Espera. Necesito grabar. Buscar en el quinto.
Sen yedek kulübesinde bekle.
Tu... Tu espera en los alrededores.
Ve sen de burada çocuklarla bekle.
Tu puedes quedarte aquí con los chicos.
Sen, bekle!
¡ Ey, tú, espera!
Sen en iyisi kenarda bekle. Koçun oğlu diye taraf tutuyorlar! Selam.
La próxima vez, solo apunta a los agujeros No es justo. ¡ Es el hijo del entrenador!
Sen bekle.
Tú lo harás.
Erica bekle. Peki ya sen?
Espera, Erica. ¿ Y tú?
Bekle sen Beverly'i bilgisayar sisteminden attığını söyledin.
Espera, dices que echaste a Beverly del sistema.
Sen Rose teyzenle bekle, hemen dönerim.
Quédate aquí con tu tía Rose, ahora mismo vuelvo.
Sen burada bekle, olur mu?
Espera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]